Prof. Julie Reshe/ felsefeci ve psikoanalist
School of Advanced Studies (SAS) /University of Tyumen - Sibirya
Daima mutluluğun peşindeyiz; oysa asıl berraklığa, depresyon ve varoluşsal korkulardan ulaşıyoruz. Hayatın cehennem olduğunu itiraf ettiğinizde, özgürleşeceksiniz.
Depresyonda olduğumu hatırlıyorum. Sonsuza kadar sürecek gibi görünen ürkütücü bir ruh haliydi; bundan ayılma düşüncesi bile korkuyla karmaşaya sebep oluyordu. Geleceğe dair pozitif ve iyimser düşüncelerin tümüyle çöküşünü tetikleyen bir iç girdap, endişe ve olumsuzluk hali. Aklım aniden hastalanmış ve düğümlenmiş gibi hissediyordum. Bu yeni kendimi tanıyamıyor ve daha önceki o neşeli insana ne olduğunu merak ediyordum.
Depresyonumun nedeni ayrılıktı. Ama buna yol açan şey ayrılığa verdiğim tepki değil, beni sevdiğine inandığım, bana en yakın olan ve ilelebet benimle birlikte olacağına söz vermiş olan kişinin, artık, duyduğum acıya kayıtsız bir yabancıya, başka bir insana dönüşmüş olmasıydı. Bu “beni seven” kişinin, bir yanılsama olduğunu farkettim. Geçmiş anlamsızlaştı ve gelecek, yok oldu. Dünya da artık güvenilmezdi.
Depresyonda iken, diğer insanların davranışlarının da belirgin şekilde değiştiğini gördüm. “Bunalım”a toplumda özel bir tolerans gösterilmiyordu ve çevremdeki kişiler iki farklı kanaatteydi. Bir grup, beni iyileştirmek arzusunda, kendimi toparlamamı ya da profesyonel yardım almamı öneriyorlardı. Diğer grup ise, benden cüzzamlıymışım gibi kaçıyordu. Sonradan düşündüğümde, bu tepkiyi anlayabiliyorum: bencil, agnostik ve karamsar biri haline gelmiştim sonuçta ve nezaketi de tümden bırakmıştım.
Öte yandan, diğer insanların gerçek acılarını daha derinden anlıyordum. Depresyonda iken, dünyanın -daha önce hakkında çok az şey bildiğim- karanlık tarafını gördüm. Hakikaten çirkin “gerçeğe” yeni bir pencere açtım, ıstırap ve sanrıları artık görmezden gelemedim. Yaşadığım deneyim, sadece bana özgü değildi, ama bir şekilde daha şiddetliydi çünkü, hazin bir ayrılıkla karşılaşmış normal bir insan olmama ilaveten, ben, aynı zamanda bir felsefeciyim. Bir düşünür olarak, “apaçık” gibi görünen şeylerin her zaman öyle olmadığını, bu nedenle, ciddi çözümsel analizlerin yapılması gerektiğini biliyorum. Böylece, bu deneyimim sonucunda da, pozitif ruh hallerinin sağlıkla, negatif duygu durumlarının da hastalıkla (sapmayla) denk tutulmasından özellikle şüphe duymaya başladım. Bunalımım sırasında, nihayet dünyayı gerçekte olduğu gibi görmüş olabilir miydim?
Bu kendi çıkarımımdan daha önce, doktora mentörüm, Slovenya Bilim ve Sanat Akademisi Felsefe eğitimcilerinden Alenka Zupančič, yaygın “mutluluk çabasının”, baskıcı bir ideoloji oluşturduğunu öne sürdüğünde kafam karışmıştı. Dünyayı daha mutlu bir yer yapmak isteğinin nesi yanlış ya da baskıcı olabilirdi ki?
Ancak, kendimi gözlemledikten sonra, onunla aynı görüşe vardım. Çevrenize bakın; kendinizden ve diğer insanlardan bir ‘daimi mutluluk hali’ beklentisinde olduğunuzu farkedeceksiniz. Mutluluğun aşırı teşvik edilmesiyle oluşan bu eğilim, onun karşıtı olan –depresyon, anksiyete, keder ya da hayal kırıklığı gibi duygusal acıları damgalamaktadır. Duygusal ıstırabı, bir sapma ve bir sorun, ortadan kaldırılması gereken bir bozukluk – tedavi edilmesi gereken bir patalojik durum olarak etiketliyoruz. Üzüntüyü dile getirmek, adeta ‘hastalık’ olarak sansürlenmiştir.
Amerikan Psikoloji Derneği, depresyonu, ‘kişinin his, düşünce ve eylemlerini olumsuz şekilde etkileyen, yaygın ve önemli bir tıbbi hastalık’ olarak tanımlar. Bu tanımın kendisi, acı çekmekte olan kişiyi damgalamakta ve tedaviye ihtiyacı olduğunu ifade etmektedir. Terapistler ya da tıbbi kurumların bu yaklaşımı dayattıkları mı yoksa, bu baskın kültürel paradigmadan mı etkilendiklerinin ayrımını yapmak zordur. Her şekilde, günümüzde terapilerin çoğunluğu, olumsuz duyguları yok etmeyi hedeflemektedir.
Negatif düşüncelerden arınmaya yönelik en iyi bilinen, öncelikle depresyon ve anksiyete tedavisi için geliştirilmiş olan bilişsel-davranışçı terapidir (BDT). İlk olarak Amerikalı psikiyatrist Aaron Beck tarafından 1960’ların sonunda geliştirilen akıl-hastalığı bilişsel modeline dayalıdır. Depresyona, ‘depresyojenik düşünce’ adı verilen bir olumsuz düşünme tarzının neden olduğu öne sürülmüştür. Bu durumda iken kendimizi çaresiz, mahvolmuş, sevil(e)meyen, yetersiz, değersiz, kabahatli ve diğer insanlar tarafından reddedilmiş görme eğilimi içindeyizdir. Bu olumsuz hayat-görüşünün örnekleri, ‘Değersiz ve çirkinim’, ‘Kimse bana değer vermiyor’, ‘Umutsuzum çünkü hiçbir şey asla değişmeyecek’, ve ‘Herşey ancak daha da kötüye gidebilir’ tarzında ifadelerle açıklanabilir. Beck, bu tür depresyonda, ‘çarpık (bozuk)’ ve faydasız düşünce kalıpları kullandığımızı öne sürer. BDT uygulayıcıları, bu bozuk düşünceleri bulmak, ortadan kaldırmak ve bizi daha mutlu sonlara kanatlandırmak üzere eğitilmişlerdir.
Depresyonda olduğum dönemde, artık kontrolünde olmadığım arkadaşlarımın etkisi ile, bir BDT terapistine gittim. Gördüğünüz gibi, tamamen iyileşmedim ve kendimi halen ‘depresyojenik’ düşüncelerle dolu görüyorum. Terapi hakkındaki görüşlerim, kendime ve terapistimin ilgisine güvenmek isteği ile bu isteğe duyduğum kızgınlık arasında değişiyor. Güzel bir uyku öncesi masalının sunduğu konfora ihtiyaç duyan bir çocuk gibi, bana da, etrafımı saran haşin/acı gerçeklikten kurtulabilmek için, duymak istediğim şeylerin söylendiği hissindeydim. Depresojenik düşünceler tatsız ve hatta dayanılmazlar, ama bu, yine de, onların gerçeğin bozuk tasvirleri oldukları anlamına gelmez.
Ya, bunun aksine, asıl pozitif düşünce, gerçekliğe taraflı bir bakışsa? Ya ben depresyonda iken, daha az bir bedelle öğrenemeyeceğim kadar kıymetli bir şey öğrendiysem? Ya bu bir, yanılsamaların çöküşü – gerçekçi olmayan düşünce tarzının yıkılışı- ve anksiyetemin asıl sebebi olan gerçekliğe bir bakış anı idiyse? Ya biz depresyonda iken, gerçeği aslında daha doğru ve tam algılıyorsak? Ya benim mutlu olma ihtiyacım ile depresyonumu iyileştirmek için psiko-terapiye duyduğum ihtiyaç, aynı yanılsamaya dayanıyorsa? Ya terapinin altın standardı denilen kendisi sadece bir rahatlatıcı sözdebilim ise?
Modern psikoloji, gündelik düşünceyi, bir miktar sapmaya dayalı (çarpık) ve çoğunlukla da taraflı kabul eder. Ama yine de bu görüş, olumluluk (pozitivite) sistemi çerçevesindedir. Kısaca, genel (olağan) yanılsamalar, pozitif akışı kesintiye uğratmadıkları sürece, ana-akımda sağlıklı kabul edilirler.
Günümüzün pozitif yanılsamalar kavramı, ilk olarak, psikolog Shelley Taylor (University of California, Los Angeles) ve Jonathon Brown (Southern Methodist University) tarafından 1980 yılında yayınlanan bir makalede konu edildi. Pozitif yanılsamalar, kendimiz, diğer insanlar, durumumuz ve çevremizdeki dünya hakkında gerçekçi olmayan iyi düşüncelere dayalı, ortak bilişsel hükümlerdir. Bunlar arasında, diğer başka türlerin yanısıra, gerçekçi olmayan iyimserlik, kontrol illüzyonu ve kendi beceri ve niteliklerimizi diğer kişilerinkinden daha fazla görmemize yol açan üstünlük yanılsaması sayılabilir. Sayısız çalışmalarda, bu tür yanılsamaların çok yaygın olduğu gösterilmiştir. İnsanların yüzde 75-80 kadarı, kendilerini, hemen hemen tüm parametrelerde – akademik beceri, iş performansı, önyargılardan muafiyet, ilişkilerde mutluluk ve IQ- ortalamanın üstünde olarak değerlendirirler. Ama, zalim matematik kanunları bize bunun bir yanılsama olduğunu – ‘herkes’in ortalamanın üstünde olmasının tanım itibari ile, mümkün olmadığını söyler.
Modern pozitivite eğiliminin kökleri, bir zamanlar insanlığı yaşam ve Kurtarılış’la ilgili yol gösterici ilkelerle donatan; sağlam ve güvenilir, mutlu sona eren bir dünya tasviri sunan dini geçmişimizden doğar. Laik dünyada psikoloji, dinden boşalan bu alanı, sorulara açıklamalar yapmak ve daha iyi bir hayata dair umut vermek hizmetleriyle doldurmaktadır. Dinin yerini psikolojinin aldığı durumlarda, örneğin, Hıristiyan geleneğin pek çok özelliği aynen korunur. Bir psikolog ya da terapistin rolü ve bizim onlara duyduğumuz ihtiyaç ile, bir papazın görevleri ve günah çıkarma geleneği arasında pek çok benzerlik bulunur. Hem psikolog hem de papaz, size sorununuzun ne olduğunu ve bunu nasıl çözebileceğinizi söyleyecek yetkiye sahip kişilerdir. Fransız felsefeci Michel Foucault (1926-84), papazlık görevinin öncelikli dini amacının, bireye ‘kurtuluş’u (günah ve cezalarından kurtarılmayı) sağlamak olduğu görüşünden yola çıkarak, psikoterapinin köklerinin de papazlık kurumuna uzandığını söyler.
Çağdaş Danimarkalı biliminsanı Anders D. Sorensen, üzüntü ve kaygıdan kurtulmak ve, en nihayetinde, mutluluğu bulmak özlemimizin, kısmen de olsa, dünyevi acılardan kurtarılıp cennete ulaşmak şeklindeki dini düşünceye dayalı olduğuna işaret eder. Laik dünyada bu kurtuluş, dünyevi yaşamda gerçekleştirilmesi gereken bir görev haline gelmiştir. ‘Cennet’ artık bir ulvi âlemi değil, bütüncül bir mutluluk haline erişmeyi ve Dünya’nın kendisini, şimdiki zamanda, Cennet’e dönüştürmeyi ifade etmektedir.
Din ve onun psikoterapötik karşılığının ardından, felsefe, karşıt savda sayılabilir. Burada en sorunlu hasta, muhtemelen, acı çekmenin kaçınılmazlığını ve bunun insanın varoluşunun önemli bir parçası olduğunu ileri süren fikirleri ile iyi tanınan Alman Felsefeci Arthur Schopenhauer’dir (1788-1860). Schopenhauer, varoluşun bir anlamı ya da gayesi olmadığını ve yaşamın, hiçbir zaman doyurulamayacak, amaçsız bir çaba ile aktığını öne sürmüştür. Varoluşumuzun normal esasının -zaman zaman acılarla kesintiye uğrasa da- ‘mutluluk’ olduğuna dair pozitif dünya görüşümüzü altüst eder. Bunun aksine, yaşamın kendisi, kemiklerine kadar acı ve sonsuz bir matemdir. Hiçbir zaman daha iyi olmayacak, der Schopenhauer: ‘Bugün kötü, ve yarın daha kötü olacak…’ Ayrıca, ‘bilinç’in insanın içinde bulunduğu durumu daha da kötüleştirdiğini, çünkü bilinçli varlıkların acıyı daha şiddetli yaşadığını ve varlıklarının absürdlüğü (anlamsızlığı) üzerine düşünebilme becerileri olduğundan da söz eder. ‘Felsefemin rahatsız edici olduğunu söyleyeceklerdir… -çünkü gerçeği söylüyorum; ve insanlar, Tanrı’nın yaratttığı herşeyin iyi olduğuna inanmayı tercih ettiler,’ diye yazdı ‘Dünyanın Acıları Üzerine’ (1851) adlı denemesinde. ‘Papazlara gidin o zaman, ve düşünürleri rahat bırakın”.
Alman Felsefe profesörü Martin Heidegger (1889-1976) de, fazlaca bir güven vermez. Kaygı’yı insanlığın temel varoluş biçimi olarak dile getirir ve insan yaşamını özgün ve özgün-olmayan şeklinde ikiye ayırır. Rutin görevlere, dert ve tasalara boğulduğumuz güncel hayatlarımızda, çoğunlukla özgün-olmayan şekilde yaşarız, bu sebeple, varlığımızın abesliği ve anlamsızlığını bu gündelik gürültüler arasında farkedemeyiz. İşe gideriz, çocuk yetiştiririz, ilişkilerimiz üzerine kafa yorarız, evi temizleriz, uyuruz ve bunların hepsini de tekrar tekrar yaparız. Etrafımızdaki dünya anlamlı görünür ve hatta bolca anlam yüklüdür. Ama özgün dünya, ancak kaygı durumlarında ortaya çıkar. O zaman, kendimizin farkına varır ve toplumun dayattığı bu paylaşılmış (ortak) illüzyonu reddederek, özgürce düşünmeye başlarız. Heidegger için kaygı, felsefi açıdan uygun (kabul görür) bir duygu durumudur.
Norveç’li düşünür Peter Wessel Zapffe (1899-1990), felsefi karamsarlığı daha öteye götürdü. İnsan idrakının, varoluşsal kaygıya yol açacak kadar gelişmişliği trajiktir, diyordu. ‘Son Mesih’ (1933) adlı denemesinde, Zapffe, bunu bir ‘biyolojik paradoks, nefret ögesi, saçmalık, aşırı tahrip edici mizaç’ olarak dile getirdi. İnsanoğlu, ‘doyurulamayacak’ bir ihtiyaç yarattı (varoluşsal anlam ihtiyacı) çünkü evrenin (tabiatın, yaratılışın) kendisi anlamsızdır; insanın, hayatını sürdürebilmek için, gereğinden fazla olan bu bilişsel becerisini bastırmak zorunda olduğunu iddia ediyordu. Bu, bir, ‘toplumsal adaptasyon ve ortak, sağlıklı ve normal yaşam diye adlandırılan herşeye uyum gösterebilirlik’ talebi idi.
Zapffe, insanoğlunun yarattığı dört evrensel savunma mekanizması tanımladı:
Psikonanalizin babası Sigmund Freud da (1856-1939) –felsefeciler gibi- dine karşıydı ve dinin amacının çocuksu duygusal ihtiyaçlarımızı tatmin etmek olduğunu iddia ediyordu. Söylendiğine göre, meslektaşı Sandor Ferenczi’ye ‘Nevrotikler bize sadece finansal açıdan faydası olan ve vakaları sayesinde öğrenme imkanı sağlayan insan kalabalığıdır: bir terapi yöntemi olarak psikoanaliz işe yaramayabilir’ demişti. Freud, psikoterapi ile tedavi yönteminin sonuçları hakkında olumlu görüşte değildi ve neticesinde ‘mutluluk’ vaadedilmesine karşıydı. ‘Histeri Üzerine Çalışmalar’ında (1895), psikoanalizle, histerik (bireysel) ıstırabı ‘ortak mutsuzluğa’ dönüştürebileceğini vaad ediyordu. Freud’un amacı, hastalara yaşamın cehennem olduğunu kabul etmeleri ve bunun hakkında, herhangi bir öte evrende -ulvi yerde- değil, burada, dünyada düşünmeleri için yardımcı olmaktı.
Psikolojik teori, genel olarak pozitivite eğiliminde olsa da, Freud tarafından da kabul gören karamsar felsefi geleneği konu alan bir dalı da vardır. Buna, ilk olarak ABD’li psikologlar Lauren Alloy ve Lyn Yvonne Abramson’ın ‘Daha Mutsuz Ama Daha Bilge?’ (1979) başlıklı makalelerinde öne sürdükleri ‘depresif gerçekçilik’ adı verilir. Yazarlar, depresyondaki bir kişinin objektifinde gerçeğin her zaman daha berrak görüldüğüne inanırlar.
Alloy (Temple Üniversitesi-Pensilvanya) ve Abramson (Madison Üniversitesi -Wisconsin), bu hipotezi, ‘kontrol yanılsaması’nı ölçerek test ettiler. Bazı üniversite öğrencileri ile yaptıkları görüşmeler sonrasında, öğrencileri, ‘depresyondakiler’ ve ‘depresyonda olmayanlar’ şeklinde iki gruba ayırdılar. Her öğrencinin bir düğmeye basma ya da basmama ve iki sonuçtan birini; yeşil ışık ya da red alma hakkı bulunuyordu. Deneysel kurguda, öğrencilere, düğme üzerinde 0’dan 100’e kadar çeşitli derecelerde kontrol yetkisi verildi. Testleri bitirdikten sonra, öğrencilerden, verdikleri yanıtların sonuçlardaki etkisinin kontrol seviyesini analiz etmeleri istendi – yani, her eylem sonucunda kaç defa yeşil ışık yanmıştı? Daha mutsuz ama daha bilge öğrencilerin, kullandıkları kontrol gücü derecelerini daha doğru/tam muhakeme ettikleri görüldü. Alloy ve Abramson, depresyondaki öğrencilerin, kontrol ilüzyonlarına daha az eğilimli olduğu ve bu nedenle de, daha gerçekçi yaklaşım gösterdikleri sonucuna vardı. Depresyonda olmayan öğrenciler, öte yandan, kontrol derecelerini olduğundan fazla tahmin ettiklerinden, kendilerine olan beğenilerini daha da arttıran bir kendini-aldatma içindeydiler.
‘Depresif Gerçekçilik’ hipotezi halen tartışmalıdır çünkü, BDT’nin, depresyonda olan kişinin normalden daha taraflı-düşünceler (sapma) içinde olduğunu, bu nedenle, daha gerçekçi olmasını sağlayacak şekilde tedavi edilmesi gerektiğini savunan öğretisini sorgulamaya açar. Ancak, sonradan yapılan bazı çalışmalar da bu görüşü desteklemiştir. Örneğin, Avustralyalı sosyal psikolog Joseph Forgas ve meslektaşları, kederin, eleştirel düşünceyi kuvvetlendirdiğini gösterdiler: insanların ön-yargılara dayalı taraflılıklarını azaltmaya yardımcı oluyor, dikkati geliştiriyor, direnci arttırıyor ve, genel olarak, daha sorgulayıcı, detaycı ve dikkatli bir düşünüş tarzı sağlıyordu. Diğer yandan, pozitif duygu durumları, daha az gayret içeren ve sistematik bir düşünce şekline yol açıyordu. Kendilerini daha çok “genel akışa” bırakmış ve yanlılıkları nedeniyle daha fazla toplumsal yanlış-hüküm eğilimliydiler.
Diğer araştırmacılar depresyonun evrimsel faydalarını incelediler. Örneğin, Paul Andrews (Virginia Commonwealth Üniv.) ve J Anderson Thomson (Virginia Üniv.) depresyonu bir hastalık ve biyolojik fonksiyon bozukluğu olarak tanımlayan hâkim tıbbi görüşe itiraz ederek, bunun, daha çok, bir evrimsel adaptasyon olduğunu ileri sürdüler. Depresyonun evrimsel işlevi, analitik düşünce mekanizmalarını geliştirmek ve karmaşık zihni problemlerin çözümüne yardım etmektir. Depresif düşünme hali, üzerinde düşünmekte olduğumuz sorunlara yoğunlaşmamıza ve onları çözmemize yardımcı olur.
Hastalık sırasında yükseldiğinde korkutucu olabilen ama aslında zararlı olmayan ateş gibi, depresyon da, yaşamın, iş, sosyal ilişkiler ve cinsel hayat gibi pek çok alanını olumsuz etkiler ve genel fonksiyonel iyilik halinin bozulmasına neden olur. Ancak, tatsız da olsa ateş, bir biyolojik hatadan dolayı oluşmaz. Daha çok, bir hastalıkla-savaş mekanizmasıdır. Ateşin sebep olduğu sıkıntılar, vücut sistemlerinin, enfeksiyonla savaşmak için ödemesi gereken bedellere uyarlanmasının neticeleridir. Benzer şekilde, depresif düşünce de, bazı problemlere dikkat çeken ve bunların analiz edilmesine destek olan bir sorun-çözme mekanizmasıdır.
Modern, varoluşçu İsviçre’li psikoanalist Alice Holzhey-Kunz, ‘Daseinsanalysis’ (2008) adlı kitabında, Heidegger’in özgün ve özgün-olmayan yaşam kalıpları ayrımına değinir. Zihinsel ıstırabın, varoluş gerçeğiyle hayalkırıklığı dolu bir yüzleşme olduğunu öne sürer. Bu anlamda, depresyon, pek de bir hastalık değil, insanı hayallerinden uyandıran, varoluşunun hiçliğini gösteren bir patlamadır. Bu kapsamda, ‘özgün-olmayan yaşam’ diyebileceğimiz diğer daha keyifli yaşam şekli de, gündelik işlerle ve sıradanlıkta (yaygınlıkta) kaybolarak akut varoluşsal farkındalığa karşı durur ve bu nedenle de bir pataloji olarak tanımlanamaz.
İlişkimin bitişini izleyen depresyon, varoluşsal kaygı seviyesine ulaşmadıysa da, hayatımın, bakış açımı en çok değiştiren deneyimiydi. Varlığımın özünde geri dönülemez bir değişim ve travma yarattı; ben artık, genel olarak, öncesinden daha hüzünlü ve içe kapanık bir kişiyim.
Peki ya bu, yanılsamalarımızı kaybetmenin ve gerçeğin ta kendisini daha sınırsızca öğrenmemizin bedeli ise? Oraya yaklaşıyor olabiliriz. Bazı çalışmalar, varoluşsal acıların ve ruhsal-zihinsel sıkıntıların dünya çapında, ama özellikle de modern Batı kültürlerinde artmakta olduğunu gösteriyor. Belki de mutluluğu artık hiç elde edemediğimiz için bu kadar hassasiyetle arıyoruz?
Kendimizi içinde bulduğumuz bu kötücül döngü –bitmeyen mutluluk arayışı ve onu elde etmenin imkânsızlığı- bize sadece daha çok acı veriyor. Belki de bundan çıkış yolu, aslında, yükselen düşünce (bilişsel) seviyemizi kabullenmektir. Melankolinin derinliklerinde iken, diğer yapay mutluluk hallerinin çoğunun bir ‘hayatta olmama’ yöntemi olduğunu anlıyoruz. Akıl sağlığı, pozitif psikoloji kavramları ve BDT gibi yaygın terapi yöntemlerinin hepsi de, susmamızı ve kendimizi ölene kadar yanılsamalarımıza (yarattığımız ilüzyonlara) teslim etmemizi istiyorlar.
Bitirirken, siz sayın okuyucularıma seslenmeliyim. Bu denemeyi okurken, bir, ‘evet, ama …’ yanıtı vermek istediğinizi anlayabiliyorum. (‘Evet, hayat korkunç, ama pek çok iyi şey de var!’) Bu ‘ama’, olumsuz, ürkütücü içgörülere karşı verilen bir otomatik yanıttır. Bir şekilde bu etkilere maruz kaldığımızda, olumlu savunma mekanizmalarımız devreye girer. Ben de bu yazıyı yazarken (ve hayatımın kalanında çok defalar), bu sarmala girdim. Bu koruyucu önlem olmasaydı, hepimiz çoktan –acıdan kurtulmak/huzura kavuşmak için çoğunlukla da intiharı tercih ederek- ölmüş olurduk.
Benim basit önerim, yanılsamaların yokluğunu keşfetmek ve -umarım bu keşfe intiharla yanıt vermezden önce- pozitiviteden kaçıp yaşamı deneyimleyebileceğimiz yeni bir mekân olarak buraya sığınmak olacaktır. Bir dahaki sefere, alkole gömülmeden, ya da sevdiklerimize, arkadaşlarımıza, psikoterapistlere ya da diğer çok sayıdaki yaşamı-doğrulayan pratiklerden herhangi birine başvurmadan önce, hemen hemen tüm anlam ifadelerinin –iş’ten spora, ya da kalplerimizi İsa’ya açmaya kadar- aslında hayali olduğunu hatırlamalıyız. İllüzyonlarla yaşamdan kaçmanın bir alternatifi, mümkün olduğunca uzun sürelerle bu yanılsamadan-arınmış alanı keşfetmek ve böylece hayallerin olmadığı hakiki yaşamın gerçeklerine daha fazla dayanabilir hale gelmektir. Eğer başarabilirseniz, kendinizi pozitivite kandırmacanızdan ve zincirlerinizden kurtarmış olacaksınız.
Nihayetinde, tabi ki, kendimizi acı çekmekten ya da yanılsamalardan arındıramayabiliriz. Hayat cehennemdir ve bizi, mükemmel mutlu sona erdirecek bir cennet bekler gibi görünmüyor. Bu da kendi içinde kurtuluşa giden bir yol olabilir, çünkü, zaten, kaybedecek bir şeyimiz yok.
Aeon.com dan çeviren Çiğdem Ergün
Bir tür 'derin merak' pratiği yapmak, 'diğer tarafta' olsalar bile kendinizle ve başkalarıyla bağlantı kurmanıza yardımcı olabilir...
DevamıYasın Altıncı Aşaması adlı kitabı, ilk kez 1969 yılında Elisabeth Kübler-Ross tarafından tanımlanan yasın beş aşaması modeline...
DevamıBaşarısızlığın neden eski bir tanıdık gibi hissettirdiğini hiç merak ettiniz mi? Belki de suçlu; sürekli olarak yenilgi duygusunu besleyen ve ...
DevamıBeğenilmemek hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. İşte sizden hoşlanmayan biriyleyken daha rahat hissedebilmeniz için denenmiş ve test edilmiş bazı yollar...
DevamıInfluencerlar ve kişisel gelişim guruları, yarardan çok zarar getirme riski taşıyan bir tür pozitif psikoloji vaad ediyorlar Kötü bir gün ya da kötü bir yıl geçirdiğiniz...
DevamıMescid-i Aksa ya da Kur’an-ı Kerim'in ifadesiyle Kudüs'ün Uzak Mescidi, Mevlana Celaleddin Rumi için merhamet ve aşkınlık ruhunun...
DevamıVicdan bir çağrıdır ve bu çağrı, Heidegger’in ifadesiyle, “benim içimden ama kendimden öteden” gelir. Gazze bizi vicdana çağırıyor, içimizi allak bullak eden...
DevamıYeni bir araştırma; sözlü istismarın çocukları nasıl etkilediğini, kendine zarar verme ve anksiyete gibi uzun vadeli sorunların tohumlarını nasıl attığını gösteriyor...
DevamıÇoğu insan “içeri girmek” tekniğiyle dikkatlerini duygu ve düşüncelerine yönlendirip daha dayanıklı olacaklarına inanırlar. Fakat...
Devamı25 yıllık araştırma sonucuna dayanarak bağışlama ve alternatifleri hakkında öğrendiklerimiz...
DevamıGünlük sosyal durumlar bile kendinizi mahcup ve korkmuş hissetmenize neden oluyorsa, bu iyi test edilmiş teknikleri denemenin zamanı geldi...
DevamıAradığımız mutluluk hiç beklemediğimiz bir yerde olabilir. En büyük çabalarımıza rağmen, hayatımız adına kurduğumuz hayaller...
DevamıEşlerimiz, ailemiz ve hatta iş arkadaşlarımızla ilişkilerimizde işlerin nasıl olduğu ile bizim nasıl olmasını istediğimiz arasında boşluklar olabilir...
DevamıHızla değişen bir dünyada, pek çok insanın kendini kaybolmuş ve stresli hissetmesi şaşırtıcı değildir. Bununla birlikte...
Devamıİlk olarak arkadaşlarımıza nasıl öncelik vereceğimize odaklanalım istiyorum. Kaliteli sosyal etkileşimlerin...
DevamıDuygularınızdan kaçınmak akıl sağlığımız için iyi değildir. Bir psikolog, bu alışkanlığı nasıl kıracağınızı ve savunmasızlığınızı nasıl...
DevamıBirçok insanın travmalar hakkında bilmedikleri...
DevamıBirçoğumuz sonsuz sayıda hata yaparız- ancak yeni içgörüler, başarısızlıklarımızdan değerli dersler çıkarmamıza yardımcı olabilir...
DevamıGece neredeyse tamamen boşalmış metro vagonunda kitabınıza, Instagram akışınıza ya da işe gidip gelirken zaman...
DevamıBilginin kaynağı olduğunuzu düşünmek kolaydır. Pek çok beceri ve uzmanlığa sahip olsanız da muhtemelen düşündüğünüzden...
DevamıÇarpıtılmış düşünme biçimleri sizi karanlık yollara nasıl götürür?
DevamıToronto Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nde çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı olan J.D. Haltigan’a bir soru sorduk. TikTok akıl ...
DevamıManevi baypas, karmaşık psikolojik sorunlardan kaçınmak için manevi açıklamalar arama eğilimine atıf yapar. Terim ilk olarak...
DevamıHer zaman kendini mi suçluyorsun yoksa başkalarının senin hakkında kötü düşündüğü fikrine mi kapılıyorsun? Bir Bilişsel Davranışçı Terapist...
DevamıBaşımızı erteleme duvarına çarpmaya devam etmek yerine, yeni bir şeyler denemeye ne dersiniz?...
DevamıHayat belirsiz olduğunda, olağan tepkilerimiz ve başa çıkma stratejilerimiz her zaman işe yaramayabilir. Kıvrak zeka pratiği...
DevamıAraştırmalar gösteriyor ki, yenilgilerimizden ders almak istiyorsak bazı duygusal ve bilişsel engelleri aşmamız gerekiyor...
DevamıÇoğu insan için sevgi hissi hayatlarında bulunması gereken önemli bir ihtiyaçtır. Bağlanma biçimimiz de sevgiyi...
DevamıBirkaç ay önce korona olmuştum ve ilk semptomlarım bedenseldi. Fakat zamanla boğaz ağrısı ve öksürüğün azalması ile...
DevamıGünümüzde her alanda zorluklarla boğuşan modern insanın, mutlu ve sakin kalabilmek için yapabileceği en güvenilir...
DevamıBeynimiz bizi doğal olarak savunmacı yapar, ancak daha fazla alçakgönüllülük geliştirmek için atabileceğimiz adımlar var...
DevamıBilim yaygınlaşmış iddialara rağmen çocukluk deneyimlerinin yetişkin yaşamlarımızı belirlediği iddiasını desteklememektedir...
DevamıTracy Dennis-Tiwary, endişeye doğru yaklaşmanın bize nasıl motivasyon sağlayabileceğini ve kendimiz hakkında bize nasıl fikir verebileceğini açıklıyor.
DevamıAraştırmalar, yenilgilerimizden ders çıkarabilmemiz için bazı duygusal ve bilişsel (zihinsel) engellerin üstesinden gelmemiz gerektiğini...
DevamıYeni bir kitap, bakış açılarımızın her zaman sınırlı olduğunu, ancak empatiyi akıllıca kullanmayı öğrenirsek diğer insanları daha iyi...
DevamıValerie, 25 yaşında üniversite mezunu bir kişi. Merhametli ve verici bir insan. Kendisini mültecilerle yapılan gönüllü yerel çalışmalara adamış birisi...
DevamıBeth her zaman endişeli biri olmuştur; şu sıralar her gün, günün yarısından fazlasını malî meseleler, okul ödevlerini bitirip bitiremeyeceği, sağlık durumu...
DevamıEmpati, bir başkasının duygularını anlama ve paylaşma kabiliyeti, diğer insanlarla olan bağlantılarımızın temelidir. Araştırmalar, empatinin...
DevamıSınırlarınızın ne kadar farkında olduğunuzu anlamanın ve entelektüel alçakgönüllülüğünüzü geliştirmenin birçok yolu vardır...
DevamıDaha az stres verici olaylara tepkilerinizin diğer insanlarınkinden daha büyük olduğu hissine hiç kapıldınız mı?
DevamıGeçen hafta Türkiye menfur bir cinayetle sarsıldı. Kalp hastalıkları uzmanı meslektaşımız Ekrem Karakaya görevi başında hunharca...
DevamıSosyal koşullar ve eşitsizlik iyi oluşu etkiler. Öyleyse neden "mutluluk bir seçimdir" deyip duruyoruz?...
DevamıPsikolojik sağlamlık becerilerini geliştirmek için bir yol haritası...
DevamıGünümüzde travma kavramı, hem travmatik olarak kabul edilebilecek olayların çeşitliliği hem de travmanın kurbanların yaşamlarına...
DevamıBir psikolog, akut travmasından sonra öğrendiği 7 iç görüyü anlatıyor.
DevamıÇocukluk döneminde “neden” ve “nasıl” sorularını sorma dürtümüz zamanla kaybolur. Yine de açık görüşlü olmanın...
DevamıHata yaptığınızda (kaçınılmaz olarak) kendinize karşı nazik olmayı öğrenmek, mutluluğunuz üzerinde dikkate değer bir etkiye sahip olabilir...
DevamıHepimiz oradaydık. Üç gün önceki 2 dakika süren sohbete saplanıp kaldık. Tekrar tekrar beynimizde döndürüp duruyoruz. Babama kızmamalıydım...
DevamıFarklı görüşlerimiz hakkında daha iyi tartışmalar yapmak için sekiz ipucu...
DevamıAraştırmalar; izolasyon, stres ve belirsizliğin unutkanlık ve düzensizliğe neden olabileceğini gösteriyor. İşte bu konuda yapılacaklar...
DevamıHassas ve rahatsız edici duyguları kabul etmek ve onları kucaklamak motive olmamıza ve hedeflerimize doğru ilerlememize...
DevamıBizler anlayışlı insanları severiz. Kendimizi kötü hissettiğimizde, kendimiz için üzüldüğümüzde veya her şeyi berbat edip kötü hissettiğimizde...
DevamıYansıtma, istismarcılar, narsistler veya sınırda kişilik bozukluğuna sahip insanlar ve bağımlılar tarafından sıklıkla kullanılan bir savunma...
DevamıÇocukken yaptığınız boyamaları, çizgilerin içinde kalma çabanızı, sonra yaptığınız bir hata ile çizgileri taşırdığınız ve o anda yaşadığınız...
Devamıİlişkilerinizde aşırı bağlanan taraf mı yoksa yakınlaşmaktan kaçınan taraf mısınız? Yakın ilişkilerdeki bağlanma tarzınız...
DevamıPsikolog Marie Haddou Hayır Demeyi Bilmek adında farklı alanlarda hayır demekte güçlük yaşayan insanlara...
DevamıNeden yoksulluk içinde mücadele verenlere olumlu zihin yapılarını dayatmamalıyız?
DevamıDeğişim zamanının geldiğini biliyorsanız ama nereden başlayacağınızdan emin değilseniz doğru soruları sormak iyi bir başlangıç...
DevamıNarsistler, gerçek benliklerini büyüklenmeci, "diğerlerinden üstün", bencil ve oldukça kibirli alternatif bir kişilik ile...
DevamıYılın en popüler hikayeleri, mutlu ve sağlıklı bir hayat için farklı yollar sunuyor...
DevamıBilinçli Farkındalığın birçok faydası olduğu düşünülüyor, ancak yanlış uygulandığında yanlış eylemleriniz için kendinizi daha az suçlu hissetmenizi...
DevamıDüşüncelerinizin hatalı olabileceğini kabul etmek daha fazla öğrenmenize ve daha iyi ilişkiler kurmanıza yardımcı olabilir...
DevamıSosyal İkilem (Social Dilemma 2020) filminden bir sahnede, hayali bir genç, karanlığa gömülmüş bir durumda yatağında oturuyor...
DevamıGenetik olarak zihin ve bedenimiz empati, dayanışma, cömertlik ve yakınlık hisleriyle donatılmıştır...
DevamıHayatta en iyisini yapabilmek için acı gereklidir der Yale profesörü...
DevamıKariyer seçimlerinden yeni alışverişlere kadar, René Girard'ın mimetik teorisini kullanarak sürüye direnin ve kendi yaşam yolunuzu...
DevamıHarika bir evlilik uzaktan, tıpkı bir kitaptaki veya filmdeki gibi coşkulu bir aşk hikayesidir. Ve bu, bir bütün olarak evliliğe bakmanın...
DevamıAntidepresan kullanımı konusunda farklı görüşler olsa da ilaçların birçok insana fayda sağladığı bir gerçek. İlaç kullanımının...
DevamıEğer ertelemek tembellikle ilgili değilse, neyle ilgilidir? Baharat çekmecenizi alfabetik olarak düzenlemek için önemli bir işi ertelediyseniz...
DevamıYeni çıkan bir kitap, kaygının bize, hayatımızı nasıl daha iyi bir hale getirebileceğimize dair ipuçları verdiğini anlatıyor...
DevamıÖlümsüz olmadığımızı kabul etmek, daha mutlu, anlamlı bir hayat yaşamak için meşguliyetten kurtulmamıza ve bizim için en önemli şeye...
DevamıAra vermek tembellik etmek değildir, aksine yeniden şarj olmayı öğrenmek daha üretken ve dayanılır bir hayat yaşamamızı sağlar...
DevamıHayat olanca hızıyla akıyor ve zaman zaman yaşadığımız güçlükler bizi sarstığında ancak dengemizi kaybettiğimizi fark eder oluyoruz...
DevamıMağdur zihniyetine eşlik eden gücün üstesinden gelebilmek için önce onu kabul etmek gerekir...
DevamıBir süredir göremediğimiz bir tehdit ile karşılaştığımız için hepimiz zor günler yaşıyoruz. Bitkin düşen beyinlerimize biraz...
DevamıBir aile üyesi, bir iş arkadaşı veya bir yabancının size kırıcı bir şey söyleme ihtimali vardır. İşte bu yazıyla bu durumla nasıl başa çıkacağınızı...
Devamıİfade ettiğiniz üzere zamanımızın çoğunu çalışarak geçiriyoruz. Zamanımızı nasıl kullanacağımız mesai saatlerimiz üzerinden belirleniyor...
DevamıMassachusetts Çocuk Sağlığı Kliniğindeki çocuklar gözlemlendiğinde tutarsız davranışları göze çarpmaktadır. Tanımadıkları halde...
DevamıAnonim kullanıcıların bir kısmı çevrimiçi ortamda kötüye kullanmanın yanında komplo teorileri de üretiyor. Bu yüzden...
DevamıHayatta bir anlam duygusu bulmakta zorlanıyor musunuz? Araştırmacılar bunun için üç farklı yol belirlediler...
DevamıAlışkanlık haline gelmiş eleştiri her çift için tehdittir. Zaman zaman eşinizi eleştiriyor olabilirsiniz önemli olan bunu...
DevamıBebekler zannedilenden erken zamanda kitaplarla ilgilenmeye başlarlar. Kendi kendilerine hareket etmeye başladıklarında...
DevamıGittikçe daha stresli bir dünyada yaşıyoruz, bu yüzden çocuklarımızda duygusal ve zihinsel dayanıklılığı teşvik etmek hiç bu kadar önemli...
DevamıYeni bir kitap, kanser yaşamanın duygusal ve sosyal karışıklığıyla nasıl başa çıkılacağı konusunda faydalı rehberlik sağlıyor...
DevamıBelli birisinin yanındayken kafanızın karışmış olduğunu veya suçlu olduğunuzu hissediyor ve bunun sebebinin...
DevamıKonfüçyüsçülük ve Taoizm çocuklarınıza rehberlik ederken zenginlik ve prestij yerine anlam ve tatmin içeren...
DevamıMantığa ve akla yaklaşımımızı değiştirmek, oyunu değiştirir...
DevamıHiç kurbanı oynadınız mı? Eğer oynadıysanız, bunu yaparken doldurmak istediğiniz veya ifade etmeye çalıştığınız...
DevamıOtobüste oturduğunuzu, sırada beklediğinizi veya evde koltuğunuzda oturduğunuzu ve birkaç dakika...
DevamıAynaya baktığınızda kimin yansımasını görüyorsunuz?
DevamıKaygı rahatsız edici olabilir, ancak felsefi bir yaklaşımla heyecan verici bir özgürlük duygusu uyandırabileceğini...
DevamıDışa dönük olmak zorunda değilsin. Ama içine kapanık olmak seni yaşamak istediğin hayattan alıkoyuyorsa hemen...
DevamıBazı insanlar içten içe “kimlik hırsızı sendromu” ile mücadele ederken kendilerini zeki, kendinden emin ve...
DevamıOrtalama insan ömrü ürkütücü bir şekilde sınırlı süreye sahiptir. Şanslıysanız ve 80 yaşına kadar yaşıyorsanız, yaklaşık...
Devamıİneklemeyi unutun, fosforlu kalemleri sepetleyin ve pasif şekilde tekrar tekrar okumayı kesin. Öğrenme psikolojisi daha iyi taktikler sunuyor...
DevamıBir kişinin düşünce, davranış ve tutumu etkileyebilecek dış ve iç çatışmalarla ilgili dengeli bir anlayışı sürdürme yeteneğine...
DevamıAltmış yıl kadar önce, iki psikolog kendi alanlarında devrim yaratan ve sıkıntı hakkında düşünme biçimimizi değiştiren bir fenomeni keşfettiler...
DevamıSiz de herkes kadar sevginizi ve şefkatinizi hak ediyorsunuz...
DevamıBir terapist, büyük pandemi molasından dönüşün psikolojisini inceliyor...
DevamıDünyaya her gün yeni bebekler geliyor. Bir bebek dünyaya gelince bir kadın anne olur, bir erkek de baba. Oysa bebek denilince...
DevamıEbeveynlerinize münhasıran ve sahiplenici bir şekilde yakın mısınız? Ebeveynlerinizden biri veya her ikisi sizin aracılığınızla hayallerini...
DevamıSon zamanlarda stresli hissediyorsanız, yalnız değilsiniz- COVID-19 pandemisinden bile önce, 2018'deki Birleşik Krallık anket verileri, insanların yüzde 74'ünün...
DevamıYeni bir araştırma, gün içerisinde deneyimlenen empatinin kendi huzurumuza ve başkalarına karşı olan nazik davranışlarımıza katkıda...
DevamıKendinizi dünyadan kopuk hissediyorsanız, depersonalizasyon yaşıyor olabilirsiniz. Emin olun ki, iyileşmenin yolları vardır...
DevamıYeni bir araştırma narsisistlerin sıkılma sebeplerini inceliyor...
DevamıTanrı, bu ağaçlarla ilgilendi, kuraklık, hastalık, heyelan, binlerce fırtına ve sellerden kurtardı onları. Fakat...
DevamıDoomscrolling terimi henüz resmi olarak Türkçemize çevrilmemiş olmasına rağmen...
DevamıCOVID-19 ile ilgili birçok politika, hükümetler vatandaşlarının iyiliğine yeterince güvenmediği için işe yaramadı...
Devamıİnternet sitesinde, bilette ve tiyatronun dışındaki tabelalarda şu uyarı yer aldı: “Bu, telefonsuz bir etkinliktir.” İnsanlar...
DevamıKaçındığınız acı verici duygular karanlıkta harekete geçer. Ancak acılarınız ve mücadelelerinizle yüzleşerek...
DevamıSimone Weil: Mistik, filozof ve aktivist. Weil’in etik anlayışı kişiselciliğin ötesine uzanarak evrensele ulaşmaktadır...
DevamıBirey olarak yalnızca tek bir yandan mı oluşuruz? Yoksa kişiliğimiz farklı yanlardan mı oluşur? Richard C. Schwartz’ın geliştirmiş olduğu İçsel Aile Sistemleri...
DevamıSamantha matematik ödevini yapmak için masasına oturur fakat daha ilk soruda hazırlıksız yakalanır. Bu tipte bir problemi...
DevamıModern psikolojinin tarihi uzun bir geçmişe dayanmaz. Tasavvuf ilmi ise en az on iki-on üç yüzyıllık tarihi...
DevamıBahsedeceğim 5 soru hayatınızla olan ilişkinizi daha net bir şekilde görebilmenize yardımcı olacaktır...
DevamıPandemiden önce gurur duyulacak bir gece rutinim vardı. Okaliptüs yapraklarıyla sıcak duş ve elektronik aletleri başka...
DevamıBakım veren kişiler, bir hastanın acısını kendileri hissetmeden anladıklarında hastalara fayda sağlayabilirler...
Devamıİlk bakışta bariz görünmese de öz şefkat ırk ve cinsiyet ayrımcılığı ile diğer baskı biçimlerine son verme arayışında kilit bir rol oynar...
DevamıSizlere bir itirafım var! İnsanlar benimle ‘’içlerindeki çocuk’’ hakkında konuşmak istediklerinde gerçekten zorlanıyorum...
DevamıFarklı dallarda çalışan bilim insanları, bazı toplumları diğerlerinden daha barışçıl yapan unsurları keşfediyor...
DevamıEn çok satan kişisel gelişim yazarlarından Louise Hay kendimizi seversek hayatımızdaki her şeyin yoluna...
DevamıSosyal tükenme sizi yorgun, donuk ve sinirli hissettirebilir. İşte bunu nasıl yöneteceğiniz ve önleyeceğiniz ile ilgili bilgiler...
DevamıDuyduğunuz, okuduğunuz ve izlediğiniz her şeye inanmayın. Kültür hakkında edinilen fikirleri sorgulamak için...
DevamıHer şey Goofy’nin (Disney karakteri olan bir köpek) anneme uygunsuz öpücükler göndermesi ile başladı...
DevamıSteven C. Hayes, 40’ı aşkın kitabı ve 500’den fazla akademik makalesi olan bir klinik psikoloji doktorudur. Son yıllarda...
DevamıHayatta kaçınılmaz olarak zorluklara ve streslere maruz kalırız. Yaşadığımız zorluklarla nasıl baş ettiğimiz...
DevamıBaşkalarına karşı nazik ve merhametli davranabilmenin temelinde, sorumluluk duygusu yatar...
DevamıBazen, zor bir konuyla boğuştuğumda, bunu bir çocuğa açıklamamız gerekiyormuş gibi davranırım...
DevamıSherry Turkle, ilginç yaşam öyküsünün onu nasıl teknolojinin sosyal etkilerini araştırmaya yönlendirdiğini anlatıyor...
DevamıBu testi çözün ve dayanıklılığınızı arttırmanın yollarını öğrenin...
DevamıUfak şeyler için hissettiğim minnettarlığın pandemi sonrası devam etmesi pek mümkün değil...
Devamıİdeal olarak, değerli kaynaklara yatırım yapar ve elde ettiğimizde ise onları korumak için çaba gösteririz...
DevamıBir kişi sıkıntı içindeyken, dikkat, dokunma ve özen yoluyla içlerindeki fırtınayı sakinleştirmek için derin, gelişmiş...
Devamıİşte Size Bu Düşüncelerinizi Nasıl Durduracağınıza Dair Bir Yazı...
DevamıÇağdaş İngiliz şair Denise Riley, yası ‘’amansız durağanlığa’’ bir yanıt olarak tanımlar. Riley için yas...
DevamıBirisi bir sıkıntı yaşarken, ilgi ve alaka göstererek fırtınayı sakinleştirmek için gelişmiş mekanizmalarımızı kullanırız...
Devamıİntihar çocuklarda ve gençlerde artıyor. Erken belirtileri tanımak, ihtiyaç duydukları yardımı almaları için önemli...
DevamıAşırı düşünmenin zihnimizdeki yolculuğu, genelde bir sorunun belirmesiyle başlar, bu bir sağlık endişesi veya iş yerinde yaşanan...
Devamıİnsanlar yaşlandıkça, duyguları üzerinde daha fazla kontrole sahip oluyorlar. Peki bunu nasıl yapıyorlar? ...
DevamıTolstoy, bir romanında şöyle der: “Bütün mutlu aileler birbirine benzer, oysa her mutsuz ailenin...
DevamıHayır demek temel ve birçok kişinin mücadele ettiği psikolojik bir beceridir...
Devamıİşte insanların aşıya karşı tereddütlerini aşabilmeleri için yardımcı olacak araştırma temelli bazı yönergeler...
DevamıTolstoy'un, ‘Savaş ve Barış’ romanından yaşama sanatı hakkında çok şey öğrenebiliriz. Kitap, kibir ve aptallığı, cinsel kıskançlığı...
Devamı60 yaşın üstündeki birçok insan gibi ben de zaman zaman anahtarlarımı kaybediyorum veya favori filmlerimin adını...
DevamıHiç asansörde sohbet başlatacak kadar uzun kaldığınız oldu mu? Asansörde kalmak garip bir deneyimdir...
DevamıRuh sağlığının ihmal edilmiş çocuğu olan tatsızlık hissi, motivasyonunuzu ve odağınızı köreltebilir...
DevamıEleştirilmek, özellikle anneleri depresyona giren çocuklar için zordur. Anahtar Noktalar ...
DevamıHayat iniş ve çıkışlar, güzellikler ve zorluklarla dolu. İçerisinde bulunduğumuz son bir buçuk yıl içerisinde tüm dünya olarak...
DevamıÖnce selam sonra kelam demiş büyüklerimiz. Bir selam ile açılır kelamın; iletişimin yolu. Ufak bir baş selamı, bir tebessüm ya da sevecen...
DevamıKaliteli iletişim kurmak hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştırırken ilişkilerimizin de derinlik kazanmasını sağlar...
DevamıBatı psikolojisinin önemli isimlerinden olan William James, 1902 yılında, ruhsal deneyimleri, kişinin iç dünyası aracılığıyla...
DevamıHer şey hızla akıyor. Yaşadığımız çağa bir isim vermek gerekseydi hız çağı denebilirdi. Milan Kundera, Yavaşlık adlı romanında...
DevamıPandemi, beden sağlığımızdan ruh sağlığımıza, güvenlik duygumuzdan sosyal bağlantılarımıza, kişisel özgürlüklerimizden finansal güvenliğimize...
DevamıKorona Belirtilerinin Uzun Süre Yaşanması Aklımızda Olan Bir Şey Değildi. Fakat Tedavisi İçin Psikoloji Bize Hala Yardım Edebilir...
DevamıNarsistler ilk bakışta ilginç, çekici ve sosyal açıdan baskın kişiliklerdir, ilgi odağı olmayı severler. Bir süre sonra ben merkezcilikleri...
DevamıDavetsiz düşünceler, anksiyetenin yaygın ve rahatsız edici bir belirtisidir. Bilişsel davranış teknikleri yardımcı olabilir.
DevamıYeni bir çalışma, kendi sosyal grubumuz dışındaki insanlarla işbirliği içinde olmayı hayal etmenin önyargıları azalttığını öne sürüyor...
DevamıOyunun çocukların dünyasında pek çok işlevi vardır. Oyun çocuklar için yalnızca eğlenceli bir etkinlik görevi görmez...
DevamıÇalışmalar gösteriyor ki konuşarak terapi işe yaramaktadır. Ancak uzmanlar bunun nasıl olduğu ile ilgili fikir ayrılığı yaşamaktadır...
DevamıOlağanüstü başarı, hırs ve rekabet; güçlü ve saygın olmaya giden yol gibi görünebilir. Ayrıca sizi öfkeli, derinden mutsuz ve...
DevamıPandemi sırasında büyüme çağında olan çocuklara ne olacak? Her ne kadar endişelenmemiz için sebepler olsa da, direnç konusunda yapılan çalışmalar...
DevamıGençler pandemi sırasında çok şeyle mücadele ediyor. İşte gençlerin bugünlerde bizden görmeye ihtiyaç duydukları şeyler...
DevamıModern anlamıyla geçmişi 18. Yüzyıl sonu Romantizm dönemine kadar uzanan özgünlüğün, hiçbir zaman tek bir anlamı olmamıştır...
Devamıİnsanların yakınlığa ve aidiyete ihtiyacı vardır. Kapılarını dışarıya kapayan her toplum körelmeye mahkumdur. Peki...
DevamıDuygularınız çok acı verici ve bunaltıcı bir hale geldiğinde, diyalektik davranış terapisinin becerilerini kullanarak...
DevamıAnksiyeteyi azaltma denemelerinden önce kendi kaygı rutininizi anlamak zorundasınız...
DevamıEsas olarak romancılığı ile tanınan Iris Murdoch aynı zamanda profesyonel bir filozoftu. Kendisi, The Sovereignty...
DevamıBu yazıda, olumsuz haberler tarafından tetiklenme durumuyla nasıl başa çıkabileceğinize dair ipuçları bulacaksınız...
DevamıDeğişim zordur, ama imkansız değil. Kendinize güveninizi artırmak için motivasyonel görüşme tekniklerini kullanın ve...
DevamıTatminkar ve sağlam bir ilişki kurmak için gereken temellerin çoğu zaten ilişkinizde mevcut olabilir...
DevamıRitüel ve sembollerle dolu psikoloji bilimi, bir zamanlar mitoloji tarafından beslenen derin bir insanî ihtiyacı karşılar...
DevamıÜzgün olmadığımızı düşünmemize rağmen tutamadığımız gözyaşlarımızın kaynağı nedir? Araştırmacılar, ağlamanın...
DevamıZihinlerimiz kategori ve bağlamlara dair koşullar dahilinde düşünüyor, böylesi bizim için daha kolay...
DevamıCOVID-19 tüm ilişkilerimizi sarstı. Sebebini anlamak toparlanmamıza yardımcı olabilir...
DevamıPsikiyatrik dil kullanımındaki artış sıradan bir üzüntüyü bile tıbbi bir boyuta taşırken ciddi rahatsızlıkların...
DevamıHuşu hem korkutucu hem de keyif verici bir duygu olabilir. Bu deneyim sizi aydınlanmaya ve ruhsal dönüşüme...
DevamıKendinizi sağlıksız suçluluktan nasıl kurtarırsınız?
DevamıLise sınıf arkadaşlarımdan birinin, banyo aynasının önünde kendine tekrar tekrar “aptal” deyişini duyduğum zamanı...
DevamıSade bir yaşamın hayalini hep kurardım. Aylar önce 20 metrekare bir daireye taşındığımda çok az nesneyle...
DevamıEbedi mutluluk bir şeyleri tamamlama isteğimizi tamamen zayıflatır. Bu sebeple mükemmel memnuniyet...
Devamıİnsanın iyilik halini artıran faktörler arasında erdemler başta gelir...
Devamı"Eskiden insan biliyordu (ya da belki seziyordu) ki, meyvenin çekirdeğini taşıması gibi..."
DevamıBirkaç yıl önce Türkiye’den İngiltere’ye taşındığımda hafta sonları Peak District Natural Parkında yürüyüş yapardım...
DevamıDünyaya Sandığınızdan Daha Fazlasını Sunmak İsteyen Kadınlar İçin...
DevamıBeynimiz yeni duygular ile bağlantılıdır...
DevamıŞimdi verici olma zamanı. Peki neden verici olmayı bir yaşam biçimi haline getirmeyelim?
DevamıBirleşik Krallık'taki Kent Üniversitesi'nde yazar, koç ve kültür tarihi profesörüdür. Aynı zamanda araştırma topluluğu...
DevamıGüven, sevgi, dostluk, aile ve ötekiyle temas içeren bireysel bağların kökeninde bulunduğu gibi, politika, ekonomi...
DevamıAşk, sizde olmayan bir şeyi, onu sizden talep etmeyen birine vermek olduğunda...
DevamıYıllardır şükran duygusunun fiziksel sağlığımız, ruh halimiz ve ilişkilerimiz üzerindeki etkisini araştırıyorum...
DevamıMinnettarlık, kişinin sahip olduklarına duyduğu takdirin ve şükranın bir ifadesidir. Maddi değerden bağımsız bir değerin tanınmasıdır. Bu sosyal duygu...
DevamıBilişsel davranışçı terapi sizlere kaygınızla baş etmeniz ve hayatınızda istediklerinizi yapabilmeniz için bir beceri seti sağlıyor...
DevamıŞiddet her geçen gün hayatımıza biraz daha fazla sızan bir olgu. Kendimizi sürekli gergin ve öfkeli hissediyoruz. Hemen hemen...
DevamıMücadele ediyor olsak da anksiyete bizden olan, bize ait olan bir parçadır...
DevamıModern psikoloji, yirminci yüzyılın başlarındaki oluşum sürecinden itibaren insan davranışlarını inceleyip anlamlandırmaya çalışırken öncelikli olarak...
DevamıYeni araştırmalar bazı insanlar için arkadaşlıkların olumsuz etkilendiğini gösteriyor...
DevamıKendimizi hissedebilen düşünsel canlılar olarak görsek de biyolojik olarak düşünebilen hissel canlılarız...
DevamıDepresyonun ne olduğunu ve nasıl yönetileceğini bilmek depresyona girmeyi önlemeye yardımcı olabilir...
DevamıBir demokrasi ya da bir gözetim toplumu olabiliriz, ama ikisi birden olamayız...
DevamıTravma yaşantısının insanlık tarihi kadar eski olduğunu biliyoruz. İnsanoğlu yeryüzünde var olduğu günden beri mutlaka...
DevamıGeçtiğimiz yıl içerisinde COVID-19 virüsüne yakalandıktan bir süre sonra psikolojik yardım arayan kişilerin öykülerine bakıldığında...
DevamıMüzisyen Balthazar Much Ado About Nothing'de kadınların erkeklerin sadakatsizliğinden bıktıklarında nasıl iç çektiklerini anlatıyor
DevamıVerici bir yapıya sahip olan insanların hâl üzere kalırken, aynı anda zamanlarını ve enerjilerini nasıl koruyacakları bu yazıda.
DevamıKristin Neff ve Christopher Germer ile Röportaj
DevamıBunu nasıl fark edebilir ve neler yapabilirsiniz?
DevamıAileler pandemi döneminde stresle başa çıkmak, aile içi sağlıklı iletişim kurmak ve ruh sağlıklarını korumak için neler yapabilir?
DevamıKarmaşık gerçekliklerle karşı karşıya kaldığımızda beynimizin bizi güvenli bir limana çekmeye çalışır. Gerçeklik gizleme ise...
DevamıŞayet kulak vermek için vakit ayırırsak, kişisel kriz dönemi bilgelik sunabilir...
DevamıBu, onun ilk kar kayağı (snowboard) atlaması ya da yaptığı en kötü atlayış değildi. Havalı bir dönüş ya da bir çalım denememişti. Ancak...
Devamıİzmir Depremi 'nin maruz kalanlarda bireysel ve toplumsal olarak yaratacağı travma nedir? Covid'in yarattığı korku ortamı...
DevamıKelime olarak elem, ızdırap, gam gibi duygular sadece ölüme verilen bir tepki olarak anlaşılabilir...
DevamıYeni bir araştırma bu sorunun cevabını bulmak için kişiliklerimiz ve evde kalma kararımız arasındaki bağlantıyı inceledi...
DevamıOlumsuzluk düşünceler nedir ve zihnimizi daha olumlu düşünmek için nasıl değiştirebilirsiniz? Olumsuz düşünceler bizi üzgün, şüpheci ve ...
DevamıBardağın dolu tarafından bakarken ipin ucunu kaçırıyor olabilir miyiz? Bazen olaylara iyimser yaklaşırken...
Devamıİnsanlık yolunun önü de ardı da kanla ıslanmış. Dikkat et de kayma! Bu zamanda insan çalanlar altın çalanlardan daha fazla...
DevamıHem psikiyatrist hem de hasta olarak tanı koymanın ne kadar hassas bir durum olduğunu biliyorum. Zihinsel rahatsızlıkları adlandırmak...
DevamıRuh sağlığı uzmanlarının ruminasyonu azaltmak için sundukları öneriler...
Devamı2010'da bir yaz günü Cambridge'deki Christ’s College'da yaptığım bir konuşmadan sonra, Daniel Berg adında İsveçli bir yüksek lisans öğrencisi...
DevamıCovid-19 hayatlarımıza davetsiz bir misafir gibi girdiğinden bu yana, aşina olduğumuz yaşam pratiklerimiz ve dünyayı algılama biçimimiz...
DevamıCOVID-19 salgınının insan hayatı üzerindeki korkunç sonuçlarından sonra belki de en güçlü etkilediği alanlardan biri özgürlüğümüz oldu. Dünyanın her yerinde...
DevamıMutluluk: amaç belirlemek ile anlık hazzın muhteşem dengesi...
DevamıPandemi sürecinin akıl sağlığı alanında bir krizi tetiklemesi bekleniyor, ama belki de bu süreç hayata yeni bir şekilde...
DevamıDepresyon sanki kendimize karşı giriştiğimiz bir savaştır ve biz ufacık bir negatif propaganda parçasını bile kendimize karşı cephanelik kullanmak için...
Devamıİstenmeyen duyguları uzaklaştırma çabası her zaman ters teper...
Devamıİnsanlar “hikâye-anlatan” yaratıklardır: dünyamızı inşa etmek için hikâyeler üretiriz...
DevamıÖz farkındalık, herkesin doğru egzersizler ve alışkanlıklar ile geliştirmeyi öğrenebileceği bir beceridir. Hayatınızın veya kişiliğinizin anlayamadığınız...
Devamıİyiye tanıklık etmek bizi nasıl ve ne kadar etkiler? Kibar veya cömert davranışlarla karşılaştığımızda...
DevamıGeleceğe ait kaygıları anlayabilmek özellikle Covid-19 pandemisi sürecinde önemli bir hâl aldı...
DevamıBu kitap insanların zamana paradan daha çok değer vermelerinin daha iyi hissettirdiğini öne sürüyor. Eski bir söz vardır: Vakit nakittir...
DevamıHastalık hayatlarımıza girdiğinden beri hepimizi bir korku kapladı. Dışarı çıkma yasaklarının yanı sıra izin verilse de...
DevamıDisosiasyon, herkesin duyduğu ancak çok az kişinin tanımlayabildiği şeylerden biridir. Zihniniz başka bir yerde olduğu için...
DevamıCovid-19 ile çevrelenmiş hayatınız ile ilgili çok fazla düşünmek sağlığınız ve iyiliğiniz adına zararlı olabilir...
DevamıPsikolojik dayanıklılık, stresli durumlara uyum sağlayabilme ve değişen koşullara psikolojik olarak ayak uydurabilme kapasitesi olarak tanımlanabilir...
DevamıVe daha nazik olan iç sesimize nasıl yer ayırırız?
DevamıYaşam boyunca benliklerimizi oluşturan birçok hikaye vardır. Bu hikayeler bizim benliğimizi ve diğerleriyle kurduğumuz ilişkileri hayat yolculuğumuzda ihtiyacımız olan...
DevamıPandemide üç ayı geride bırakırken, benden 3200 km uzaktaki 28 yaşında büyük kızımı ve eşini görmeyi çok istiyordum...
DevamıHerkes korkutucu olan travmatik bir deneyime karşı sabırlı olamaz. İyileşmek için önemli olan acı veren duyguların tamamen irdelenmesidir...
DevamıKırgınlığa yol açmış biri özür dilediğinde bazen, bu özür af dilenilen taraf için çok da rahatlatıcı veya ikna edici hissettirmeyebilir...
DevamıDuygusal ve ruhsal iyilik halini yeniden oluşturabilmek adına 5 ilke...
DevamıCOVID-19 Virüsüne Yakalanmak Hayatımı Yeniden Gözden Geçirmeme Neden Oldu. Yavaşlamak, Radha Ruparell’in gerçekte neyin önemli olduğunu...
Devamıİkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonraki aylarda, Albert Einstein Amerikalıları üçüncü bir dünya savaşını hayal etmeye teşvik etmek için bir röportaj verdi...
DevamıYakınların kaybı her insanda farklı, ancak derin bir psikolojik sürecin başlangıcına işaret eder. Kırık bir kalpten ölecek gibi olma hissini hayatımızda en az birkaç kere duyarız, ancak araştırmalar...
DevamıGünlük stres etkenleriniz kaygınızı artırıyor mu? Kendinizi endişe, öfke ve geçmeyen bir suçluluk duygusu ile boğulmuş halde buluyor musunuz?
DevamıÖz-şefkat: Temel insani kavramlardan biri olarak taşıdığı önem üzerine yeni bir araştırma...
DevamıAraştırmalara göre, günlük sosyal etkileşimler iyilik halimiz için önemli...
DevamıZihin kolaylıkla yeni fikirlere kapalı hale gelebilir. ‘Başlangıç seviye’ aklını canlandırıp sürdürmek, öğrenmenin keyfini yeniden keşfetmemizi sağlar...
DevamıKalıcı olan OKB ümitsizliğe sebep olur bu şekildeki depresif düşünceler de kaygı üretir. Obsesif Kompulsif Bozukluk, anksiyetenin...
DevamıCovid-19 zamanında utancın oynadığı oyunlar hem karmaşık ve hem de artmaya devam ediyor. Pandemi döneminin kafa karıştıran yönlerinden biri, büyük ölçüde kapalı kapılar arkasında...
DevamıDonald Winnicott’a göre, ruh bizlerin içerisinde değil fakat bizlerin arasında... Aslen çocuk doktoru olan Donald Winnicott (1896-1971) 20. Yüzyılın ortalarında psikanalizin ana figürü haline gelmiştir...
DevamıÖz bilinç kaynaklı bir duygu olan utanç, kişiye içsel olarak değersizlik, yetersizlik, lekelenmişlik, pişmanlık hisleri aşılayarak olumlu duyguların...
DevamıÜnlülere taptığımız, özçekim kültürünün bir norm olduğu ve sosyal medyanın kendimizin “kusursuz” imajını oluşturmak için...
DevamıVerimliliğe adeta tapıyoruz. Daha fazla almak için daha az kullanın. Aynı gün teslimat. Aynı anda birkaç işi birlikte yapmak; bir yandan e-posta gönderirken, bir yandan da mesaj...
DevamıKovid-19 bize daha az iş odaklı bir toplum olma konusunda anlık bir bakış imkânı sundu. Fakat eski normale dönmeyi reddetmek için kararlılığa ihtiyacımız olacak...
DevamıDikkat hırsızlığına karşı ne yapmalıyız? Dikkati dağıtan şeyler için teknolojiyi suçlamayı bırakın...
DevamıFarklılıklar arasında köprü kuranlardan biri misin?
DevamıZorbalık, Dünya Sağlık Örgütünün tanımı ile kasti fiziksel veya sözel şiddet, ve göz korkutmaya karşılık geliyor...
DevamıOkul yöneticileri – bölüm başkanları, müdürler – büyük bir zorlukla karşı karşıyalar: Covid19 döneminin ortasında okul topluluklarını birleştirmek ve yeniden canlandırmak...
DevamıYaralarınız – kendinizin ya da size yapılmış olanlar- sizi hapseder...
DevamıCovid-19 krizinin ortasında korkularınız ile başa çıkabilmek...
DevamıHızlı tempolu ancak sıklıkla hareketsiz yaşam tarzımızın diğer birçok yönü gibi, ekran süresi da sağlık denklemine yeni değişkenler getirdi...
DevamıYalnız değilsiniz. Dünyanın farklı yerlerindeki pek çok insan depresyonda, kaygılı ya da stresli...
DevamıYeni araştırmalar; çocukların minimum risk altında olduğunu ancak eğitimlerinin büyük ölçüde zarar gördüğünü gösteriyor.
DevamıBu bir ebeveynden gelen alışılmadık bir terapi isteğiydi. Sekiz yaşındaki bir çocuğun annesi ve babası şu an her şeyin yolunda gittiğinden bahsetti fakat...
DevamıAnlamlı ve uzun vadeli hedefler sağlığınız ve mutluluğunuz için iyidir. Burada bunlara ulaşabilmek için bazı yöntemlerden söz edeceğiz...
DevamıYapışkan, korkutucu, takıntılı ve rahatsız edici düşüncelerin nasıl üstesinden geleceğiz?
DevamıHer şey kontrolden çıkmış gibi hissettiğimizde ne yapmalıyız?
DevamıIrkçılık bir psikolojik olgunluk ve bütünlük eksikliği işaretidir. Irkçılık, insan topluluklarında her zaman göze çarpan bir unsur olduğundan ...
DevamıPanik atak, bedende ve zihinde panik ya da korku olarak kendini belli eden düzenli bir yanlış alarm verme halidir. Bunun farkında olmak, onu kontrol altına...
DevamıBizi mutlu eden aktiviteler keyifsiz halimizin hem ürünü hem de sebebidir. Davranışlarımızla harekete geçerek bu döngüyü bozabiliriz...
DevamıPandemi sürecinde neler yaşadığımızı unutmayalım. Etrafımızdaki pek çok kişi karantina süreci bittikten sonra nasıl bir hayatın bizi beklediği konusunda merak duymaya başladı...
DevamıZamanınıza değerli bir eşyanız muamelesi yapın. Covid-19 pandemisi başladığından beri, pek çok kişi gibi siz de kendinizi...
DevamıSokağa çıkamazken kendinizi bunalmış hissediyorsunuz ve birdenbire elektronik öğrenme ve çalışma süreçlerine ayak uydurmak zorunda mı kaldınız? ...
DevamıCovid-19 ile başlayalım; yeni koronavirüs sebebi ile başlayan korkutucu hastalık. Hızlı yayılıyor, belli bir aşısı veya koruyucu tedavisi yok ve gerçekte...
DevamıSon birkaç haftadır hemen hemen hepimiz endişeliyiz ve bazılarımız günlük aktivitelerinden kendilerini korumak için uzaklaştılar...
DevamıSabah uyandınız ve adeta otomatik bir şekilde banyoya yönelerek diş fırçasını elinize aldınız. Sabah kalkar kalkmaz dişinizi fırçalamak yıllar içinde...
DevamıDijital teknolojideki gelişmeler, yaşadığımız çağı ve geleceğimizi, düşünme ve seçim yapma haklarımızı dikkate almayan...
DevamıSosyal medya platformlarının, bağımlılığa benzer zararlı sonuçlar doğuran, kompülsif kullanımları bir tıbbi hastalık...
DevamıBu seküler teknik ve ahlaki temellerinden göreceli noksanlığıyla, karşıtları tarafından ‘McFarkındalık’ ...
Devamı“Bilinçli Farkındalık”, tek başına 1 Milyar USD’dan fazla hacimli ve –biraz paradoksal olarak- gittikçe çoğalan...
DevamıHayatta kötülüğün her zaman karşımıza çıkabileceği bilgisini hatırda tutarak mı yaşamalıyız ...
Devamı