602924d98096c__11.jpg

Her Zaman Verici Olan Taraf Sizseniz, Mutlu Olmak İçin Ne Yapmalısınız?

14.02.2021

Marlynn Wei

Verici bir yapıya sahip olan insanların hâl üzere kalırken, aynı anda zamanlarını ve enerjilerini nasıl koruyacakları bu yazıda. 

Cömert olmak ve verici olmak, hem evde hem iş hayatında bir erdem olarak görülür. Ancak vericilerin ve alıcıların olduğu bir dünyada, “iyi” olmaya çalışan fedakâr insanlar hem cömertliklerini hem enerjilerini nasıl koruyacaklar? Fedakâr insanlar tükenmekten, hayal kırıklığına uğramaktan ve psikolojik olarak yıpranmaktan nasıl kaçınacaklar?

Verici olan insanlar cömert olmaya eğilimli, başkalarının yardımına koşan, hem bilgilerini hem zamanlarını paylaşan ve karşılık beklemeden hareket eden kişilerdir. Alıcı olanlar ise, başkalarının kendi amaçları için hizmet etmesini bekleyen ve kendi zamanlarını / enerjilerini dikkatli bir şekilde koruyan insanlardır. Ek olarak “bağdaştırıcılar” da denge arayan bireylerdir (“eğer benden alırsan ben de senden alırım”). Şimdi sizlere, verici olan insanların temel değerlerine ve diğerkamlık özelliklerine sahip çıkarak kendi enerjilerini nasıl koruyacaklarından bahsedeceğim. 

Pennsylvania Üniversitesi profesörlerinden psikolog Adam Grant, kurnaz alıcıların olduğu bir dünyada verici yapıya sahip olan insanların nasıl başarılı olacağını açıklıyor. Anahtar nokta diğerkamlığın ince noktalarını anlayabilmek ve diğer 3 hasleti ayırt edebilmek: çekingenlik, müsait olmak ve empati.  

https://kemalsayar.com/website/assets/images/my1/images/6028f715dd2ae__1.jpg

1. Çekingenlik

Çözüm: Zaman ve enerjiniz adına çıkarcı ve hak iddia edenleri iyi belirleyin. Bu kişi genelde kendinize ait olan zamanla, değerlerinizle ve ilgi alanlarınızla bağlantılı olan üçüncü bir şahıs olur. 

Diğerkam insanlar, kendi ihtiyaçlarını anlamak için zaman bulmakta zorlanırlar. Aslında kendi ihtiyaçları “vericilik radarına” takılmaz bile. Kendilerine ayırdıkları zaman ve enerjiyi harcama olarak görürler. Karşılarındaki insanlar istemeden yardımcı olmaya çalışırlar ve bunu “iyi” veya “cömert” olma dürtüsü ile yaparlar. Bununla birlikte, cömertlik kendi zamanınızı ve enerjinizi feda etmek anlamına gelmez. “Hayır” diyebilmek aslında; enerjiniz bittiği için tükenmiş hissettiğinizde, öfkeli veya bunalmış olduğunuzda, yorgun olduğunuzda, hayal kırıklığı yaşadığınızda ve birisine dargın olduğunuzda karşınızdaki insanların zarar görmesini engelleyecek bir harekettir. 

Eğer verici bir insansanız, bir anda bu alışkanlığınızdan vazgeçemezsiniz. Bu durum işe yaramaz çünkü vermeyi şiar edinmiş bir insanın “iyi” ve “kibar” olmak gibi temel değer yargıları ile çatışır. 

Nefes almak istiyorsanız “aşırıya kaçan” diğerkamlık anlarınızı ayırt etmeli ve kendinizi feda ederken zarar gördüğünüz durumları belirleyerek işe başlamalısınız. Peki kendinizin avukatı olmak zor gelirse? 

https://kemalsayar.com/website/assets/images/my1/images/6028f8243173e__2.jpg

İlk olarak az önce bahsettiğim, sizinle ortak amaçları ve ilgi alanları olan “çıkarcı veya hak sahibi olduğunu söyleyen” kişileri belirleyin. Örneğin, pozitif olduğunuzda ve kendiniz için zaman ayırdığınızda bundan çıkar elde etmeye çalışan arkadaşınız, partneriniz, sevdikleriniz veya takım arkadaşlarınız var mı? Bu kişiler enerjiniz ve zamanınız bolken mutlu olan ancak tükendiğiniz anda bundan negatif yönde etkilenen kişilerdir. İyilik halinizden beslenenleri desteklediğinizde kendinize de yardım etmiş gibi hissedersiniz. Diğerkam insanlar başkalarının menfaatlerini korumayı kendi menfaatlerini korumaktan daha kolay olarak görürler. Örneğin; ekstra olarak karşınıza çıkan gönüllü bir projeye menfaatlerinizle ilgisi olmasa da hayır demek zor olabilir. Cömert veya iyi olmak için yardım etmeniz gerektiğini hissedersiniz ya da hayır derseniz diğer insanların hakkınızda ne düşüneceği hakkında endişe duyarsınız. Bunları düşünürken bir yanınız da bu projenin enerjinizi tüketeceğini ve tatmin olmuş hissetmekten ziyade gerileceğinizi bilir. Belki sizden yardım isteyen kişi geçmiş tecrübelerinizden bildiğiniz kadarıyla iflah olmaz bir “alıcı”dır. 

Yardım teklif etmeden önce durun ve kendinize sorun:

Bu yardım ailenizin veya sevdiklerinizin sizi daha az görmesine sebep olacak mı?
Sevdiklerinizin yanında daha gergin, yorgun veya bıkkın bir hale mi geleceksiniz?
Yardım ettiğiniz proje sebebiyle kendi kişisel planlarınıza zaman ayırmanız zorlaşacak mı?

Fedakâr insanlar kendilerine değil ama başkalarına her zaman vakit ve enerji bulabilirler.

https://kemalsayar.com/website/assets/images/my1/images/6028f867f2606__4.jpg
2. Yardım için her zaman vakit bulmak cömertlik değildir

Çözüm: “Evet” derken daha seçici olun. Özellikle karşılığını vermeyen ama almayı seven insanlara karşı “hayır” deme pratikleri yapın.
Bir insan hayır dediğinde bu onu bencil yapmaz. Araştırmalar gösteriyor ki almayı seven insanlar hayır dediğinde bencil olarak görülürler. Ancak verici olanlar hayır der ve sınır koyarsa başkaları onları bu sebepten dolayı yargılayamaz ve saygı gösterirler. Cömertlik ve yumuşak başlılık aynı şey değildir.  

Başka insanlara yardım ederken; kime, ne ile ilgili, ne zaman veya nasıl yardım edeceğiniz ile ilgili sınırlar koyun. Harcadığınız zaman ve enerjiyi hak eden ve bunu takdir eden belirli projelere veya insanlara yardım ederken kendinizi daha mutlu daha az yorulmuş hissedersiniz. Yardım konusunda daha belirleyici ve seçici olursanız ilginizi çekmeyen “ani” projelerle daha az karşılaşırsınız. Ne olsa yardım eder diye düşünülmeyen, “gerçekten önemsediğiniz” konularda yardımını esirgemeyen birisi olarak tanınırsınız. 

Alıcı olan insanlar için siper alın. Alıcı olanlar kendilerini kamufle ederek arkadaşınız gibi görünebilirler. Ancak bir kere bu insanlarla karşılaştığınız anda verme şeklinizi değiştirin. Onlara “hayır” diyebilme pratikleri yapın. Bu şekilde bencil olan ve hep almayı isteyen kişilere geri adım attırmış olursunuz. Eğer böyle bir insanla mecburi olarak bir aradaysanız (iş arkadaşı gibi) karşılık olarak siz de bir iyilik isteyin. 

Kişisel tercihlerinizden veya uzmanı olduğunuz konularda daha çok verin. Araştırmalar, kişisel olarak tercih ettiğiniz şeylerde cömert olduğunuzda daha az tükenmişlik hissettiğinizi gösterir. Zorunlu olarak veya görev icabı verdiğinizde daha yorgun, tükenmiş veya dargın hissedersiniz. 

“Kendimden bir şeyler verdiğim hangi dönemde hayal kırıklığı yaşadım ve mutsuz oldum?” sorusunu kendinize sorun. Kendi zamanınızı veya enerjinizi korumak için değişim gösterdiğiniz veya farklı davrandığınız alanları belirleyin. İstenmediği halde yardım ediyor musunuz? Her zaman alıcı olan insanlara karşı hep yardımcı olan pozisyonda mısınız? 

3. Sadece empati ile davranıp davranmadığınızın farkında olun; bu durum her zaman iyi veya adil sonuçlar doğurmaz.

Çözüm: Bunun yerine bakış açısı kazanmayı deneyin. 
Daha önceleri “körü körüne merhametten” bahsetmiştim. Diğerkam insanlar etraflarındaki herkese karşı empati duyarlar. Ama yalnızca empati ile davranıp durumu ihmal etmek uygunsuz sonuçlar doğurabilir. Bunun sonucunda verici olan insanlar kullanılmış ve gereksiz yere kendilerinden çok fazla vermiş olarak hissederler.  

Bazen, fedakârlık yapan insanların hayal kırıklığı yaşadığı, tatmin olmadığı veya kendisinden faydalanıldığını hissettiği durumlar ortaya çıkar. Bu durumların farkında olmak fayda sağlayacaktır. Örneğin; size sorulmadığı halde sırf empati hissettiğiniz için yardım ettiğiniz durumların farkında olun. Ya da empati sebebiyle daha önce bencilce ve uygunsuz hareket eden bir alıcıya karşı yardım etmeye devam mı ediyorsunuz, bunu kendinize sorun. 

Karşınızdaki insana iyi hissettirmeye odaklanmak yerine onun ne düşündüğünü anlamaya ve temel beklentilerinin ne olduğunu öğrenmeye odaklanın. Karşınızdaki kişi ile ortak amaçlarınız var mı? Bazen her ikiniz de hayır diyip yardım etmeden yolunuza devam etmek istiyor musunuz? Örneğin; bir arkadaşınızın kumarla ilgili bir sorunu varsa ve sizden para istiyorsa onun adına üzülüp cömertçe yardım etmek yerine hangisinin onun için daha doğru olacağını düşünün: yardım etmek mi yardım isteğini geri çevirmek mi?
Cömertlik bir erdemdir ve ödüllendirilmeyi beklemez. Diğerkam insanlar belirli ve seçici konularda cömertlik sergilemeyi öğrendiğinde, her yönden daha anlamlı, tatmin olmuş ve amaca yönelik hareket etmiş olarak hissederler. İyilik kutusunu dolu tutup olması gerektiği yerde açmasını bilen insanlar, cömertliği ve yardımı hak eden herkese bu güzellikleri sergilemeye devam edecektir. 

Çeviren: Uzman Psikolog Lamia Kalender Ergül

Kaynak: https://www.psychologytoday.com/us/blog/urban-survival/202101/how-set-yourself-success-if-youre-giver







Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR