608ee6db8b8e7__1.jpg

Çocuğun Dili: Oyun

02.05.2021

Psikolog Yonca Kanburoğlu

Çocuklar size “Kötü bir gün geçirdim, konuşalım mı?” demezler, “Oynayalım mı?” derler.
-Lawrence Cohen

Oyunun çocukların dünyasında pek çok işlevi vardır. Oyun çocuklar için yalnızca eğlenceli bir etkinlik görevi görmez, aynı zamanda çocuğa deneyimlerini özümsediği ve bütünleştirdiği bir alan açar. Oyun oynamak bir bakıma çocuklar için iletişim kurma, denemeler yapma ve öğrenme yoludur. Belki de en önemlisi, oyun oynamak ebeveynlere çocuklarıyla yakınlaşma ve yakınlık koptuğunda yeniden bağ kurma imkânı sunar. Aslında oyun oynamanın temel amacı bağlanmaya, sevgiye ve yakınlığa olan doğal ihtiyacımızı karşılamasıdır. Oyun oynamanın belki de en insana özgü olan amacı duygusal sıkıntılardan kurtulmak için önemli bir yol olmasıdır. Bu yüzdendir ki çocuklar, yaşadıkları duyguları, deneyimleri ve hatta travmalarını oynadıkları oyuna yansıtırlar. Peki oyunun tüm bu işlevlerini düşündüğümüzde, oyunun terapide iyileştirici bir yol olarak kullanabileceğinden bahsedebilir miyiz? Cevabımız kesinlikle evet!

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/608ee739cca36__2.jpg

Oyun terapisi nedir?

Nasıl ki yetişkinlerin kendilerini ifade etme yolu dil ise, çocukların da kendilerini ifade etme yolu oyundur. Yetişkinlerin aksine çocuklar yaşadıkları dünya ile deneyimsel düzeyde bir ilişki kurar. Çocuk, oyunu hem nasıl hissettiğini ifade etmek hem de deneyimlediklerini aktarmak için bir araç olarak kullanır. Bununla birlikte oyunda duygularını ve onu etkileyen olayları yeniden canlandırır. Bir başka deyişle, çocuk için oyun hayatın bir provasıdır. Çocuk yaklaşık olarak iki yaşını tamamladığında sembolik anlamda oyun oynama kapasitesine erişmiş olur. Bu da oyun terapisi için gerekli zeminin oluşmuş olduğu anlamına gelir. Peki oyun terapisinde ne olur? İlginçtir ki, çocuklar varoluşsal kapasiteleri gereği çektikleri acıları ve bunlara karşı nasıl mücadele edebileceklerini kendileri bilirler. Çocuk tamamen kendi yönlendirdiği bir oyun ortamında, kendi yaşantılarını terapist üzerinden oyuna yansıtır. Bir anlamda kendi yaşadıklarını terapistin hissedebileceği bir sahne hazırlar. Böyle bir oyun ortamında çocuk, sorun ve travmalarını, çağrışım, metafor ve semboller aracılığı ile ortaya koyar. Çocuk yaşadıklarını dayanabilir kılmaya ihtiyaç duyar ve bunu da ancak sahnelediği oyun ile yapabilir. 

Çocuğun Dili: Oyun

Oyun terapisi özellikle çocukların travma deneyimleri açısından oldukça önemlidir. Bu noktada travmalarımızın beynimizdeki yerinden biraz bahsetmek mühim. Çocuk bir travma yaşadığında onu sinir sisteminde taşır. Fakat travmanın dili yoktur ve kullandığımız dil çocuğun yaşadığı travma deneyimini ifade etmesini engeller. Bunun aksine, çocuğun oyununa katılarak onun yaşadıklarının çok daha derinine inebiliriz. Travmanın derinine inmek isteriz çünkü travmatize olmuş beyni iyileştirmek isteriz. Oyun terapisi bunu yaparken çocuğun travmatize olmuş beynine hitap eder. Bunun nasıl olacağından kısaca bahsedelim. Beynimiz sağ beyin ve sol beyin olarak ikiye ayrılır. Sol beyin rasyonel beyin olarak bilinirken sağ beyin duygusal beyin olarak bilinir. Buna ek olarak sağ beyin, ölüm ve hayatta kalma gibi hayati tepkilerimizde aktif rol oynadığı için ilkel beyin olarak da adlandırılır. Travma ise kişinin beden bütünlüğü ya da hayatını tehdit emesi bakımından bir sağ beyin deneyimidir ve orada depolanır. Dolayısıyla travmaya sağ beyin yöntemleriyle yaklaşılmalıdır. Travmatize olmuş bir çocuğa sorular sormak sol beynine hitap etmek olacağı gibi çocuktan gücü de alacaktır. Dolayısıyla çocuğa “Bunu sana kim yaptı?” gibi bir soru sorulduğunda çocuk bu soruyu cevaplayamayacağı gibi iletişim kanallarını da kapayacaktır. Çünkü çocuk ona sorulan her soru karşısında travmasını yeniden yaşayacaktır. Böyle bir durumda çocuk kendi benliğini, gücünü ve kontrol duygusunu korumalıdır. Fakat bu soruyu cevaplarsa kontrolü kaybedeceğini düşünür. Oyun terapisi ise çocuğun sağ beynine ulaşarak ona yeniden güvenlik, korunma ve güç duygusunu kazandırmaya yardımcı olur. 

Yazan: Psikolog Yonca Kanburoğlu

Özellikle yönlendirilmemiş oyun terapisi metotları, çocukların yaşadıkları travmaya dair deneyimlerini açığa vurma imkânı sunar. Basitçe söylemek gerekirse, bir çocuk yaşadığı travmatik deneyimi oyun içerisinde canlandırarak yeniden yapılandırabilir. Özellikle travmatize olmuş çocuklar kendi kurguladıkları oyunlarına travmatik deneyimlerini gizlerler. Böyle durumlarda çocuğun ihtiyacı olan tek şey oyununa -dolayısıyla yaşadıklarına- bir başkasının şahit olmasıdır. Bu da çocuğun iyileşme yolunda en önemli eşlikçisidir. Tekrarlayan oyunlar ise çocukların deneyimlerini git gide daha kolay aktarabilmesi açısından önemlidir. Tıpkı tüm yetişkinler gibi çocukların da travmalarını ifade edebilmeye ihtiyaçları vardır. Fakat bu ihtiyaç, en iyi onların dili olan oyun aracılığıyla karşılanabilir. Çocuklar yaşadıkları yıkıcı duyguları sözel olarak dışa vurma konusunda zorlanacakları için yaşadıklarının kendileri için ifade ettiği duyguları semboller ve metaforlar aracılığıyla aktarırlar. 

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/608ee7e8ebee1__5.jpg

Peki bir çocuğun deneyimlerini sahnelediği oyun aracılığıyla nasıl anlayabiliriz?

Oyun terapisinde çocukların oyun, oyuncak ve rol seçimleri metaforik ifadelerinin temelini oluşturur. Metaforu “anlam içerisindeki anlam” olarak düşünebiliriz. Çocukların oyunlarına gizlenen metaforları da anlamamız önemlidir. Byron Norton şöyle der: “Oyuncak hiçbir zaman sadece bir oyuncak değildir.” Oyuncaklar çocukların kurguladığı oyuna göre pek çok farklı anlam taşıyabilir. Örneğin, 2-2.5 yaşlarındaki bir çocuk evde yaşadığı istismarcı ortamı söze dökemez fakat oyununda kendine kılıç ve kalkan gibi oyuncaklar seçerek aslında korunmaya duyduğu ihtiyacı bize aktarabilir. Dolayısıyla, bir çocuk için metaforlar dilden daha yüksek sesle konuşur. İlginçtir ki, çocuklar metaforlarda yalan söyleyemez. Bu da demektir ki, çocuk kendi başına gelmemiş bir olayı yaşamış gibi gösteremez. Milton Erickson, metaforda iyileşmenin mümkün olduğunu söyler. Pek çok insan çocukların yaşadıkları sıkıntıları bir yetişkine gidip sözel olarak ifade etmesini bekler. Tıpkı yetişkinler gibi, çocuklar için de iyileşmenin aynı yoldan geçtiğini düşünür. Evet, çocuk iyileşmek için gerçekten de başına gelenleri anlatmalıdır. Fakat bunun yolu bir çocuk için oyundan ve onun içine gizlediği metaforlardan geçer. Çocuklar için metaforlarla iyileşmek mümkündür. 

İletişim: psikolog.yoncakanburoglu@gmail.com
Instagram: psikolog.yoncakanburoglu

Kaynaklar:
Cohen, Lawrence. (2020). Oyuncu Ebeveynlik. Ankara: Görünmez Adam Yayıncılık.
Levine, P., & Kline, M. (2007). Trauma through a child's eyes. Berkeley, CA: North Atlantic Books.
Norton C., & Norton, B., Reaching Children Through Play Therapy, 2nd Edition. White Apple Press. Denver: 2002. 
Norton, C., & Norton, B. (2006). Experiential play therapy. In Schafer, C. & Kaduson, H. (Eds.). Contemporary play therapy. New York: Guilford Press.
Solter, A. (2012). Çocuğunuza Kulak Verin. İstanbul: Doğan Yayıncılık.

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR