60ae813c98c28__1.png

Hissettiğin Huzursuzluğun Bir Adı Var: Tatsızlık (Languishing)

26.05.2021

Adam Grant

Ruh sağlığının ihmal edilmiş çocuğu olan tatsızlık hissi, motivasyonunuzu ve odağınızı köreltebilir ve bu, 2021'in baskın duygusu olabilir. İlk başta, hepimizin sahip olduğu ortak belirtilerin farkında değildim. Arkadaşlarım, konsantrasyon sorunu yaşadıklarından bahsetti. Meslektaşlarım, yapılacak aşılara rağmen, 2021'in kendilerini heyecanlandırmadığını ifade etti. Ailemden biri, filmi ezbere bilmesine rağmen “Büyük Hazine”yi tekrar izlemek için geç saatlere kadar uyumuyordu. Ve sabah 06:00'da yataktan çıkmak yerine, 07:00'ye kadar yatıyordum; arkadaşlarımla telefondan kelime oyunu oynuyordum.

Bu bir tükenmişlik değildi; hala enerjimiz vardı. Depresyon da değildi; umutsuz hissetmiyorduk. Sadece biraz neşesiz ve amaçsız hissediyorduk. Beliren bu şeyin adı: tatsızlık.

Tatsızlık, bir durgunluk ve boşluk hissidir. Günleri karıştırıyormuş, hayatınıza sisli bir ön camdan bakıyormuş gibi hissedersiniz. Ve bu, 2021'in en yaygın duygusu olabilir.

Bilim insanları ve doktorlar uzayan Covıd'nin fiziksel semptomlarını tedavi etmek ve iyileştirmek için çalışırken, birçok insan da pandeminin uzayan duygusal etkileri ile mücadele ediyor. Geçen yılki yoğun korku ve üzüntünün azalmasıyla birlikte bu durum, bazılarımızı hazırlıksız yakaladı.

Hissettiğin Huzursuzluğun Bir Adı Var: Tatsızlık (Languishing)

Pandeminin başlarındaki belirsiz günlerde, beyninizin amigdala adı verilen tehdit tespit sistemi büyük ihtimalle,  "savaş veya kaç" modunda yüksek alarm halindeydi. Maskelerin bizi korumaya yardımcı olduğunu -ancak ambalajları yıkamanın bir faydası olmadığını- öğrendikten sonra  muhtemelen endişenizi hafifleten rutinler geliştirdiniz. Ancak pandemi devam etti ve yoğun sıkıntı duyma durumu, kronik bir tatsızlık hissetme haline dönüştü.

Psikolojide, ruh sağlığını depresyondan ruhsal olgunluğa kadar geniş bir spektrumda ele alıyoruz. Ruhsal olgunluk, iyilik halinin doruk noktasıdır: Güçlü bir anlam, bilgelik ve başkalarına önem verme duygusuna sahip olursunuz. Depresyon, bir hastalık hali vadisidir ki orada umutsuz, tükenmiş ve değersiz hissedersiniz.

Tatsızlık, ruh sağlığının göz ardı edilmiş çocuğudur. Tatsızlık, depresyon ve ruhsal olgunluk arasındaki boşluk, iyilik halinin yokluğudur. Psikolojik bir rahatsızlığın belirtileri görülmez ama tam bir ruhsal sağlıklılık hali de yoktur. Tam bir kapasite ile işlev göstermiyorsunuzdur. Tatsızlık, motivasyonunuzu köreltir, odaklanma becerinizi bozar ve daha az çalışma olasılığınızı üç katına çıkarır. Bu tatsızlık hissi, majör depresyondan daha yaygın gibi görünüyor ve ruhsal rahatsızlıklar için bazı açılardan daha büyük bir risk faktörü olabilir. Bu terim, Corey Keyes adında bir sosyolog tarafından tanımlandı ve birçok insanın depresyonda olmasa da ruhsal açıdan iyi bir durumda olmadığını belirtti. Keyes'in yaptığı araştırmalar, önümüzdeki on yılda majör depresyon ve anksiyete bozuklukları yaşama olasılığı yüksek olan kişilerin bugün bu semptomlara henüz sahip olmadığını ileri sürmektedir. Onlar, şu anda tatsızlık yaşayan insanlardır. İtalya'da, pandemi sağlığı çalışanlarından ulaşan yeni bulgular, 2020 ilkbaharında tatsızlık yaşayanların, travma sonrası stres bozukluğu tanısı alma ihtimalinin akranlarından üç kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

Tatsızlık yaşamanın tehlikeli kısmı, zevk duygusunun köreldiğini veya enerjinizin azaldığını fark etmeme ihtimalinizdir. Yavaş yavaş yalnızlığa sürüklendiğinizi fark edemez, hissizliğinize kayıtsız kalırsınız. Kendi ıstırabınızı göremediğinizde, yardım aramazsınız, hatta kendinize yardım etmek için bile pek bir şey yapmazsınız.

Tatsızlık yaşıyor olmasanız da muhtemelen yaşayan insanları tanıyorsunuzdur. Tatsızlığı daha iyi anlamak, onlara yardım etmenizi sağlayabilir.

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/60ae83c9ada4c__4.jpg

Hissettiğinize bir isim verin

Psikologlar, duyguları yönetmek için en iyi stratejilerden birinin onları isimlendirmek olduğunu söyler. Geçen bahar, pandeminin şiddetli sıkıntısı sırasında, Harvard Business Review tarihindeki en popüler yazı, kolektif huzursuzluğumuzu, yas olarak tanımlayan bir makaleydi. Sevdiklerimizin kaybının yanı sıra, normallik kaybının da yasını tutuyorduk. “Yas.” Bu, tanıdık olmayan duygusal deneyimleri anlamak için bize aşina olduğumuz bir kelime hazinesi verdi. Daha önce bir pandemi ile karşılaşmamış olmamıza karşın, çoğumuz bir kayıpla karşı karşıya kalmıştık. Geçmişimizde dayanıklılığa dair edindiğimiz derslere ışık tutmamıza ve mevcut sıkıntılarla yüzleşme yeteneğimize ilişkin güvenimizin artmasına yardımcı oldu.

Tatsızlık hissine neyin neden olduğu ve nasıl tedavi edileceği hakkında hala öğrenecek çok şeyimiz var ancak onu isimlendirmek ilk adım olabilir. İsimlendirme, önümüzü görmemizi sağlar, bize bulanık bir deneyime dair daha net bir fikir verebilir. Bize yalnız olmadığımızı hatırlatabilir: tatsızlık paylaşılmış ve ortak bir deneyime dönüşür.

Ve bize, “Nasılsın?” sorusuna sosyal olarak verilebilecek uygun bir cevap sunabilir.

“Harikulade!" ya da "İyiyim” demek yerine "Açıkçası tatsız hissediyorum.” diye cevap verdiğinizi düşünün. Bu cevap, sürekli neşeli olmak anlamına gelen, tam bir Amerikan baskısı olan toksik pozitifliğe karşı güçlü bir set çekmiş olurdu.

Sözlüğünüze tatsızlık duymayı eklediğinizde, etrafınızdaki her şeyde onu fark etmeye başlarsınız. Kısa bir öğle yürüyüşünüz sırasında hayal kırıklığına uğradığınızda ortaya çıkar. Online derslerin nasıl gittiğini sorduğunuzda çocuklarınızın ses tonunda kendini gösterir. "The Simpsons"da bir karakterin her "Eeh" dediğinde görünür.

Geçen yaz, gazeteci Daphne K. Lee, “yatma saatini erteleme ile acısını çıkarmak" anlamına gelen Çince bir ifade ile ilgili bir tweet paylaştı. Lee, bunu, gün içerisinde kaçırdığımız özgürlüğümüzü geri kazanmak için gece geç saatlere kadar uyumamak olarak tanımladı. Bunun, kontrol kaybına karşı bir baş kaldırı olmaktan çok tatsız hissetmeye karşı sessiz bir meydan okuma eylemi olup olmadığını merak etmeye başladım. Bu, kasvetli bir günde mutluluk, yalnız geçen bir haftada bir ilişki ya da bitmez tükenmez bir pandemide bir amaç arayışıdır.

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/60ae83e99235b__3.jpg

Tatsızlığa karşı bir panzehir

Peki bu durumda ne yapabiliriz? “Akış” adı verilen kavram, tatsız hissetmeye karşı bir panzehir olabilir. Akış; zaman, mekan ve benlik duygunuzun eriyip gittiği, anlamlı bir zorlukta veya anlık bir bağda, tarifi güç olan bir kendini verme halidir. Pandeminin ilk günlerinde, iyilik halinin en iyi belirleyicisi iyimserlik ya da bilinçli farkındalık (mindfulness) değildi; akıştı. İşlerine daha fazla odaklanmıış insanlar tatsız hissetmekten uzak durmayı başardılar ve pandemi öncesindeki mutluluklarını sürdürdüler.

Sabahın erken saatlerinde bir kelime oyunu beni akışa dahil eder. Gece geç saatlerdeki bir Netflix dizisi de aynı şeyi yapar; sizi, kendileriyle bağ kurduğunuz ve iyiliği için endişelendiğiniz karakterlerin olduğu bir hikayeye götürür.

Yeni zorlu görevler, keyifli deneyimler ve anlamlı bir iş aramak, tatsızlık için bir çare olsa da, odaklanamadığınızda akışı yakalamak çok zor olur. İnsanların günde 74 kez e-postalarını kontrol etmeleri ve her 10 dakikada bir yaptıkları işi değiştirmeleri, pandemi öncesinde bir problem olarak görülüyordu. Geçtiğimiz yıl, çoğumuz evin içinde koşturan çocuklardan, dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarımızdan ve günün her saatinde patronlardan gelen kesintilerle de mücadele ediyordu. Eeh.

Parçalanmış dikkat, meşguliyetlerin ve mükemmelliğin düşmanıdır. 100 kişilik bir grupta, sadece iki ya da üç kişi, bir ya da her iki görevde de zorlanmadan aynı anda bilgiyi işleme ve hafızada tutma yeteneğine sahip olacak. Bilgisayarlar eş zamanlı işlemler için yapılmış olabilir ancak insanlar sıralı işlemde daha iyidir.

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/60ae8426d5a87__5.jpg

Kendinize kesintiye uğramamış zamanlar yaratın

Bu, bazı sınırlar belirlememiz gerektiği anlamına gelir. Yıllar önce, Hindistan'daki Fortune 500 yazılım şirketi basit bir tedbir aldı: Salı, Perşembe ve Cuma günleri kesintisiz öğleden önceleri belirledi. Mühendisler sınırlarını kendileri yönettiğinde, %47'si ortalamanın üzerinde üretkenlik elde etti. Ancak şirket idari bir karar olarak bir sessizlik zamanı belirlediğinde, ankete katılanların %65'i ortalamanın üzerinde bir verimliliğe ulaştı. Daha fazla üretkenlik sadece iş performansı için yararlı değildi: Her günlük keyif ve motivasyon için en önemli faktörün bir gelişme duygusu olduğunu artık biliyoruz.

Salı, Perşembe ve Cuma günleri öğleden öncelerinin büyülü bir tarafı olduğunu sanmıyorum. Bu basit fikirden alınacak ders, kesintisiz zaman bloklarını koruyucu hazineler olarak görmektir. Bu, daimi dikkat dağıtıcıları ortadan kaldırır ve bize odaklanma özgürlüğü verir. Dikkatimizin tamamını tutabilen deneyimlerde teselli bulabiliriz.

Küçük bir hedefe odaklanın

Salgın büyük bir kayıptı. Tatsızlığı aşmak için, polisiye bir romanı çözmek gibi küçük başarılar veya kelime türetme oyununu kazanmak gibi küçük zaferler ile başlamayı deneyin. Akışa giden en açık yollardan biri, yönetilebilir bir zorluktur: becerilerinizi geliştiren ve azminizi artıran bir zorluk. Bu, ilginç bir proje, değerli bir hedef, anlamlı bir konuşma gibi sizin için önemli olan zorlu bir işe odaklanmak için günlük zamanınızın bir bölümünü ayırmak anlamına gelir. Bazen bu, geçtiğimiz aylar boyunca kaçırdığınız enerjinin ve coşkunun bir kısmını yeniden keşfetmeye doğru atılmış küçük bir adımdır.

Tatsızlık sadece kafamızda değil, sahip olduğumuz koşullarda da mevcuttur. Marazî bir kültürel durumu, kişisel bandajlarla iyileştiremezsiniz. Hala, fiziksel sağlık sorunlarını normal gören ancak ruh sağlığı sorunlarını etiketleyen bir dünyada yaşıyoruz. Pandemi sonrası yeni bir gerçekliğe doğru ilerlerken, ruh sağlığını ve psikolojik iyilik haline ilişkin anlayışımızı yeniden düşünmenin zamanı gelmiştir. "Depresyonda olmamak", zorluk yaşamadığınız anlamına gelmez. "Tükenmemiş olmak", istekli ve heyecanlı olduğunuz anlamına gelmez. Birçoğumuzun tatsız hissettiğini kabul ederek, üstünü örttüğümüz umutsuzluğu dillendirmeye ve boşlukta kendimize bir yol bulmaya başlayabiliriz.

Adam Grant, Wharton'da örgütsel psikolog, “Think Again: The Power of Knowing What You Don’t Know" kitabının yazarı ve TED'in Worklife  podcast'inin sunucusudur.


Çeviren: Uzm. Klinik Psikolog İclal Eskioğlu Aydın
Kaynak: https://www.nytimes.com/2021/04/19/well/mind/covid-mental-health-languishing.html

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR