64528cbf60bf7__1.jpg

Daha iyi sohbet için yedi ipucu

03.05.2023

Marc Lesser

Eşlerimiz, ailemiz ve hatta iş arkadaşlarımızla ilişkilerimizde işlerin nasıl olduğu ile bizim nasıl olmasını istediğimiz arasında boşluklar olabilir. İşte onlara hitap etmenin bir yolu.

33 yaşındaki kızım ve ben Missoula'nın Montana tepelerinde birlikte yürüyorduk. Temiz, soğuk ve berrak bir öğleden sonraydı. Eşim ve ben, kızımı, kocasını ve iki yaşındaki oğullarını yeni evlerinde ziyaret ediyorduk. Onlar önceki bir buçuk yılı Kuzey Kaliforniya'daki evimizde yaşayarak geçirmişlerdi. Yan yana yürüyebileceğimiz kadar geniş olan bir patikada yürürken, kızımın bana ve annesine bir miktar öfke hissettiğine dair güçlü bir duyguya kapıldım.

Birkaç ay önce, bizimle yaşadıkları süre boyunca bazı ciddi iletişim eksiklikleri ve yanlış anlaşılmalar olmuştu. O zamanlar, bir ömür boyu süren duyguları, onu hayal kırıklığına uğratan aile dinamiklerini, hazmetmekte olduğunu dile getirmişti. Bir noktada, çocukluğundaki rolünün, ebeveynleri ve ağabeyinin işini kolaylaştırmak için ailedeki zorlukları düzeltmek olduğunu hissettiğini söyledi.

Şimdi yetişkin biri ve küçük bir çocuğun annesi olarak, bu örüntüyü değiştirmek istiyordu. Geçmişten gelen acı verici duygularını iyileştirmeye ve onları kendi iyi oluşunu arttırmak ve daha sağlıklı aile ilişkileri yaratmak için dönüştürmeye çalışıyordu.

Yürüdüğümüz patika üzerinde doğal bir durak noktasına geldik. Karla kaplı dağların manzarası muhteşemdi. Durduğumuzda dönüp ona sordum: "Nasıl gidiyoruz?”

Düşüncelerini ve hissettiklerini daha iyi anlamak istedim. Özellikle, onun deneyimi ve benim deneyimim arasındaki farklılıkları ve ilişkimizde nasıl daha fazla uyum bulabileceğimiz konusunda daha fazla netlik istedim.

Eşlerimiz, çocuklarımız ve ebeveynlerimizle yakın ilişkilerimizde, bir şeylerin gerçekte nasıl olduğu ile nasıl olmasını istediğimiz arasında boşluklar olabilir. Kendi deneyimlerimiz, duygularımız ve ihtiyaçlarımız ile başkalarının deneyimleri, duyguları ve ihtiyaçları arasında ince veya çok da ince olmayan farklar olabilir.

Bazen tek seçeneğimiz pes etmek ve işleri daha da kötüleştirmemek için hiçbir şey yapmamak veya söylememekmiş gibi geliyor. Kaygının hüküm sürmesine izin vermemizde, birbirimizi gerçekten dinlemeyi bırakmamızda ve en iyi ihtimalle bir ilişkiye koşullu bağlılığımızı vermemizde şaşılacak bir şey var mı?

Başka bir yol daha var, o da benim "boşluklara dikkat et" dediğim uygulama. Bu, boşluklardan veya neden oldukları rahatsızlıktan kaçınmamak anlamına gelir; onları merak etmeyi, hikayelerinizi bırakmayı ve daha yakından dinlemeyi gerektirir. Boşluklar ve rahatsızlıklar er ya da geç ortaya çıkacaktır ve bunları ele almanın ve ilişkilerimizi geliştirmenin usta ve etkili yolları vardır.

Boşluğu kapatmak için ipuçları
Bana göre, ilişkilerdeki boşluklara dikkat etme pratiği söz konusu olduğunda, en önemli iki kelime kızıma sorduğum kelimelerdir: "Nasıl gidiyoruz?”

Bazen, herhangi bir ilişkinin durumunu değerlendirmek ve keşfetmek için gereken tek şey budur. "Nasıl gidiyoruz?" sorusu eşimizle, çocuklarımızla, ebeveynlerimizle, arkadaşlarımızla sohbet başlatmak için kullanılabilir.
/website/assets/images/my1/images/64528e34b3a16__2.jpg

Özellikle sevdiğimiz insanlar söz konusu olduğunda, bu iki kelime o sevginin niteliğini keşfetmek için bir araçtır. Merak ettiğimiz için soruyoruz. Diğer kişinin deneyimlerini ve kendilerini nerede uyumlu ve uyumsuz hissettiklerini, boşlukları nasıl ortadan kaldırabileceğimize veya daraltabileceğimize dair ne düşündüklerini bilmek istiyoruz. Karşımızdakine onunla ilgilenme şeklimizi neyin iyileştirebileceğini soruyoruz. Bu sorgulamanın kendisi, ilişkiye olan bağlılığımızın bir ifadesi ve ortak değerleri kapsamak için arzumuzdur.

Bu soruyu nasıl sorduğumuz, nasıl cevaplanacağı ve onu takip eden konuşmada büyük bir fark yaratır. “Nasıl gidiyoruz?” sohbetine başlarken, aşağıdakileri aklınızda tutmaya çalışın.
1. Hikayeye son vermeye hazır olun. Önemli konuşmalar yapmadan önce, halihazırda üzgün, endişeli veya bir şeye kızgın olup olmadığınızı fark edin ve bunu merak edin. Cevabı zaten bildiğinizi mi düşünüyorsunuz ve bu nedenle soru daha çok bir şeyin eksik veya yanlış olduğunu kabul ettiğinize dair bir beyan mı? Soru gerçekten de diğer kişiden ihtiyacınız olan şeyi istemenin bir girişi mi? Konuşmadan önce, diğer kişinin ne söyleyeceğine dair ne düşündüğünüzü, beklediğinizi veya varsaydığınızı fark edin. Olaylarla ilgili kendi yorumunuzu belirleyin. Sonra konuşma başladığında hikayenize son verin.

/website/assets/images/my1/images/64528e86774d1__3.jpg
2. Meraklı olun, öfkeli değil. Gerçek bir merak ve açıklık ruhuyla soruyu sorun. Soruyu sorduktan sonra, yalnızca diğer kişinin hikayesini anlamakla ilgilenin. Diğer kişinin bakış açısını ve deneyimlerini dinlemeye hazır olun ve şaşırmaya istekli olun. Tepkisellikten kaçınmaya çalışın. Birisi o anda tepki vermenize neden olan bir şey söylerse, nefes alın ve söyleyeceklerini dinlemek ve gerçekten duymak için bunu bir kenara bırakın.

3. Ni̇yetleri̇ni̇zle beden dilini uyumlu hale geti̇ri̇n. Bu açıklığı sözlerimizle olduğu kadar ses tonumuz ve beden dilimizle de iletiyoruz. Sesimiz ve tutumumuz şüphe, endişe veya savunmacılık mı yoksa şefkat, saygı ve gerçek bir sohbet etme isteği mi yansıtıyor? Korkular yokmuş gibi davranamayız, ancak bağımızı geliştirmek için önemsediğimizi ifade etme konusundaki temel motivasyonumuzu sözsüz olarak da iletebiliriz.

4. Anlamak için dinleyin. Soruyu sormaktaki iyi niyetimiz yeterli değildir. O anda en önemli işimiz dinlemek. Önyargılı fikirler olmadan gerçekten dinlemeyi keşfedin. Yalnızca muhteva için değil, aynı zamanda duygular için, uyum eksikliği için ve bununla birlikte sorunları beraber çözme olasılıkları ve yolları için dinlemeyi deneyin.

5. Boşluklara dikkat edin. Tabii ki, diğer kişinin nasıl tepki vereceği, büyük ölçüde açıklık, mevcudiyet ve beceri gerektirebilecek olan sonraki konuşmayı belirleyecektir. Karşımızdaki kişinin söylediği şeye yanıtımız, sürekli açıklık, güven, şefkat, netlik, dürüstlük ve bütünlük gerektirecektir. Konuşurken, ilişki deneyiminiz ile sağlıklı bir ilişkinin neye benzediği ve nasıl hissettirdiği konusundaki vizyonunuz veya arzunuz arasındaki boşluğu açıklığa kavuşturun. Problemi tanımladığı için bu bile tek başına yararlıdır.
/website/assets/images/my1/images/64528ea64a3c1__4.png
6. Net bir vizyon geliştirin. Sizin ve başkalarının sağlıklı ve şefkatli bir ilişkiyi nasıl algıladığına dair idealleri nedir? Bir iş yeri bağlamında, bu daha çok yeterlilik ve üretkenliğin yanı sıra güven ve bağlantı ile ilgili olabilir. Onların veya ekibinizin başarmaya çalıştığı şey için ideal olan nedir? Cevapları, ortak hedefler ve bunlara ulaşmak için belirlediğiniz boşlukları nasıl kapatacağınızla ilgili daha fazla tartışmak için tohum olarak kullanın. Sorunlara, suçlamak için değil, her ikinizin de onları düzeltmek adına neler yapabileceğinizi keşfetmek için odaklanın, küçük çaplı bile olsa, bu bir büyüme duygusunu besleyecektir.

7. Beklemeyin. Kiminle konuşmanız gerektiğini biliyorsanız, beklemeyin. Birinin bir sorunu olup olmadığından emin değilseniz, beklemeyin. Her şey "iyi" görünüyorsa, bunu doğrulayın. "Nasıl gidiyoruz?" diye sormak için beklemeyin ve "hikayenizin" herkesinkiyle aynı olduğundan emin olun.
Bu basit soru işinizi, ilişkilerinizi ve hayatınızı değiştirebilir.

Kızımla yaptığım konuşma kolay değildi. Hislerinin yoğunluğu beni şaşırttı, ama bir yandan da şaşırmadım. Bu olumsuz duyguların çoğunun benimle hiçbir ilgisi olmadığını keşfettim. Taze bir anne olarak kendini bitkin hissediyordu. Missoula'da yeni bir hayat kurarken, büyük bir geçiş sürecinde mücadele ediyordu. Ayrıca güvenimizi yeniden inşa etmek ve daha kolay, daha sevgi dolu bir bağ kurmak istemişti.

Bu önemli bir konuşmaydı. Çocuklarımla olan ilişkim kelimelerin ötesinde önemli ve anlamlıdır benim için. Yapılacak daha çok iş, edilecek daha çok sohbet, geliştirilecek daha çok dinleme ve anlama olduğunu bilerek derin bir bağlantı duygusuyla oradan ayrıldım.

Çeviren: Klinik Psikolog Aslıhan ERDAL
Kaynak: Kaynak için Tıklayınız...

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR