6228d153a16aa__1.png

Entelektüel Tevazu Sizin İçin Neden İyidir: Beş Sebep

09.03.2022

Tyrone Sgambati

Düşüncelerinizin hatalı olabileceğini kabul etmek daha fazla öğrenmenize ve daha iyi ilişkiler kurmanıza yardımcı olabilir. 

Kendinizi hiç düşünceleriniz ve görüşleriniz üzerine kafa yorarken, neden ve nasıl belirli bir kanaate sahip olduğunuzu düşünürken, hatta belki de yanılıyor olup olmadığınızı sorgularken buldunuz mu? Belki de bir sohbetten, kitaptan ya da televizyondan bazı yeni bilgiler öğrenip uzun zamandır sahip olduğunuz bir görüşü değiştiren bir “aha” anınızı hatırlarsınız. 

Bunlar, psikologların ve filozofların “entelektüel tevazu” olarak adlandırdıkları, entelektüel sınırlamalarımıza ilişkin uygun bir farkındalık ve sahip olduğumuz düşüncelerin hatalı veya yanlış yönlendirilmiş olabileceğinin kabulü olarak tanımlanan kavramın örnekleridir. Yaygın bir yanılgı, entelektüel tevazu sahibi olmanın kendinize asla güvenmemeyi gerektirmesidir - ancak entelektüel tevazuun inançlarınızın gücünü, elde ettiğiniz kanıtlara ve karşılaştığınız sınırlamalara göre doğru bir şekilde ayarlamakla ilgili olduğunu söylemek gerçeğe daha yakındır.

Entelektüel tevazu bilimi hızla büyüyor ve bilim adamları, bu tür bir tevazuun, öğrenmeye nasıl yaklaştığımızdan başarısızlıklara nasıl tepki verdiğimize, bizden farklı insanları nasıl algıladığımızdan onlar tarafından nasıl algılandığımıza kadar geniş kapsamlı faydaları olduğunu keşfetmeye başlıyorlar. İşte ortaya çıkan bu bilime genel bir bakış! - bu faydaları keşfetmenin sizi kendi içinizde entelektüel tevazu geliştirmeye teşvik edebileceğini umuyoruz!

1. Entelektüel tevazu yeni şeyler öğrenmenize yardımcı olabilir

Learning and Individual Differences dergisinde yakın zamanda yayınlanan beş çalışmadan oluşan bir seri, entelektüel tevazuun başarısızlık karşısında meydan okuma arayışı ve ısrar ile karakterize edilen “ustalaşma davranışları” ile nasıl ilişkili olduğunu inceledi. Zorlu bir çevrimiçi öğrenme modülünü tamamladıktan sonra, çalışma katılımcılarına bu zorlu konu hakkında daha fazla bilgi edinmekle ne kadar ilgilendikleri soruldu ve ardından bu konuyla ilgili bir eğitim izleme seçeneği verildi. 

Araştırmacılar tarafından tahmin edildiği gibi, daha yüksek entelektüel tevazua sahip olan insanlar, zorlayıcı konuyla daha fazla ilgilendiklerini ve eğitimi izleme olasılıklarının daha yüksek olduğunu bildirdiler. Araştırmacılar, laboratuvar dışında da benzer bir sonuç modeline ulaştı. Lise sınıflarında, entelektüel tevazuu daha yüksek olan öğrencilerin, sınav puanlarına “Bir sonraki sınavım için, neyi iyi anlamadığımı belirlemeye çalışacağım” gibi ustalaşma odaklı niyetlerle yanıt verme olasılıkları daha yüksekti. Bu izlenim öğretmenler tarafından da paylaşıldı. Dönem sonunda öğretmenler öğrencilerin ustalaşma davranışlarını derecelendirdi ve araştırmacılar, öğrencinin entelektüel tevazuu ile sınıftaki ustalaşma davranışları arasında güçlü bir ilişki olduğunu keşfetti. 

Bu araştırmanın yazarları, bu bulguların entelektüel tevazuun potansiyel bir itici gücüyle açıklanabileceğine inanıyor: Merak. Daha önceki kanıtlara dayanarak, entelektüel tevazu sahibi insanların öğrenmeye gerçekten daha meraklı ve ilgili olabileceklerini, bu nedenle başarısızlık karşısında sebat etme ve meydan okuma arama olasılıklarının daha yüksek olduğunu öne sürüyorlar.

2. Zıt görüşler ve yanlış bilgilerle karşılaştığınızda daha fazla araştırma yapmanız daha olasıdır

2018 yılında yapılan bir araştırmada, araştırmacılar, katılımcıların çeşitli konulardaki siyasi görüşleri hakkında bilgi topladı ve ardından onlara, bu konulardan biri üzerinde sözde başka bir katılımcının görüşünü bildiren yazılı bir açıklama sundular. Ancak açıklama, katılımcıyla her zaman zıt görüşü ifade edecek şekilde, deneyciler tarafından önceden gizlice hazırlanmıştı. Daha sonra araştırmacılar, katılımcılara görüşlerini destekleyen veya onlarla çelişen açıklamalar hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı sundular - bunun sonucunda kendi görüşlerine karşı çıkan açıklamalarla ilgili daha fazla bilgi edinmeyi seçenler, tevazuu yüksek olanlar oldu.

Bu bilimsel bulgular, mütevazı bireyi meraklı ve öğrenmeye hevesli olarak resmeder, ancak başka bir çalışma, entelektüel tevazu sahibi insanların inanmayı seçtikleri bilgiler konusunda ayrım gözetmediklerini ima etmektedir. Yakın zamanda Social Psychological and Personality Science'da yayınlanan bir araştırma, COVID-19 ile ilgili “maske takmak tehlikeli ve yararsız olabilir” gibi yanlış manşetlerle sunulan haberler karşısında, entelektüel tevazu sahibi insanların manşeti kontrol etmeye veya başlığın kaynağı hakkında daha fazla okumaya zaman ayırma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Bu, yakın zamanda yapılan diğer araştırmalar tarafından da yansıtılan bir sonuçtu.

/website/assets/images/my1/images/6228d3576f01d__2.jpg

3. Entelektüel tevazu ilişkilerinizi iyileştirebilir

Entelektüel tevazuun faydaları, bilgiye nasıl yaklaştığımız ve onu nasıl değerlendirdiğimiz konusuyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda ilişkilerimizi de geliştirebilir. Belki ilk anda belirgin olmasa da, bu bağlantı oldukça anlamlıdır. Kanıtlarının kalitesine veya sınırlamalarına bakmaksızın haklı olduğu konusunda inat eden biriyle mi (ki bu düşük entelektüel tevazu anlamına gelir), yoksa bunları dikkate alan ve yanılıyor olma olasılığına açık olan biriyle mi konuşmayı tercih edersiniz? Görüş ve inançlarınızda hiçbir değer görmeyen birine ne dersiniz, onun sizin çıkarlarınızı gözetmesini bekler miydiniz?

Hope College'da Benjamin Meagher liderliğindeki bir grup araştırmacı, katılımcıları tartışma ortakları olarak eşleştirdi ve iki şeye baktı: entelektüel tevazuun, insanların birbirlerini algılayış tarzlarıyla nasıl ilişkili olduğu ve belirli iletişim kalıplarıyla ilişkili olup olmadığı. Araştırmacılar, ortakların tevazuda daha yüksek puan alan insanları daha açık fikirli olarak algıladıklarını buldu. Daha sonra, eşlerden birbirlerinin entelektüel tevazuunu derecelendirmeleri istendiğinde, eşleri tarafından mütevazı olarak değerlendirilen kişilerin daha sıcak, arkadaş canlısı ve cömert olarak görüldükleri ortaya koyuldu. Araştırmacılar konuşma kalıplarını incelediklerinde, entelektüel tevazu sahibi insanların daha fazla konuştuklarını, daha fazla soru sorduklarını, daha az olumsuz dil kullandıklarını ve bakış açılarını desteklemek için daha fazla gerekçe sunduklarını tespit etti. 

Diğer araştırmalar, entelektüel tevazu ile empati, minnettarlık ve diğerkâmlık gibi diğer “olumlu sosyal nitelikler” arasında bir ilişki olduğunu belgelemiştir. Journal of Positive Psychology'de yayınlanan 2017 tarihli bir çalışmada Elizabeth Krumrei-Mancuso, entelektüel tevazuun aslında bir dizi olumlu sosyal sonuç ve değer sistemiyle ilişkili olduğunu buldu. Entelektüel tevazuu daha yüksek olan insanlar daha fazla empati gösterdiler, başkalarının iyiliği konusunda daha ilgili oldular, güç sahibi olmaya daha az değer verdiler ve daha diğerkâmlardı. Üstelik, bir kişinin entelektüel tevazuu ne kadar yüksekse, tüm insanların ve şeylerin refahına değer verip korumak istediklerini bildirme olasılıkları da o kadar yüksekti. 

4. Farklı türden insanlarla köprüler kurmakta daha iyi olursunuz 
Gerçekten de, araştırmaların bulduğu şey tam olarak budur.
Entelektüel tevazu ile aşırı tutumlar arasındaki ilişkiyi inceleyen iki ufuk açıcı makale mevcuttur. Duke Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen her iki çalışma da, entelektüel tevazuun, hekim destekli intihar, hükümetlerin drone saldırıları yapması ve dinin toplum üzerindeki etkisi gibi çeşitli konularda daha az aşırı tutumları öngördüğünü ortaya koydu. Burada entelektüel tevazuun daha az aşırı tutumlarla ilişkili olduğunu, ancak herhangi bir tutum için daha fazla destek veya muhalefetle ilişkili olmadığını belirtmek oldukça önemlidir. Başka bir deyişle, entelektüel tevazuu yüksek olan insanlar genellikle daha “ortayolcu” görüşlere sahipti; söz gelimi doktor destekli intiharı desteklediklerini belirtmeleri, buna karşı çıktıklarını belirtmelerinden daha olası değildi.

Daha da önemlisi, bugüne kadar yapılan çoğu araştırmaya göre entelektüel tevazuun siyasi yönelimle ilgisi yoktur. Hangi tarafta olursanız olun, çoğu zaman diğer tarafın da entelektüel olarak mütevazı olma olasılığı daha az değildir. Hatta kendi tarzlarında sizin kadar diğerkâm veya empatik olabilirler.

Dinle ilgili tablo daha karmaşıktır. Pepperdine Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar, dinsel katılımın daha az entelektüel tevazu ile ilişkili olabileceğini öne sürmektedir. Bu araştırmaya göre, bunun nedeni daha dindar insanların bir otorite figürüne uymayı ve itaat etmeyi onaylama olasılığının daha yüksek olmasıdır. Bununla birlikte, başka bir çalışma, dindarlık ile entelektüel tevazu arasında hiçbir ilişki olmadığını ortaya koymuştur. Her halükarda, entelektüel tevazu ile dindarlık arasında bir ilişki varsa, araştırma bunun oldukça önemsiz olduğunu göstermektedir.  

/website/assets/images/my1/images/6228d385bceb3__3.jpg

5. Entelektüel tevazua sahip bireyler diğer insanlara karşı daha hoşgörülüdür

Ancak kutuplaşmada sadece sosyal meseleler hakkındaki tutumlarımızdan daha fazlası vardır. Belki daha da önemli olan bireyler arası veçhedir: Muhaliflerimizi nasıl gördüğümüz ve onlara nasıl davrandığımız.

Yine Duke Üniversitesi'nde yapılan diğer araştırmalar, entelektüel tevazuun, muhaliflerin siyasi meseleler hakkındaki algıları ve onlarla ortak çalışma istekliliği ile nasıl ilişkili olduğunu doğrudan inceledi. Çalışma, kürtaj, hidrolik çatlatma ve göçmenlik gibi çeşitli tartışmalı siyasi konulara odaklandı. Katılımcılar, bir konuya verdikleri desteği derecelendirdikten sonra, karşıt görüşlere sahip kişilerle ilgili ahlaki ve entelektüel algılarını paylaştılar.

Genel olarak, insanlar muhaliflerinin ahlaki karakteri ve entelektüel yetenekleri hakkında (duruma göre değişiklik gösterse de) olumsuz algılara sahipti - ancak entelektüel tevazuu daha yüksek olan insanlar, muhalifleri hakkında her iki boyutta da daha olumlu izlenimlere sahipti. Daha sonraki bir çalışmada, aynı araştırmacılar, entelektüel olarak daha mütevazı olan katılımcıların, sosyal medyada kendilerinden farklı görüşlere sahip insanlarla “arkadaş” olmaya ve onları “takip etmeye” daha istekli olduklarını buldular.

Journal of Research in Personality'deki bir bildiri, bu bulguları bir adım daha ileri götürdü ve entelektüel tevazuun siyasi muhaliflere karşı olan duygularla nasıl ilişkili olduğunu inceledi. Öfke, küçümseme ve iğrenme gibi duyguları değerlendiren yazarların vardığı sonuç, önceki çalışmaların bulgularını tamamladı: Entelektüel olarak daha mütevazı insanlar, siyasi muhaliflerine karşı önemli ölçüde daha az yoğun olumsuz duygular hissetmekteydi. Araştırmacılar ayrıca, kendini demokrat olarak tanımlayan bir katılımcının entelektüel tevazuu ne kadar yüksekse, Cumhuriyetçi Parti'nin ulus için bir tehdit olduğunu düşünme olasılığının o kadar düşük olduğunu buldular; tam olarak aynı şey Cumhuriyetçilerin Demokrat Parti algıları için de geçerliydi.

Entelektüel tevazu ve dindarlık arasındaki bağlantıya dair farklı kanıtlara rağmen, entelektüel tevazu ile dini hoşgörü arasındaki bağlantıyı inceleyen benzer çalışmalar da aynı yöne işaret etmektedir. Araştırmacılar, yaklaşık 200 Hristiyan papazdan oluşan bir grup içinde entelektüel tevazuun Hristiyan olmayanlara karşı daha fazla hoşgörü ve olumlu duygularla ilişkili olduğunu bulmuştur.

Birlikte ele alındığında, bu çalışma grubu, entelektüel tevazu geliştirmenin neden faydalı olacağına dair birçok gerekçe önerir. Ne yazık ki, araştırmacıların, tevazuu unuttuğumuz veya mütevazı olmaya çalıştığımız zamanlar için henüz “kolay bir çözüm önerisi” yok (yine de bunun üzerinde çalışıyorlar, merak etmeyin). Bu sırada hepimiz psikolog Mark Leary'nin şu tavsiyesine kulak vermeliyiz: “Bir dahaki sefere bir şeyden emin hissettiğinizde, durup kendinize şunu sorabilirsiniz: Yanılıyor olabilir miyim?” 

Türkçesi :Sezin Büyükmenekşe
Kaynak: https://greatergood.berkeley.edu/article/item/five_reasons_why_intellectual_humility_is_good_for_you

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR