622cc22d1925b__3.jpeg

Bilinçli Farkındalık Sizi Kötü Birisi Yapabilir mi?

12.03.2022

David Robson

Bilinçli Farkındalığın birçok faydası olduğu düşünülüyor, ancak yanlış uygulandığında yanlış eylemleriniz için kendinizi daha az suçlu hissetmenizi ve ahlaki olarak raydan çıkmanızı da sağlayabilir.

İster bir okul öğretmeni, bir hastane çalışanı, bir Google programcısı, bir ABD Deniz Kuvvetleri subayı, Birleşik Krallık’ta bir politikacı olun, meslektaşlarınız ve amirleriniz sizi bilinçli farkındalığı benimsemeye teşvik edecektir. Akıllı saatim bile düzenli olarak bana "bilinçli farkındalığa bir dakika" ayırmamı hatırlatıyor.

Bu popüler meditasyon biçiminin kısa süreli faydalarının; stres ve tükenmişlik riskini azaltmak olduğu düşünülüyor. Ancak bunların yanında, bilinçli farkındalığın kişiliğinizi geliştirebileceği de iddialar arasındadır. Bu iddiayı savunanlar, anı yaşamayı öğrendiğinizde, yakın çevreniz için içinizde empati ve şefkat hazineleri bulacağınızı söylüyorlar. Bu durum, ekip arasındaki iş birliğini artırmayı uman bir kuruluş için kesinlikle istenecek bir şeydir.

/website/assets/images/my1/images/622cc292e129c__2.jpg

Bilimsel bir araştırma ise bilinçli farkındalığın bazen insanların bencil eğilimlerini artırabileceğine dair ortaya çıkan kanıtlara dayanarak bilinçli farkındalığın daha karmaşık bir resmini çiziyor. Yeni bir makaleye göre diğer insanlara kötü davrandığımızda bilinçli farkındalık uygulamak zararlı olabiliyor. Görünüşe bakılırsa bilinçli farkındalık suçluluk duygumuzu bastırarak hatalarımızı telafi etmekten bizi vazgeçiriyor.

Bu yeni araştırmaya öncülük eden ise ABD Washington Üniversitesi'nde yönetim ve organizasyon alanında yardımcı doçent olan Andrew Hafenbrack. Araştırmacı “Bilinçli farkındalığı geliştirmek, insanları kendi hatalarıyla yüzleşmekten ve kişilerarası yükümlülüklerinden uzaklaştırabilir ve bazen kişinin vicdanını rahatlatabilir” diyor.

Hafenbrack, bu tür etkilerin bizi meditasyon yapmaktan alıkoymaması gerektiğini, bu uygulamaları ne zaman ve nasıl yaptığımıza dikkat etmemiz gerektiğini vurguluyor: “Bazıları meditasyonu her derde deva olarak görse de bilinçli farkındalık meditasyonu, belirli psikolojik etkileri olan özel bir uygulamadır”. Biraz daha fazla bu etkiler konusunda bilinçli farkındalık sahibi olmamız gerekiyor.

Sakin ve Duygusuz?

Bilinçli farkındalığın pek çok türü var, ancak en yaygın teknikler nefesinize odaklanmayı ya da vücudunuzdaki duyulara yoğun bir şekilde dikkat etmeyi içerir. Bu uygulamaların insanların stresle daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar var, ancak son birkaç yılda yapılan bazı çalışmalar, bu uygulamaların bazı beklenmedik ve istenmeyen etkileri de olabileceğini gösteriyor. Geçen yıl New York Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar, bilinçli farkındalığın insanların bencil eğilimlerini artırabileceğini gösterdi. Bir kişi eğer bireyciyse, meditasyondan sonra başkalarına yardım etme olasılığı daha da azalıyor.


Hafenbrack'in yeni çalışması ise meditasyon sırasındaki ruh halimizin ve sosyal bağlamımızın, meditasyonun davranışımız üzerindeki etkilerini inceledi. Genel olarak, bilinçli farkındalık, rahatsız edici duyguları sakinleştiriyor gibi görünüyor, ki bu iş yerinde baskı altında bunalmış hissettiğiniz bir anda inanılmaz derecede faydalıdır. Ancak birçok olumsuz duygu, özellikle ahlaki kararlar söz konusu olduğunda yararlı bir amaca hizmet edebilir. Mesela suçluluk duygusu, bir başkasını incittiğimizde bizi özür dilemeye veya verdiğimiz zararın bir kısmını telafi etmeye bizi yönlendirebilir. Hafenbrack’a göre, bilinçli farkındalık meditasyonu bu duyguyu görmezden gelmemize yol açarsa yanlışlarımızı düzeltmemizi engelleyecektir.

Bu kapsamda, çeşitli yöntemler kullanarak 1.400 kişiden oluşan sekiz deney serisi tasarlandı. Birinde, katılımcılardan kendilerini suçlu hissettiren bir durumu hatırlamaları ve yazmaları istendi. Daha sonra katılımcılar yarısından, odaklarını nefeslerine yönlendiren bir bilinçli farkındalık egzersizi yapmaları istendi. Diğerlerine ise zihinlerinin özgürce dolaşmasına izin vermeleri söylendi. Daha sonra tüm katılımcılardan suçluluk duygularını ölçen bir anket doldurmaları istendi. Ayrıca kendilerine 100 dolar verildiğini hayal etmeleri istendi. Görevleri haksızlığa uğrattıkları kişiye bir doğum günü sürprizi için ne kadar bağışta bulunmaya isteyeceklerini tahmin etmek oldu. Bilinçli farkındalık meditasyonunu uygulayan katılımcılar daha az pişmanlık bildirdiler ve yanlış yaptıkları kişiye karşı daha az cömert davrandılar. Meditasyonu uygulayanlar sadece 33.39 $ bağışta bulunmaya istekliyken, zihinlerini başıboş bırakanlar 40.70 $ vermeye istekliydi, ki bu neredeyse %20'lik bir fark oluşturdu.

Başka bir deneyde, Hafenbrack katılımcıları üç gruba ayırdı. Bazıları farkındlaıklı nefes alma alıştırması yaparken, diğerlerine zihinlerinin dolaşmasına izin vermeleri söylendi ve üçüncü grup ise internette gezindi. Daha sonra katılımcılardan haksızlığa uğradıkları bir kişiye bir özür mektubu yazmaları istendi ve daha sonra iki bağımsız yargıç, kişinin eylemlerin sorumluluğunu alıp almadığına ve haksızlığı telafi etmeyi teklif edip etmemesine göre mektupları değerlendirdi. Sonuca bakılırsa, uygulamayı yapanların suçluluk duyguları ve dolayısıyla hatalarını telafi etme istekleri azalmıştı. Hafenbrack'in hipotezine uygun olarak, bilinçli farkındalık uygulayan kişiler, diğer kontrol gruplarına göre daha az içten özür dilediler. Sonuç, uygulamanın suçluluk duygularını ve sonuç olarak telafi etme isteklerini bastırdığını bir kez daha gösterdi.

Diğer deneyler ise bilinçli farkındalığın sosyal adaleti etkileyebilecek iş kararları dahil olmak üzere birçok farklı durumda da doğru olduğunu göstermektedir. Bir deneydeki katılımcılar, tehlikeli maddelerle uğraşan bir kimya şirketinin CEO'su olduklarını hayal etmek zorunda kaldılar. Ardından hava kirliliğini azaltmaya yardımcı olacak yeni bir çevre politikası konusundaki görüşleri istendi. Bilinçli farkındalık uygulayan katılımcıların onarıcı önlemi destekleme olasılıkları çok daha düşük olarak bulgulandı.

/website/assets/images/my1/images/622cc2b6c61d0__4.jpeg

Buda Hapı

Bu çalışmaların, katılımcıların zihninde suçluluğun açığa çıktığı spesifik bağlamlarda bilinçli farkındalık egzersizlerinin etkilerini incelediğini bilmek önemlidir. Hafenbrack, “Fazla genelleme yapmamalı ve farkındalığın sizi daha kötü bir insan yaptığı sonucuna varmamalıyız” şeklinde ekliyor. Ancak elde edilen sonuçlar, yöntem uygulanırken bizi biraz daha düşünceli davranmaya teşvik edebilir. Örneğin, hatalı olduğunuzu zaten biliyorsanız, bir arkadaş veya meslektaşınızla bir anlaşmazlıktan sonra bilinçli farkındalık egzersizlerini kullanmayı iki kez düşünmelisiniz. Hafenbrack “Suçluluğumuzu meditasyon yaparak 'yapay olarak' azaltırsak daha kötü ve hatta daha az ilişkilerimizin olacağına” dikkat çekiyor.


Birleşik Krallık'taki Coventry Üniversitesi'nde deneysel psikoloji alanında doçent olan Miguel Farias, bilinçli farkındalığın etkilerini dikkatli ve kesin bir şekilde detaylandıran her türlü çalışmayı memnuniyetle karşıladığını söylüyor ve "Kesinlikle detaylara bakmaya başlamamız gerektiğini düşünüyorum" diye ekliyor. Catherine Wikholm ile yazdığı Buda Hapı adlı kitabında orijinal dini geleneğin bir parçası olan ve insanların davranışlarında istenen değişiklikleri meydana getirmede önemli bir uygulama sayılan etik rehberliğin çoğunu görmezden gelerek Batı'daki bilinçli farkındalık müdahalelerinin "hızlı bir onarım" olarak sunulduğunu anlatıyor. 

Yeni Zelanda'daki Massey Üniversitesi'nde Ute Kreplin ile birlikte çalışan Farias, yakın zamanda meditasyonun fedakarlık ve merhamet üzerindeki sonuçları üzerine yapılmış çalışmaları inceledi, ancak bireyler arasında anlamlı olumlu değişikliklere dair sınırlı kanıt buldu. Hafenbrack gibi, uygulamanın hala yararlı olabileceğini düşünerek uygulamanın meditasyon yapanların kişiliği, motivasyonu ve inançları dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olduğunu söylüyor: “Bağlam gerçekten önemli.”

En azından, Hafenbrack'in araştırması, ara sıra meditasyon yapanların kişilerarası çatışma zamanlarında dikkatli nefes alma ve vücut taramaları uygulamalarının yanı sıra başka tekniklere yönelebileceğini öne sürüyor. Hafenbrack, Metta Bhavana'nın Budist uygulamasından esinlenen, "sevgi dolu şefkat meditasyonu" olarak bilinen bir tekniği inceledi. Uygulama, hayatınızdaki insanları (arkadaşlarınız, aileniz, yabancılar) düşünmeyi ve onlar için iyi dileklerde bulunmayı ve samimi duygular geliştirmeyi hedefliyor. Hafenbrack, suçluluk üzerine yaptığı çalışmada, dikkatli nefes almanın aksine, sevgi dolu şefkat meditasyonunun insanların yanlışlarını telafi etme niyetlerini artırdığını buldu: “Bu uygulama ilişkileri onarma arzusunu azaltma riski olmadan insanların daha az kötü hissetmelerine ve şu ana odaklanmalarına yardımcı olabilir” diyor.

İnsanlar birçok farklı ihtiyacı olan karmaşık varlıklardır; duygularımızı ve davranışlarımızı şekillendirmek için birden fazla teknik kullanmamız gerektiği doğrudur. Bazen bu, içimize bakmayı, düşüncelerimizi bedenlerimizde temellendirmeyi içerir. Bazen de dışarıya bakmamız ve çevremizdeki insanlarla olan temel bağlantılarımızı kendimize hatırlatmamız gerekir. Davranışlarımızın sorumluluğunu almanın ve ilişkilerimizin gelişmeye devam etmesini sağlamanın başka bir yolu yok.

 

Çeviren: Klinik Psikolog Rabia Yavuz
Eposta: rabia.yavuz@gmail.com
Instagram: @klinikpsikolograbiayavuz
Kaynak: https://www.bbc.com/worklife/article/20220302-how-mindfulness-can-make-you-a-darker-person

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR