61e0481f70fc3__victim1.jpeg

Mağdur Psikolojisinde Takılı Kalmak

13.01.2022

Jamie Cannon

Mağdur zihniyetine eşlik eden gücün üstesinden gelebilmek için önce onu kabul etmek gerekir. 

Kurban rolüne saplanıp kalmak kişilerarasındaki sağlıklı ilişkileri bozabilir. Peki bu durum neden bu kadar yaygın? Birçok insan için kurban psikolojisine eşlik eden güç, kişi eylemlerinin bu psikolojiye uygun olduğunu kabul etmese bile inanılmaz derecede çekici olabilir. Mağdur rolüne saplanmış birisiyle ilişkinizde ilerlemek adına mücadele veriyorsanız veya bu durumun kendi etkileşimlerinizi bozan kişisel bir sorun olabileceğinden şüpheleniyorsanız, bu duruşun arkasındaki gücü anlamak onu sonlandırabilmek için çok önemli olabilir. 

İstismar ve kötü muamele vakalarında mağdurların başkalarının zararlı eylemlerini hak etmediklerini belirtmek önemlidir. Bu yazı, taciz içeren durumlar dışında mağdur duruşunun gücünü göstermeyi amaçlamaktadır. 

Mağdur zihniyetine sahip kişiler, olumsuz şeylerin başkalarının hatası yüzünden başlarına geldiğine inanırlar. Masum olduklarını, bunu hak edecek hiçbir şey yapmadıklarını ve bunun adil olmadığını düşünürler. Ayrıca, yaşadıkları olumsuz olaylar nedeniyle gelecekte de başlarına sadece kötü şeylerin gelme olasılığının yüksek olduğunu farz ederler. 

Kurban Psikolojisinin Üstesinden Gelebilmek

Mağdur hissedenin düşünme hatalarını ortadan kaldırmanın ilk adımı, olumsuz bir şey olduğunda yakalanmanın ve kimin suçlanacağının kolay olduğunu kabul etmektir. Birinin eylemlerinin size zarar verdiğini anlamak önemlidir ancak o örnekten yola çıkmak da aynı ehemmiyete sahiptir. Bundan ders çıkarmalı, böylelikle ileride daha sağlıklı etkileşimlerde bulunmalı ve önemli sınırlar belirlemek için edindiğimiz tecrübeyi kullanmalıyız. Bir yada daha fazla incitici durumla karşılaştığımızda, bu durumların geleceğimizi her yönüyle kaplayacağı şekilde genelleştirmemeliyiz. 

Başkaları tarafından kırıldıktan sonra yolumuza bakıp bakmayacağımıza karar vermemiz noktasındaki en önemli faktör geçmişimizi bırakmaya istekli olmamız ve geleceğimizi olumlu yönde etkileyebileceğimize olan inancımızdır. Bu ilişkilerde kalmayı yada farklı ilişkiler geliştirmeyi seçeceğimiz noktada geçmişimiz eğer izin verirsek attığımız her adımı gölgeleyecektir. Ve aynı eski kalıpları yeniden yaşamak hem şimdiki hem gelecekteki ilişkilerimizi yok edecektir. 

Mağdur psikolojisindeki insanlar geçmişlerine o kadar saplanırlar ki değişim için önlerine çıkan değerli fırsatları göremezler. Yapacakları hiçbir şeyi sonucu etkilemeyeceği inancı bu yapıyı daha da katılaştırır. Bu tür bir zihin yapısı önemli ölçüde içsel sıkıntı ve acıya sebep olur. Bu da olumsuz düşüncenin zararlı döngüsünü besler.  
Bu düşünce kalıpları ilk ortaya çıktıklarında onları tanımlayabilmek, müdahale edebilmek ve yeniden şekillendirmek, kurban psikolojisinin üstesinden gelebilmek adına atılan önemli bir adımdır. Belirli olaylara karşı tepkilerinizi kontrol edebileceğinizi ve bu durumları geleceğinizi olumlu yönde etkilemek için kullanabileceğinizi bilmek çok büyük bir güçtür. 

/website/assets/images/my1/images/61e0485180a68__victim2.jpg

Olumsuz olaylara karşı kendi tepkilerimizi yönlendirme ve şekillendirme yeteneğimiz olduğunu kabul etmek korkutucu olabilir. Bu durumlara yanıt vermenin daha sağlıklı yollarını öğrenmede başarısız olursak bu durum kendi özgüvenimiz için ne anlam taşır? Mağdur psikolojisini benimseyen birçok kişi bunu, zararlı deneyimlerinin üstesinden gelme noktasında kendi başarısızlıklarıyla yüzleştikten sonra yapar. Sağlıksız düşünce kalıpları, güçlü bir tutumdan, kendi duygularınız, düşünceleriniz veya eylemleriniz üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığı inancına evrilenlerdir. 

Genellikle kendimizin en büyük düşmanı oluyoruz. Bu durum mağdur psikolojisindeyken doğru gelir, ancak bu kalıplara saplanıp kalan birçok insan ne kadar tepkisiz hale geldiklerini fark edemezler. Kurban duruşu rolüyle gelen güç de bu hali destekler. Bununla birlikte, mağdur düşüncesine sahip olanlar olumsuz durumlardan hiçbir şekilde sorumlu olmadıklarına dair bir inanca sahiptir. Bu inanç çoğu durumda gerçekçi değildir. 

Kişisel Sorumluluğun Önemi

Bu düşüncelerin arkasındaki güç, bireylerin kendilerine veya başkalarına yönelik her türlü davranışta bulunabilmeleri ve bu davranışın motivasyonunu kendi seçimlerinden ziyade dış etkenlerden alıyor olmalarıdır. Bu durum ilişkiler için yıkıcı olan kişisel sorumluluğun ötelenmesine sebep olur. "Seni incittim çünkü başkaları da beni kırdı" zihniyeti, etrafındaki herkesi hatalı bir döngüye dahil eder. Aynı zamanda bu bireylerin kurban psikolojisine daha da saplanmasına sebep olan yıkıcı davranışlarının artmasına sebep olur.  

/website/assets/images/my1/images/61e04872da305__victim3.jpg

Empati eksikliği mağdur zihniyetini içselleştirmiş bireyler için en ciddi komplikasyonlardan birisidir. Bu, kişilerin karşılarındaki insanlara kırıcı davranışlarda bulunmalarına, bu davranışların sorumluluğunu kabul etmelerine veya etmemelerine sebep olabilir. Çünkü mağdur olmaya fazlasıyla odaklanırlar ve kendilerini başkalarının yerine nasıl koyacaklarını unuturlar. Empati eksikliği birçok başarısız ilişkinin altında yatan temel faktördür. Aynı zamanda da bu ilişkileri yeniden inşa etmenin anahtarıdır. 
Mağdur psikolojisine sahip olan insanlar kendi ahlaki üstünlüklerine inanmaya başladıkları için yeni bir güç duygusu da edinirler. Hayatlarındaki olumsuz koşulların kişisel eylemleriyle hiçbir ilgisi olmadığına kendilerini ikna ettikleri anda, etraflarındaki herkesin ahlaki olarak yanlış olduğuna da inanmış olurlar. Bu durum sadece kişiler arasında rahatsızlık verici olmakla kalmaz, aynı zamanda onları diğerlerinden daha da uzaklaştırır ve sağlıklı ilişki döngüsünü pekiştirir. 

 

Hayatın bir noktasında herkes mağdur olacaktır. Bununla birlikte gelen acı, kırgınlık ve kederin üstesinden gelmenin anahtarı bakış açısını mağdurdan güçlüye çevirmektir. Hayatımızdaki olumsuzlukları; düşünce, duygu ve davranışlarımızı yeniden yapılandırmak için kullandığımızda, yıkımlara rağmen yaşamaya devam edebiliriz.

 

Çeviren: Uzman Psikolog Lamia Kalender Ergül / @uzmpsklamiaergul
Kaynak: https://www.psychologytoday.com/us/blog/stress-fracture/202112/are-you-stuck-in-victim-stance

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR