618a99f452424__1.jpg

Düşüncelerinizle baş başa kalma, pratiğini yapıp geliştirebileceğiniz bir beceridir.

09.11.2021

Remy Furrer

Otobüste oturduğunuzu, sırada beklediğinizi veya evde koltuğunuzda oturduğunuzu ve birkaç dakika boşta zaman geçirdiğinizi hayal edin bu zamanda kendinizi nasıl meşgul edersiniz? 
Muhtemelen bugünlerde çoğu insanın yaptığı gibi telefonunuzla ilgilenmeye başlarsınız peki ya bunun yerine kendi zihninize çekilmeyi ve kendinizi keyifli düşüncelerle eğlendirmeyi seçseniz? Ne kadar zor olabilir ki?

İlk bakışta kulağa fazlasıyla yapılabilir geliyor. Ne de olsa insanlar olarak geçmişi düşünebilen, bugünü işleyebilen ve hatta gelecek hakkında tahminlerde bulunabilen olağanüstü akıllara sahibiz. Düşüncelerimizi gerçek ya da hayali, hoş ya da nahoş senaryolar ve olaylar üzerinden yönlendirebiliriz. 
Düşüncelerimizin alabileceği sonsuz biçimler göz önüne alındığında, neden -dış dünyadan çekilme fırsatı verildiğinde- kendi zihnimize dalıp düşüncelerimizle eğlenmeyelim?

10 yıl önce, Virginia Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi'ndeki psikologlar, gönüllüleri dikkat dağıtıcı hiçbir unsurun olmadığı bir odada (elektrik şok cihazı hariç) zaman geçirmeye ve kendilerini düşünceleriyle meşgul etmeye davet ederek bu soruyu araştırmaya başladılar. 2014 yılında bir dizi çalışma olarak yayınlanan bulgular çarpıcıydı: Erkeklerin yüzde 67'si ve kadınların yüzde 25'i düşünceleriyle kısa bir süre yalnız kalmak yerine kasıtlı olarak kendilerini şoklamayı seçti. Daha sonraki çalışmalar, insanların kendileriyle özgürce oturup düşündükleri deneyimlerden genellikle düşük ve orta düzeyde keyif aldıkları bulunmuştur.
/website/assets/images/my1/images/618a951e32cb0__2.jpg
Bu bulgular, benzersiz düşünme yetenekleriyle tanımlanan bir tür için şaşırtıcı görünüyor (kesinlikle türümüzün adı, Latince ‘den 'bilge insan' olarak çevrilen Homo sapiens hakkında şüphe uyandırıyor). Fakat şunu not etmemiz önemlidir; Beynimiz öncelikle vücudumuzun metabolik ihtiyaçlarını eylem yoluyla düzenlemek için evrimleşmiştir ve diğer dünyaları kendi zihnimizde simüle etmek için dikkate değer bir kapasiteye sahip olsa da bunu yapmak bilişsel olarak zorlayıcı bir görevdir ve bunun için yapamadığımız iyi bir pratik gerekir. Belki de başka bir faktör, ilgili çabanın caydırıcılığının ötesinde, zevkli düşünceler düşünmenin yararının sezgisel olmamasıdır, özellikle diğer düşünülebilecek birçok şeye karşın- planlama, problem çözme ve hatta olaylar üzerinde uzun uzun düşünme. Hayatımızdaki olumsuzluklarla ilgilenmenin faydaları olsa da, kesinlikle eğlenceli değil. Zevk amacıyla düşünmek bu nedenle pratik ve yeterli motivasyon gerektirebilir – insanların biraz dürtülmeye ihtiyacı olabilir.

Virginia Üniversitesi'nden Nicholas Buttrick ve Timothy Wilson tarafından yönetilen bir uluslararası sosyal psikolog ekibi, gönüllülerinden yalnızca deneyimden zevk almak amacıyla özellikle zevkli düşüncelere odaklanmak için bir "düşünme molası" ayırmalarını isteyerek tam da bunu yaptı. Yine de özellikle zevkli düşüncelerin düşünülmesi istenildiğinde bile diğer faaliyetlere göre deneyimden özellikle zevk almadıkları bulundu. 11 farklı ülkeden katılımcı içeren birkaç çalışmada, zevk için düşünenler, bu deneyimi, okuma yapmak veya bişey izlemekte dahil olmak üzere çeşitli diğer yalnız etkinlikler yapanlara karşın önemli ölçüde daha az zevkli olarak değerlendirmişlerdir. Bulgular kültürler arasında da tutarlıydı; insanların kendi yaptıkları zevkli konular hakkında düşünerek zaman harcamak yerine harici bir eğlence kaynağı sağlayan faaliyetleri tercih etmelerinin evrenselliğini gösteriyordur.
/website/assets/images/my1/images/618a9559184c8__3.jpg
Zevk için düşünmenin neden bu kadar zor olduğunu daha iyi anlamak için aktiviteyi iki temel bölüme ayırmak faydalı olacaktır: düşünce süreçleri ve düşünce içerikleri. Düşünce süreçleri, zevk için düşünme niyetini (yani yeterli motivasyona sahip olmayı) ve kabiliyetini (yani yeterli konsantrasyona sahip olmayı) ifade eder, düşünce içerikleri ise kişinin düşüncelerinin konusuna ve bunların yeterince anlamlı ve/veya zevkli olup olmadığına atıfta bulunur. İnsanlar genellikle zevk için düşünmeye kıyasla dışsal uyarımı tercih etseler de, 
yakın zamanda yapılan araştırmalarda, insanların düşüncelerini bu şekilde kullanma niyetlerini artırarak düşünmenin daha eğlenceli hale getirilebileceğini gösterdi- araştırmacılar katılımcılara istedikleri her şeyi düşünme özgürlüğü vermek yerine özellikle zevk için düşünmelerini söylediğinde, katılımcılar deneyimi önemli ölçüde daha eğlenceli buldular. Bu, zevk için düşünmeye motive olmanın ve bunu kasıtlı olarak yapmanın zevki arttırdığını ve insanların sadece doğal bir içgörü olarak ortaya çıkmadığını göstermektedir.

Zevk için düşünmenin süreç tarafının ikinci bileşenine dönersek- yani, düşünceleri üretme ve kişinin dikkatini bu tür düşünceler üzerinde uzun bir süre sürdürme yeteneği ve konsantrasyonuna sahip olmak- başka bir dizi çalışma bu faktörlerin uygunluğunu doğruladı. Zevk için düşünmeye çalıştıkları bir sürenin ardından, katılımcılar konsantre olmayı özellikle zor bulduklarını ve bunu zor buldukları ölçüde, bildirilen zevklerini önemli ölçüde azalttığını bildirdiler. Neyse ki, aynı araştırma, düşünme sürecinin bu yönü için kolay bir çözüm buldu- araştırmacılar katılımcılardan önce eğlenceli konuların bir listesini yazmalarını istediğinde ve düşünme molası sırasında listelerine bakabildiklerinde, listelerinin yanlarında olmamasına kıyasla, katılımcılar konsantre olmakta daha az zorluk yaşadıklarını ve bunun da düşünme zamanından genel olarak daha fazla keyif aldıklarını bildirdiler.

/website/assets/images/my1/images/618a9583740bf__4.jpg

Bu bizi zevk için düşünmenin diğer önemli kısmına, yani kişinin düşüncelerinin içeriğine getiriyor. Ne tür düşünceler en büyük zevki verir? Ve bunların ne olduğunu sezgisel olarak biliyor muyuz?  Erin Westgate liderliğindeki son araştırmamız, çoğumuzun kasıtlı olarak zevk için düşünerek en fazla zevki elde etmek için neye odaklanmamız gerektiğini bilmediğini gösteriyor. Meslektaşlarım ve ben, katılımcılara eğlenceli düşünme konularına örnekler vermenin (yani, başarılar, sosyal durumlar, tatiller) katılımcıların kendi konularını oluşturmalarına kıyasla zevklerini artırdığını ve bu konuları kendileri için bulmakta zorlandıklarını düşündürdü.

İş arkadaşlarım ve ben de ilgi çekici bir model bulduk- bir düşünme dönemindeki eğlencenin en güçlü yordayıcısı, katılımcıların bunu anlamlı bulduklarını söyleme derecesinden geldi. Bu, insanları anlamlı düşüncelere odaklanmaya yönlendirmenin, sadece zevkli olanlara odaklanmak yerine onlara daha fazla zevk verip vermeyeceğini merak etmemize neden oldu. Bunu ikinci bir çalışmada, aynı örnek konuları (yukarıdaki gibi) iki katılımcı grubuna vererek test ettik, ancak birinden özellikle anlam için düşünmesini, diğerinden ise zevk için düşünmesini istedik. Şaşırtıcı bir şekilde, anlamlı düşünceler düşünmesi istenilen kişilerin, deneyimi zevk için düşünmeleri istenilenlerden daha az zevkli fakat daha anlamlı bulduklarını bildirdik. Bunu daha fazla araştırmak için bu katılımcılardan düşündükleri konuları yazmalarını istedik. Dilsel metin analizini kullanarak, anlamlı düşünceler düşünmelerini istediğimiz katılımcıların, eğlenmek için düşünmeleri istenenlere göre önemli ölçüde daha az duygusal ve daha az olumlu kelime kullandığını bulduk. Bu, insanların aynı zamanda zevkli olan anlamlı konuları kendiliğinden seçmediklerini göstermektedir.
/website/assets/images/my1/images/618a95b19a4b0__5.jpg
Genel olarak, bulgularımız şunu göstermektedir; İnsanlardan eğlenceli şeyler düşünmeleri istendiğinde, mutlaka anlamlı şeyler düşünmezler, bu nedenle zevklerinden uzaklaşırlar ve anlamlı düşünceler hakkında düşünmeleri istendiğinde, mutlaka eğlenceli olanları düşünmezler, yine zevklerini baltalarlar. Bütün bunlar, çoğumuzun düşünme deneyimimizden en fazla zevki elde etmek için nasıl ve neye odaklanmamız gerektiğine dair sezgisel bir zekaya sahip olmadığını gösteriyor.

Neyse ki, bu sonuçlar zevk için düşünmeyi gerçekten eğlenceli hale getirmemiz için bilimsel olarak desteklenen birkaç yola işaret ediyor. Şimdi bu makalenin sonuna geldiğinize ve birkaç dakika ayırdığınıza göre, neden kendi düşüncelerinizle biraz zaman geçirmiyorsunuz? İşte keyfinizi optimize etmek için önerebileceğim şeyler:

Amacınız iyi vakit geçirmek olmalıdır; yani, olaylara ve bu olayların size keyif veren yönlerine odaklanmaya niyet edin.

Konuları bir araya getirirken hem anlamlı hem de zevkli olanları seçin (örneğin, sosyal olaylar ve başarılar).

Düşünme döneminden önce bu konuları not edin, böylece odaklanmakta güçlük çekiyor gibi hissediyorsanız onlara göz atabilirsiniz.

Düşünme molalarınız için belirli bir zaman belirleyin; yani, zevk için düşünmeye motive olduğunuzda aktiviteye katılmayı seçin, ama bilişsel olarak çok zorlayıcı hale geldiğini hissettiğinizde durun.

Her şeyde olduğu gibi, pratik yapın - zamanla daha iyi olacaksınız ve ne kadar çok yaparsanız, zevk için düşünmenin eğlenceli olacağını o kadar çok bekleyeceksiniz.

Yarattığımız düşünceler, yaşadığımız hayatları şekillendirir, bu nedenle zaman zaman zevk için düşünmek bizim yararımızadır.Başlangıçta biraz pratikle zorlayıcı olsa da, sadece kendi düşüncelerimizle eğlenmek ve  zevk almak için bilişsel yeteneklere sahibiz. Dış çevrenin çok fazla dikkatimizi gerektirdiği bir dünyada, İçten hem anlam hem de haz elde etmek için ara sıra içe doğru çekilmenin hepimize fayda sağlayacağına inanıyorum.

Çeviren: Çağla Önel
Kaynak: https://psyche.co/ideas/being-alone-with-your-thoughts-is-a-skill-you-can-practise


Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR