60afd3f81a31d__1.jpeg

Nasıl Daha Anlamlı Sohbetler Edebiliriz?

27.05.2021

Lucy Foulkes

Hiç asansörde sohbet başlatacak kadar uzun kaldığınız oldu mu? Asansörde kalmak garip bir deneyimdir. Bunun sebeplerinden biri, asansör yolculuğunun kendine has süresidir. Herhangi bir şey söylemek için oluşan sosyal baskıyı hissetmek için yeterli uzunluktadır. Fakat hiçbir zaman dişe dokunur bir şey söylebilmek için de yeterli bir süre değildir. Dünyanın her yerinde asansör sohbeti sosyal etkileşimin en sıkıntılı olduğu mikrokozmadır, yani ayaküstü sohbetin. 

Arizona Üniversitesinde sohbet üzerine araştırmalar yapan Psikolog Matthias Mehl, ayaküstü sohbet tanımlamasını, ne kadar bilginin değiş tokuş edildiğine dayanarak yapıyor.

“Eğer konuşmadan sonra, daha önce bildiğimden başka bir şey bilmiyorsam bu ayaküstü muhabbet etmişim anlamına gelir.”

Ayaküstü sohbetin anlamsızlığı onun genelde neden bu kadar sıkıcı olduğunu açıklar, fakat bundan daha kötüsü de vardır. Bazı ayaküstü sohbetlerin, maalesef ki, hem sıkıcı hem de garip olduğunu ben de doğrulayabilirim. Ve bu sadece asansörlerde de değil, kuaförde, takside hatta en yakın arkadaşımızla olduğumuz bir zamanda gerçekleşebilir. Bazen ne söylemek gerektiğini, bazen yaşanan uzun sessizlikleri sonlardırabilmek amacıyla hangi konuya değinmek gerektiğini çözmek sıkıntı verici olabiliyor. Birçoğumuz ayaküstü muhabbetlerde aslında bir tür yardım çağrısında bulunuruz. İnternet bu konuda sayısız makalenin sunduğu sayısız çözüm ve tavsiye ile doludur.

Bu bilgilerin çoğu ayaküstü konuşmaları keyifli muhabbetlere dönüştürmeyi hedefliyor. Örneğin ortak bir deneyimden bahsederek veya açık uçlu sorular sorarak bunu gerçekleştirebiliriz. Hatta sohbet güzel olduğunda ayaküstü yapılan konuşmalar zevkli olmakla kalmaz faydalı da olur. İnsanlarla - yabancılarla bile olsa - nispeten geçici sosyal etkileşimlerin ruh halimize nasıl iyi geldiğine ve insanlık hakkındaki inançlarımızı nasıl artırabileceğine dair bir dizi araştırma var. Mesela, pandemi döneminde yapılıp daha yayınlanmamış güncel bir araştırmada, Essex Üniversitesinde Sosyal Psikolog Gillian Sandstrom yabancıları, ne isterlerse konuşmaları için Zoom’da eşleştirdi. Söylediğine göre, aramadan önce hissettiklerine göre katılımcılar başkalarına karşı daha fazla güven duygusu hissetmiş. Ayrıca diğer insanların genel olarak yüce gönüllü, iyi, kibar ve adil olduklarına dair hislerini de bildirmişlerdir.

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/60afd67dc730a__2.jpeg

 

Ama hala birçoğumuzun arzuladığı esas şeyi karşılamıyor: derinlikli sohbetleri. Bununla, ne kadar zevkli olursa olsun, ayaküstü sohbetin sığlığını aşıp daha derinlere dalmayı kasdediyorum. Bu tür sohbetleri tözel diye adlandıran Mehl’e göre, daha derinlikli sohbetler için kilit nokta yeni bir şeyler öğrenmektir. “Eğer insanlar bilgiler hakkında tartışmaya başlarsa işte o zaman sohbet tözel hale gelir”. En önemli nokta sohbete dikkatini tamamen vermiş olmak. 

Tabii ki evinize gelmiş bir elektrikçiden de muayene esnasında doktorunuzdan da bir şeyler öğrenebilirsiniz. Bunu gerçek anlamda anlamlı sayabilmek için, öğrendiğiniz şeyinn doğası önemli. Bir sohbet kendinizle, başka insanlarla veya dünyayla ilgili önemli bir şeyi daha iyi anlamanızı sağladığında işte o zaman gerçekten anlam kazanır.

 

İnsan en derin ihtiyaçlarından biri olan kendini ifade yoluyla her şeyi anlamlandırır.
East London Üniversitesinden Sosyal Psikolog Kristy Gardiner sosyal etkileşimler üzerine çalışıyor. Kendini ifade etmeyi, bir insan olarak kim olduğumuzun kilit noktalarından ilki olarak tanımlıyor. Birçoğumuz ne düşündüğümüzü paylaşabilmek ve bize göre önemli şeyleri doğrulamak ve keşfetmek için bir açlık içindeyizdir. Dolayısıyla bu soyut düşünceleri kelimelere dönüştürme şansına sahip olmak ve bunları düşüncelerimize değer veren ilgili bir dinleyici paylaşmak anlaşılmış hissetmemize yardımcı olur.

Anlamlı sohbetlerde dinleyicinin rolü çok önemlidir. Bu yüzden anlamlı sohbetler, basitçe düşüncelerimizi yazmaktan veya kendi kendimize konuşmaktan daha tatmin edicidir. Etkili bir dinleyici onların gözünden kim olduğumuz hakkında geri bildirim almamızı sağlar. Gardiner’e göre bu, anlamlı bir sohbetin ikinci kritik kısmıdır. Böylece kendimizi daha iyi anlamamızı sağlar. “Sık sık bunu diğer insanlar üzerinden kendimizi geri yansıtarak yaparız”. Bu konuşma ve dinlenilme ihtiyacı kendimizi daha iyi anlama süreci içinde bir bağlılık hissi üretir, ki Gardiner bunu anlamlı bir sohbetin üçüncü adımı olarak tanımlar. En nihayetinde bu gibi sohbetler bizi diğer insanlara bağlar, böylelikle temel insan motivasyonu olan anlaşılma ihtiyacı tatmin edilmiş olur. 

Tabii ki çift taraflı sohbetlerde konuşmacı ve dinleyici olmanın bir sırası vardır. Karşıdaki taraf ayrıca kendisi hakkında konuşacak, bildiklerini ve düşündüklerini paylaşacak. Bu etkileşim onlar hakkında önemli ve değerli bir şey öğrenmemize yol açacak. Kısacası anlamlı sohbetler, kendimiz, başkaları veya dünya hakkında önemli bir şeyler öğrenmemizi sağlar. Böylece daha iyi anlaşılmış ve etrafımızdakilerle daha fazla bağ kurmuş oluruz.

 

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/60afd6bbdc95e__3.jpeg

Bu durum iyilik halimiz için önemlidir. Bir çalışmada Mehl ve arkadaşları gönüllülerden bazı anketleri tamamlamalarını ve sonrasında sohbetlerinin kalitesini analiz etmeleri amacıyla birkaç günlüğüne bir kayıt cihazı taşımalarını rica etti. Araştırmacılar, katılımcıların sohbetleri ne kadar tözelse hayat tatminlerinin o kadar yüksek olduğunu bulguladı. Tabii ki sohbetin kritik bir rol oynamasındansa daha mutlu insanların daha tözel sohbetlerde bulunmaya yatkın olması da olası. Ama diğer kanıtlar anlamlı sohbetlerin önemine işaret ediyor. Mesela 1990’larda Amerikalı Psikolog Arthur Aron çiftleri daha derin ve anlamlı konularda konuşmaya teşvik etmenin onları birbirine daha yakın hissettireceğini bulmuştur.

Eğer anlamlı sohbetler bu kadar tatmin edici ve faydalıysa, daha fazla bu anlamlı sohbetleri nasıl artırabiliriz? Çoğumuz için insanlar arasında geçirdiğimiz zamanın miktarı düşünüldüğünde bu tip kaliteli konuşmaların miktarının sinir bozucu derecede az olduğunu biliriz. Fakat iyi haber şu ki, küçük bir çaba ve birkaç yeni yaklaşım ile bunları artırmak mümkündür.

 

Peki, ne yapmalı?

Ayaküstü muhabbetin gerekli bir ilk adım olduğunu fark edin.
Konuşmayı geliştirmek amacıyla ayaküstü sohbetleri göz ardı etmeyin. Bu adım ortam oluşturmanın ve uyum sağlamanın evrensel bir yolu olarak kabul edilmiştir.  Öncü antropolog Bronisław Malinowski'nin 1923'te yayınlanan bir makalesinde belirttiği üzere bu ilk adım "ne entelektüel düşüncenin bir sonucudur, ne de dinleyicide zorunlu olarak bir yankı uyandırmaz, yine de sosyal bir işlevi yerine getirir". Böylece birliktelik başlar.

Mehl, “Ayaküstü sohbetleri bir ilaçtaki pasif malzeme olarak görüyorum. Pasif malzemeler ilacı bir arada tutmak için gereklidir. Ayaküstü sohbetler de tam olarak bunu yapar. Bu ayaküstü muhabbetleri daha tözel bir sohbet umudu için kullanmalı.” diye de ekliyor. 

Bir başka deyişle, bir miktar ayaküstü muhabbet tahammül edilmeye değer çünkü bu, daha zengin bir şeyin parçalarını hayatımıza taşıyabilir. Belki biriyle ilk tanıştığınızda onunla yaptığınız yolculuk hakkında konuşmanız gerekecek ya da trafiğin nasıl olduğu veya hangi yoldan gelmeyi seçtiğiniz hakkında. Ama bu giriş sonsuza kadar sürmeyecek ve neyse ki, anlamlı şeyleri daha hızlı ortaya çıkarmak için yapılabilecek pek çok şey var.

Daha iyi sorular sorun.

Birçoğumuz ilgimizi çeken konularda konuşmaktan hoşlanırız. Ama daha iyi bir sohbetin kilit noktası bir anlığına kendi zihnimizden çıkıp öteki insan hakkında daha fazla düşünmektir. Bunu yapmak için sorular sormak gerekir. 2015’teki TEDTalk konuşmasını daha iyi sohbet etmenin yolları üzerine veren ve 23 milyondan fazla görüntülenen bu konuşmayı yapan Amerikalı Gazeteci ve Yazar Celeste Headlee, ne, nerede, nasıl, ne zaman ve kim sorularından başlayarak gazeteci stilinde açık uçlu sorular sormayı tavsiye ediyor. Headlee, karşınızdaki insana “Nasıl bir şeydi?” “Nasıl hissettirdi?” gibi sorular sormaya çalışın diyor. Çünkü bu şekilde bir anlığına durup bunun hakkında düşünebilirler. Böylece siz daha ilgi çekici bir cevap alırsınız.

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/60afd6d9d96e2__4.jpeg

 

Daha fazlası için Aron ve arkadaşları tarafından 1990’larda derlenmiş ve bugünlerde ‘Hızlı Arkadaşlık Yöntemleri’ olarak bilinen 36 soruluk listeye de göz atabilirsiniz.
Liste sonralarda New York Times’da ‘Aşık Olmak İçin Bunu Yapın’ (2015) makalesinde bahsedildiğinde popülerlik kazandı. Fakat orijinal olarak romantik olmayan bağlamlar için iki yabancı bu soruları kullanarak sohbet ettiklerinde birbirlerine daha yakın hissederler mi diye görmek amacıyla tasarlanmıştı. Testte üç set soru var, her biri daha kişisel hale gelerek şu gibi sorularla ilerliyor: “Eğer bu akşam kimseyle iletişime geçmeye fırsatın olmadan ölecek olsan en çok kime neyi söylemediğinden pişman olursun? Neden ona bunu şimdiye kadar söylemedin?” Orijinal çalışmada 36 soruyu kullanan iki yabancının, birbirlerine “Ne sıklıkla saçlarını kestirirsin” gibi havadan sudan sorular soran katılımcılara nazaran birbirlerine daha yakın hissettikleri bulgulandı.

Yine de böyle bir liste her zaman kestirme yollar sunmaz. Doğru soruları sormak sohbet partnerinizle ilgili yargıları ve içinde bulunduğunuz bağlamı da içinde barındırır. “Size ‘İşte burada, bu nasıl doğru sorular soracağınızı gösterir’ diye hangi araştırma makalesini gösterebilirim bilmiyorum” diyor Mehl. “Bu bir nevi insanların sahip olduğu sosyal ve teknik olmayan bir beceri.” 2013’te Aron ayrıca The Wall Street Gazetesine ‘Yavaş ve karşılıklı olmalısınız’ diyerek bir tembihte bulundu. 2017’de Harvard Üniversitesinde psikologlar, daha fazla soru soran insanların daha çok beğenilmeye yatkın olduğunu buldu. Bu gerçekten şaşırtıcı değildir zira sorular sorduğunda diğer insana kendilerini ifade etme ve fikirlerini paylaşma şansı verirsiniz, ki bu çoğumuzun çok sevdiği bir şeydir.

 

Cevabı dinleyin

Soru sormak sadece bir başlangıç. Birçok insanın ender yaptığı şeyi siz de yapmalısınız: Sohbetin getirdiği ne varsa onu dikkatle dinlemeye açık olmak. Stephen Covey Çok Etkili İnsanların 7 Özelliği isimli klasik kişisel gelişim kitabında şöyle yazar: ‘Birçoğumuz anlamak niyetiyle dinlemiyoruz. Cevap vermek niyetiyle dinliyoruz.’ Bu güdüyü düzeltmek için, iyi sorular sormanın yanı sıra cevabı dinlemek için ciddi bir çaba içinde olmalısınız.

Bu çaba keyifsiz olmak zorunda değil. Sandstrom, merakınızın tetiklediği nitelikli bir sohbetin alacağınız keyfin önemli bir kısmı olduğunu söylüyor: Karşınızdaki insana odaklanıp onun hakkında bilgi edinmeye çalışırsanız sohbet daha keyifli olacaktır.

Eğer soru soracak ve başkalarını dinleyecek motivasyonu kendinizde bulmakta zorlanıyorsanız diğer insanın bunu ne kadar takdir edeceğini düşünmek gereken motivasyonu bulmanıza yardımcı olabilir. “Devamı gelen sorular sormak insanlara duyulduklarını ve dinlenildiklerini hissettirir.” diyor Sandstrom. Soru soran insanları ne kadar beğendiğimizi gösteren Harvard çalışmasının da özellikle devam eden sorulara verdiğimiz değeri göstermesi açısından dikkat çekicidir. “Bazen soru sormanın da prososyal bir davranış olduğunu kendime hatırlatmam gerekiyor; böylece kendimi biriyle konuşmaya teşvik etmek için cesaretlendirebiliyorum.” diye ekliyor Sandstrom. Anlamlı sohbetlerin hem kendinize hem partnerinize iyi geldiğini hatırlayın. Bu ekstra çabaya değecek bir kazan-kazan durumu. 

Kendiniz hakkında paylaşımda bulunmaya hazır olun

Tüm ilişkilerin gelişiminde kritik bir geçiş anı vardır. İster tanışıklıktan sevgililiğe geçiş olsun ister iş arkadaşlığından sırdaşlığa geçiş veya komşuluktan arkadaşlığa geçiş olsun. Bu geçiş anı kendiniz hakkında daha kişisel bir şey paylaşmaya karar verdiğiniz an gerçekleşir. Psikologlar buna “kendini açma” diyor ve samimiyeti geliştirmenin ilk adımı budur. New Jersey’deki Rutger Üniversitesinde iletişim uzmanı olan Amanda Carpenter ve Kathryn Greene kendini açma deneyimini soğan soymaya benzetir. Biri kendisiyle ilgili önemli bir şey paylaştığında her seferinde bir katman soyulur. Daha derin ve önemli bir şeyi açığa çıkarır bu durum. Ta ki en derindeki çekirdeğe ulaşana kadar bu süreç devam eder. “Birinin çekirdek benliğine ulaşmak zaman alır.” Çekirdek kişilik insanın kendisiyle ilgili en özel bilgileri içerir.

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/60afd6f994ac2__6.jpeg

İçsel benliğinden bir parçayı açığa çıkarmak - ilk katman olsa dahi - sohbeti daha iyi ve anlamlı yapabilir. Karşılıklıklılık ilkesi sayesinde bu muhatabınızı da açılmaya teşvik edecektir. Karşılıklıklılık ilkesi konuşulmayan güçlü bir sosyal kuraldır. Öbür insan kendisiyle ilgili bir şey paylaşınca eşitlik ve dengeyi sağlamak için diğeri de karşılığında aynısını yapmaya mecbur hisseder. “Kendini açma insanların yakın hissetmesine yardımcı olan büyük bir şeydir” diyor Sandstrom: Birine kendinizi açtığınızda, onu da size açılması için teşvik ediyorsunuz ve bu karşılıklı durum artan kendini-açma ve yakınlık hissini doğurur.’
Eğer bu sizin için biraz ürkütücü ise soğanın hemen çekirdeğine gitmeniz gerekmediğini hatırlayın. Kendini açma küçük bir parçayı paylaşmayı da kapsar. Ayrıca bu kendini açmanın cesur bir davranış olduğunu fark etmemize de yardımcı olur. “Bir sohbette sıradaki seviyeye geçmeye cüret edin” diyor Mehl. Gardiner ise “Var olan ilişkilerinizde odaklanmanız gereken en kolay şey cesur olmaya ve kendinizle ilgili paylaşımda bulunmaktır. Paylaşacağınız şey bir korku, amaç, değer veya inanç olabilir. Bu geçmişte size olmuş fakat onlara söylemediğiniz bir şey de olabilir. Bunun bir şeyler üreteceğini düşünüyorum” diyerek Mehl’e katılır.

Öğrenmeye hazırlıklı olun

Eğer öncesinden bir kişi veya grupla tanışacağınızı biliyorsanız daha anlamlı bir etkileşimin olasılığını artırmak için öğrenmenin halet-i ruhiyesini benimsemek faydalı olabilir. Bu özellikle anlamın kişisel bilgi değiş tokuşundan ziyade ilgi çekici ya da önemli bir konuda tözel ve tatmin edici bir sohbet üretilmesine bağlıdır. Çalışma veya eğitim bağlamında anlamlı sohbetlerle ilgili olabilir. Bunun için biraz hazırlık ve heves gerekebilir. Örneğin, başkasının ilgisi veya uzmanlığı hakkında okuma yapmak ya da gelecek sohbetin konusu hakkında bir araştırma yapmak gib olabilir. Ayrıca bu hazırlık biraz alçak gönüllü ve açık zihinli olmayı gerektirir. Bilmediğini kabul etmeye ve öğrenmeye hazırlıklı olmak önemlidir. Bu tavır yeni şeyler öğrenmeniz için size zengin ve verimli bir ortam hazırlar, ki bu size derin anlamlar taşır.

Vermeye ve almaya hazır olun

İyi bir sohbetin kalbi karşılıklı olmasında atar. Bu sihir siz ve karşınızdakinin basit bir kurala uyum sağlamanız durumunda gerçekleşir: Sana konuşman için bir alan sağlayıp söylediklerini can kulağıyla dinleyeceğim. “Bu karşılıklı olma prensibine uyuyoruz” demektir diyor Mehl. “Karşındaki insana ilgi gösteriyorsun böylece o da sana ilgi gösteriyor. Bu da karşılıklı etkileşim yoluyla bir nevi aidiyet hissi yaratıyor.” Bu açıdan anlamlı sohbetlere dinamik ve devinimsel bir dans gözüyle bakılabilir. Vermek ve almak sürekli muhatabının adımlarını gözetmek ve ona göre adım atmakla ilgilidir. Bu becerilerin hiçbiri kolay değildir veya doğuştan gelmezler. Belki de mükemmel sohbetlerin bu kadar nadir olmasının sebebi de budur. Yine de eğer almanın ve vermenin önemini hatırlar ve çaba göstermeye hazırlıklı olursak hepimizin daha anlamlı sohbetler etme imkanına erişememesi için hiçbir sebep yoktur.

Önemli Kısımlar

- Birçok sosyal etkileşim sınırlı bilginin değiş tokuş edildiği ayaküstü muhabbetleri de kapsar ve bu ayaküstü sohbetler bize sık sık bunaltıcı ve sıkıcı gelebilir.

- Kendiniz, muhatabınız veya dünya hakkında ilgi çekici şeyler öğrendiğiniz anlamlı sohbetler daha çok makbuldür.

- Daha fazla anlamlı sohbetlerde bulunmak için ayaküstü muhabbeti bir ısınma süreci ve gerekli bir adım olarak görmek faydalı olacaktır.

- Daha iyi sohbetlere daha hızlı geçiş yapmak için karşınızdakine açık ve konuyla alakası olan sorular sormaya devam edin ve cevaplarını can kulağıyla dinleyin.

- Aynı anda kendiniz hakkında paylaşımda bulunma cesaretini de gösterin. Paylaşacağınız şeyin gerçekten çok özel bir şey olmasına da gerek yok. Herhangi bir kendini açma girişimi karşınızdaki kişi ile yakın hissetmeniz için güçlü bir yol olabilir.

- Karşınızdakinden öğrenmeye hazırlıklı olun. Eğitim veya çalışma ortamında bu önceden hazırlık gerektirebilir veya sadece basitçe açık fikirli olmak faydalıdır.

- İyi bir sohbetin ruhu karşılıklılık prensibinin içindedir. Muhatabınız olan kişilerle paylaşın ve onları dinleyin, onlar da sizin için aynısını yapacaktır.

- Anlamlı sohbetler herhangi biriyle gerçekleşebilir. Yabancılarla konuşmak için cesaretinizi toplayın. Düşündüğünüzden daha fazla fayda görebilirsiniz. Ya da bu şekilde düşündüğünüzden daha fazlasını elde edebilirsiniz.

Çeviren: Uzman Klinik Psikolog Rabia Yavuz
Eposta: rabia.yavuz@gmail.com
Instagram: @klinikpsikolograbiayavuz
Kaynakça: https://psyche.co/guides/how-to-have-more-meaningful-conversations
Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR