5f34e004b4a82__picture1.png

Hayattaki Amacınızı Bulabilmek için Yedi Yöntem

13.08.2020

Jill Suttie

Anlamlı ve uzun vadeli hedefler sağlığınız ve mutluluğunuz için iyidir. Burada bunlara ulaşabilmek için bazı yöntemlerden söz edeceğiz.

Tanıdığım pek çok insan oldukça derin bir amaç anlayışına sahip gibi görünüyorlardı. Irkçılığa karşı adalet için çalışıyor da olsalar, çocuklara okumayı öğretiyor da olsalar ya da pandemi döneminde hastanelere maske ve koruyucu ürünleri bağışlama konusunda uğraşıyor olsunlar; her biri hayatlarında tutkularını, yeteneklerini ya da merhametlerini dünya için kullanarak hayatlarını anlamlı kılıyorlardı.

Araştırmalar gösteriyor ki, bir amaca sahip olmak daha iyi sağlık değerleri, uzun ömürlülük ve hatta ekonomik başarıyla yakından ilişkili. Yeteneklerinizi kullanarak başkalarına yardım edebildiğinizi bilerek, bir amaca sahip olma hissi iyi hissettirir.

Peki kolayca farkına varamıyorsanız, hayattaki amacınızı bulabilmek için ne gibi yollar izleyebilirsiniz? Amacınızı bulmak, hayatınız boyunca kendiliğinden doğal olarak gelişen bir şey mi? Ya da hayatta amacınızı bulabilmek için kendinizi motive edebileceğiniz başka yöntemler var mı?

Ergenlerin ahlaki gelişimleri üzerine çalışan araştırmacı Kendall Bronk’a göre, ikisi de geçerli. İnsanlar hayattaki amaçlarını organik olarak geliştirebilirken bazen de kasti olarak yaptıkları kendi üzerlerine düşünme egzersizleriyle de amaçlarına ulaşabiliyorlar. Bazen de, yalnızca biriyle sizin için neyin önemli olduğunu konuşmak bile hayatınız ve amacınız hakkında sizi düşünmeye itebiliyor diyor Bronk.

Bronk ergenlerle olan çalışmalarında, bazı gençlerin amaçlarını hayatta bazı zorluklar atlattıktan sonra bulduklarını gördü. Örneğin, bir ırkçılıkla karşılaşan bir çocuk ileride kendine insan hakları savunucusu olma yolunda ilerleme hedefi koyabilir. Ya da ciddi bir hastalık geçiren bir kişi ileride tıp okumaya karar verebilir. Şunu da unutmamak gerekir ki, yoksulluk ve hastalık gibi deneyimler başkalarından yardım almadan atlatmanın oldukça zor olduğu durumlardır. Fakat Bronk’un araştırması gösteriyor ki, destekleyici bir sosyal çevreye sahip olmak, gençlere zorlukları iyi yönde gelişmek için bir fırsat olarak yeniden çerçevelemeleri adına yardım ediyor. Aynı durum yetişkinler için de geçerli olabilir.

Eğitim, deneyim ve kendi üzerine düşünme gibi durumların birleşmesi başkaları tarafından desteklenmenin de eklenmesiyle kişilere yardımcı olabiliyor diyor Bronk. Fakat amacınızı bulmaya doğru araçlarla birlikte hızlıca başlayabilirsiniz. Bronk ve çalışma arkadaşları, değerlerimizin, ilgi alanlarımızın ve yeteneklerimizin ne olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlarken aynı zamanda şükran duyma gibi olumlu duyguları çalışmamıza yardım eden ve bizi amacımızı bulmaya yönlendiren egzersizler buldu.

 

https://kemalsayar.com/website/assets/images/my1/images/5f34e02a983ca__picture2.png

İşte amaç üzerine yapılan araştırmalardan yola çıkarak Bronk’un bazı tavsiyeleri.

1. Önem verdiğiniz şeyleri saptayın

Amaç, becerilerinizi sizin için önemli olan yönde çoğunluğun iyiliği için kullanmaktan ibaret. Bu yüzden, neyi önemsediğinizi saptamak bu yolda atacağınız önemli bir ilk adım.

Bronk ve ekibinin tasarladığı “Çoğunluğun İyiliğinin Amaç Zorluğu”nda lise son sınıf öğrencilerinden çevrelerindeki dünyaya dair düşünmeleri ve ellerinde bir mucize olsa neyi niçin değiştirmek isteyeceklerini hayal etmeleri istendi. Bunun akabinde, bu hayali dünyayı düşledikleri ideal konuma getirebilmek için daha somut adımlar atmak adına kullanabilirlerdi.

Benzer bir süreç de, yaşlılara hayatlarında yeni amaçlar bulma konusunda yardımcı olan bir kuruluşta çalışan Jim Emerman tarafından yetişkinler için öneriliyor. Gelecekte ideal bir dünya tasavvur etmek yerine, kendimize üç soru yöneltmemizi öneriyor:

     1. Neyde iyisin?
     2. Bir amaç için kullanabileceğin bir beceri sahibi olmana yarayan ne yaptın?
     3. Yaşadığın toplumda neye önem veriyorsun?

Bu soruların yansımasıyla, ileri yaştaki erişkinler becerilerini yeniden amaca yöneltmek ve dünyaya yardım etmek adına ilgi alanları geliştirmek konusunda yeni fikirler üzerinden beyin fırtınası yapabiliyorlar.

2. Sizin için neyin en çok önemli olduğuna dair kafa yorun

Çevreniz ve ilgileriniz çok geniş olduğunda, bazen sizin için neyin en büyük önem taşıdığına karar vermeniz zor olabilir. Neye en çok değer verdiğinizi anlamak, hayattaki amacınızı hem size hitap eden hem de daha gerçekleştirilebilir şeylere indirgemek konusunda yardımcı olabilir.

PosivitePsychology.com tarafından önerilen “Valued Living Questionnaire”, “Portrait Values Questionnaire” ve “Personal Values Questionnaire” gibi güzel bazı değer anketleri var. Her biri araştırmalarda kullanılmış anketler ve kendini bunalmış hissederken değişim yaratmak isteyen kişilere fayda sağlayabilecek sorulardan oluşuyor. 

Bronk’un saptamalarına göre, kişilerin değerlerini önceliklendirmesi amaç bulma yolunda yardımcı oluyor. Bronk ve ekibinin kendi tasarladıkları çalışmaları gösteriyor ki kullandıkları anket (öğrencilere bazı ortak değerler sorulmuş ve en önemliden en az önemliye doğru sıralamaları istenmiş), kişilerin amaçlarını netleştirmeleri konusunda faydalı oluyor.

En derin değerleriniz hakkında net olduğunuz zaman, Bronk kendinize şunları sormanızı öneriyor: Bu değerler sizin hakkınızda ne söylüyor? Bu değerler günlük hayatınızı nasıl etkiliyor? Bu değerlerin hayatınızın geri kalanında yapmak istediğiniz şeylerle ne gibi bir ilişkisi olabilir? Bu egzersizi yapmak, değerlerinizi nasıl kullanabileceğinizi keşfetmenize yardımcı olabilir.

3. Güçlü yanlarınızı ve yeteneklerinizi farkına varın

Hepimizin hayatımız boyunca geliştirmiş olduğu ve kendi kişiliklerimizi oluşturan güçlü yanlarımız ve yeteneklerimiz var. Yine de bazılarımız ne yapabileceğine dair kesin kanaatlere sahip olmayabilir.

Eğer bu konuda yardıma ihtiyacımız varsa, “VIA Character Strenghts Survey” gibi anketler kişisel olarak güçlü yanlarımızı belirlemek ve onları benimsemek konusunda yardımcı olabilir. Daha sonra ise sonuçlara bakabilir ve bunları hayatınızda gerçekten önem verdiğiniz şeylere uyarlama konusunda düşünebilirsiniz.

Buna ek olarak, başkalarına sormak da yardımcı olabilir. Öğretmenlerinize, dostlarınıza, ailenize ya da çalışma arkadaşlarınıza danışabilirsiniz. Bronk ve arkadaşlarının çalışmasında, öğrencilerden kendilerini iyi tanıyan beş kişiye e-posta yoluyla şu soruları yöneltmeleri istendi:

     1. Neyde özellikle iyi olduğumu düşünüyorsunuz?
     2. Neyden gerçekten keyif aldığımı düşünüyorsunuz?
     3. Dünyada nasıl bir iz bırakabileceğimi düşünüyorsunuz?

Aynı şekilde yetişkinler de geri bildirim ihtiyacı hissediyorlarsa bunu uygulayabilirler. Sizi iyi tanıyan kişiler, sizin kendinizde farkına varmamış olduğunuz şeyleri görebilirler. Bu da sizi tahmin edemeyeceğiniz yönlere götürebilir. Bunun dışında, eğer bir yarar sağlamıyorsa, geri bildirimlere de gerektiğinden fazla değer verilmemeli. Başkalarından bilgi ya da tavsiye almak sizin güçlü yanlarınızı açıklığa kavuşturmanıza yarar sağlıyorsa faydalıdır. 

4. Gönüllülük esaslı çalışmalar yürütmeyi deneyin

Hayatta bir gaye bulmak kendi üzerine düşünmekten daha fazlasını içerir. Bronk’a göre, amaca ulaşmak anı zamanda yeni şeyler deneyip hayatta anlamlı bir fark yaratmak konusunda bunların nasıl işinize yarayabileceğine de bakmayı içeriyor. İlgi duyduğunuz bir şeye odaklı toplumsal bir organizasyonda gönüllü olarak çalışmak size aynı zamanda hem deneyim kazandırıp hem de iyilik yapmanız konusunda fırsat sağlayabilir.

Başkalarına fayda sağlamak için çalışan bir organizasyonda çalışmak sizin gibi tutkuları olan ve size ilham verebilecek insanlarla da iletişimde olmanızı sağlar. Doğrusu başkalarının desteğiyle hayat gayenize ulaşmak ve onu devam ettirmek daha kolaydır. Buna ek olarak, gönüllü hayırseverlerden oluşan bir iletişim ağı size yeni fırsatlar sağlarken sizin endişelerinizi taşıyan bir toplulukla da bir arada olma fırsatı verir. Gönüllülük aynı zamanda daha sağlık açısından faydalı olduğu gibi uzun ömürlülüğe de katkı sağlayabilir.

Fakat her gönüllü çalışma da hayat amacına dair güçlü hislerle sonuçlanmayabilir. Stanford Üniversitesi’nde araştırmacı olan Anne Colby uyarıyor ve diyor ki; “Gönüllülük bazen sağırlaştırmaya da yol açabiliyor”. “Yapılan çalışmanın çekici ve cazip bir yanı olmalı. Bir şeyi başardığınızı hissini yaşamalısınız.” Sizin için ideal olan şeyi bulduğunuzda, gönüllülük bir anlamda “doğru” hissettirir. Bunaltıcı değil, fakat canlandırıcı olmalıdır.

5. Kendinizi mümkün olabilecek en iyi şekilde hayal edin

Bronk ve ekibinin çalışmasında, lise öğrencilerinden kendilerini her şey yolunda gittiğinde 40 yaşında hayal etmeleri istendi.

Ne yapıyorsunuz?
Sizin için ne önemli?
Neye gerçekten önem veriyorsunuz? Neden?

Özellikle buradaki “neden” kısmı oldukça önemli çünkü amaçlar genellikle önem vermenin arkasındaki nedenlerden oluşur diyor Bronk.

Tabi ki, yaşı daha ileri olanlarımız da bu soruları kendileri için değerli bulabilir. Fakat Bonk’a göre, ileri yaştaki erişkinler ileri bakmak yerine, daha çok geriye dönük aksettirmeyi isteyebiliyorlar. Hayatta hep yapmak istediğimiz fakat belki de bazı mecburiyetlerden dolayı yapamadığımız şeyler hakkında düşündüğümüzü söylüyor. Örneğin bazen çocuk yetiştirmek ya da kariyer sahibi olmak arasında seçim yapmak gerekebilmesi gibi. Kendiniz için gerçekten ne istediğinizle dünyanın sizin buna ulaşmanız konusunda yardımcı olabilmesi diye bir durum var. Belki de, dikkatinizi insanlara ve yaşadığınız deneyimlere odaklamak oraya ulaşmanıza yardımcı olabilir.

6. Şükran gibi olumlu duyguları besleyin


Amacı bulmak için, şükran gibi olumlu duyguları teşvik etmek yardımcı oluyor. Çünkü bu duyguların her biri iyi oluşla, başkalarına önem vermekle ve hayatta anlamı bulmakla yakından ilişkili. Bu duygular aynı zamanda bize dünyaya nasıl katkıda bulunabileceğimiz konusuna odaklanmamızda da yardımcı oluyor.

Genç yetişkinlerle olan çalışmasında, Bronk şükretmenin öğrencileri amaca yöneltme konusunda özellikle yardımcı olduğunu buldu. Hayatlarında minnet duydukları şeyleri aksettirmeleri kişilerin gördüğü iyiliklerin aynısını başkalarına yapmaları konusunda motive ediyor. Böylelikle şükran duygusu amaca yönlendirmiş oluyor.

Kişi doğada gördüğü güzelliklerden ilham alabilir ya da ilham verici bir anı yeniden hatırlayabilir. Minnettarlık ise şükrettiğimiz şeylerin günlüğünü tutmak gibi ya da hayatta size yardımcı olan birine şükran mektubu yazmak gibi beslenebilecek bir duygudur. Hangi araçları kullanırsanız kullanın, minnettarlık duygunuzu geliştirmek ve huşu içerisinde yaşamak duygusal iyiliğinize büyük faydalar sağlar. Bu da size hayatta amacı olan hedefler belirlemeniz konusunda gereken enerjiyi ve motivasyonu verir.

7. Hayranlık duyduğunuz insanlara bakın


Bazen hayatta en çok hayranlık duyduğumuz insanlar bize daha iyi bir dünya için kendimize nasıl katkıda bulunabileceğimiz konusunda ipuçları verir. İnsan haklarını savunan liderlerin ya da iklim aktivistlerinin çalışmaları hakkında okumak bize ahlaki açıdan canlandırıcı bir etki sağlayabilir ve bu durum bize çoğunluğun iyiliği için olan çalışmalarımız için gerekli motivasyonu verebilir.

Fakat, bazen de bu gerçeküstü örneklerin bizim çok göz korkutucu olabileceğini vurguluyor Bronk. Öyleyse, daha küçük ölçekli iyilikler yapan sizin için daha sıradan görünen insanlara bakabilirsiniz. Belki de evsizlere yemek götüren bir dostunuz ya da adalet için çalışan bir çalışma arkadaşınız vardır. Bu gibi şeyler size ilham verebilir.

Hayatta gayenizi bulmak ve onu başarmak için şöhretli olmaya ihtiyacınız yok. Yalnızca iç pusulanıza bakmanız ve sizin için en anlamlı olan şey için ufak adımlar atmaya ihtiyacınız var.


Çeviren Y. Kanburoğlu

 

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR