609c15eb5c249__3.jpg

Pozitif İletişim İçin 6 Kilit Nokta

12.05.2021

Julien C. Mirivel

Kaliteli iletişim kurmak hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştırırken ilişkilerimizin de derinlik kazanmasını sağlar. 

Ben 15 yaşındayken, bilinmezliğin ortası kabul edilen Iowa’da, İngilizce eğitim programına kaydolmuştum. Fransa ve İsviçre’de büyüdüğüm için tek kelime İngilizce bilmiyordum. Iowa’da insanların bana söylediklerini anlamıyor ve kendimi ifade edemiyordum. İnsanlarla iletişim kuramıyordum, bağlantılar oluşturamıyordum ve arkadaş da edinemedim. Hayatımın en zor aylarını yaşadım çünkü bazı yönlerden sağır bazı yönlerden de dilsiz hale gelmiştim. 

Ama bu tecrübeler bana insanlar arası iletişimin en güzel yönlerini öğretti. Konuşmayı, dinlemeyi ve bağ kurmayı öğrendikçe etrafımda sosyal bir ağ oluşturabiliyordum. Beni özgür kılan şey insanlarla iletişimimdi. Sonrasında bugünlere hızla geldim ve tüm kariyerimi etkili ve etik iletişim hakkında bildiklerimi araştırmaya ve paylaşmaya adadım. Çalışmalarımı canlandıran bazı sorular oldu. Örneğin: İnsanlar olarak potansiyelimizi örnekleyen en iyi iletişimsel davranışlar nelerdir? Daha etkili bir biçimde iletişim kurmamızı sağlayan küçük adımlar nelerdir? Kelebek Etkisi oluşturacak iletişim davranışları hangileridir?

Pozitif İletişim İçin 6 Kilit Nokta

Araştırmalarıma dayanarak, bugün itibariyle iletişim yeteneklerinizi geliştirmenize yardım edecek 6 somut davranıştan bahsedeceğim. Evde ya da işte bu ipuçları ile etrafınızdaki insanları etkileyecek ve onlara ilham olacaksınız. Bu davranışlar, kendinizi geliştirmenize ve değiştirmenize, ilişkilerinizi derinleştirmenize ve etrafınızda daha iyi bir sosyal çevre oluşturmanıza yardım edecektir.

1. Selamlaşarak insanlarla temasa geçin

Çoğu insan için iletişim bir aktarım şeklidir: İletmek için bir fikriniz olur ve bu mesaj iletildiğinde iletişim hedefiniz gerçekleşmiş olur. Ama aslında iletişim aktarımdan daha fazlasıdır: ayrıca tam anlamıyla bir üretim şeklidir. Deneyimler üretir ve ilişkileri inşa eder. İletişim elimizden giderse ilişkiler de kaybolur.  Aslında, iletişim kurduğunuzda ilişkinin gerektirdiklerini yerine getiriyorsunuz diyebilirim. Yakınlaşıyorsunuz. 

İletişim selamlaşma ile başlar. Selamlaşmak oldukça kolay ancak anlamlı bir davranıştır. İletişim kurma sürecinin başlangıcıdır. Bir doktorun sergileyebileceği en saygısız hareketlerden birisi hastasını selamlamamasıdır. Eğitimciler öğrencilerini selamladığında aslında bu durum öğrenmeyi etkiler. En iyi yöneticiler ve liderler, çalışanlarının yanına uğrayıp nasıl olduklarını sorduklarına iletişim için olanaklar meydana getirmiş olurlar. Sürekli olarak iletişim kurma sürecinin içinde yer alırlar. 

Yeni Zelanda İşyeri Dili projesinin bir parçası olarak, araştırmacılar iki şirketin 500den fazla emaili ile çalıştılar. Şirketlerden birinde tartışmalar, etik dışı davranışlar ve fire durumları hakimken diğerinde pozitif bir kültür hakimdi. Daha yakından bakıldığında araştırmacılar çarpıcı bir şeyle karşılaştılar; ilk bahsedilen şirkette e postalar şu şekildeydi:

Toplantı öğleden sonra 3:00’da. 

Yalnızca bu kadar. Diğer tarafta huzurun hakim olduğu şirketteki e postalar ise şu şekildeydi:

Herkese merhaba. 

Umarım hepiniz iyisinizdir. 

Hepinizi cuma günü saat 3:00’te gerçekleşecek olan toplantımızda görmeyi umuyorum. 

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 

Sevgiler, John.

İki örneğe baktığımızda içeriğin aynı olduğunu görüyoruz. Ancak eklediğimiz küçük detaylar ile başka insanlarla olan iletişimimizi farklı şekillerde yönetebiliriz. İletişim yağı sosyallik tekerlerini yağlar ve bunu sadece aktarım olarak görmek doğru değildir. Bu söylediklerimi denemek için çok da iyi tanımadığınız ancak şirketinizde yer alan 3 kişiyi seçin. Bu kişiler organizasyon hiyerarşisinde yer alan herhangi birileri olabilir. Bu insanlarla selamlaşın. Onlara nasıl olduklarını sorun, Zoom araması veya öğlen yemeği planlayın ve iletişim kurmak için zaman ayırın. Bunu uygularsanız çevrenizdeki insanlarla daha derin bağlar kurabilir ve etki alanınızı genişletebilirsiniz. 

2. Bilinmeyeni keşfetmeyi isteyin

Soru sorduğumuzda arayışa girmiş, kendimizi alçakgönüllülük ve merak konularından, daha çok keşfetme pozisyonuna getirmiş oluyoruz. En basit seviyede kapalı uçlu sorular ile açık uçlu soruları ayırt edebiliriz. Kapalı uçlu sorular – mavi renkten mi sarı renkten mi hoşlanırsınız? vb – ilişkileri kısıtlama ve daraltma eğilimindedir. Açık uçlu sorular ise insanlara neyi paylaşıp neyi paylaşmamaları konusunda seçme özgürlüğü sunar – yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir? vb-. İletişimi geliştirmek için yapılacaklardan birisi kapalı uçlu sorularınızı açık uçlu sorularla değiştirmektir.  

Örneğin; yıllık incelemelerde “İyi bir yıl geçirdiniz mi?” diye sormak cazip geliyor. Ama eğer senaryoyu değiştirirsek ve “Potansiyelinize ulaşmanız için nasıl yardımcı olabiliriz? Size hizmet etmek ve büyümenize yardımcı olmak için bu yıl neler yapabiliriz?” diye sorarsak ne kazanırız?  Bu yöntemi Little Rock Arkansas’taki Performans Grubu Yönetimi (Performance Group Management) isimli bir organizasyondan öğrendim. Bu sorular sayesinde, organizasyon, çalışanlarını elinde tutmakla kalmaz aynı zamanda içerden büyümelerini sağlar ve pozitif kültür olarak kabul gören bir şeyi de inşa etmenin yolunu bulurlar. 

Başka bir örnek verecek olursam; dünyanın dört bir yanında yaşayan bireylerde kişisel dönüşüm gerçekleştirmeye ve kendi toplumlarındaki yoksulluğu sona erdirmelerine yardımcı olmaya çalışan Heifer International ile bir araştırma yapıyorum. İnsanlara, “Yardıma ihtiyacınız var mı?” diye sormak yerine “Hayalleriniz ve ümitleriniz neler?” diye sorarak sürece başlıyorlar. 

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/609c1626bde7b__1.jpg

3. İnsanların benlik duygusunu etkilemek için iltifat edin

İnsan ilişkileri alanındaki temel gerçeklerden birisi söylediklerimizin ve yaptıklarımızın insanları etkilediğidir. An içinde kim olduklarını ve daha sonrasında kim olacaklarını etkiler. Bu durumu özellikle de 3 küçük çocuğun babası olarak düşünüyorum. 

İltifat etmek, insanları olumlu yönde etkileme kapasitemize dair var olan pek çok davranıştan sadece bir tanesidir. Bazen eğitim verdiğimde liderler bana çalışanlarına ne kadar iltifat ederlerse onlardan istediklerini alabilirler diye soruyorlar. Ancak iltifat etmek güzel şeyler söylemek robotik bir yöntemle kullanılmamalıdır. Bunun yerine “var olmanın” yollarını savunuyorum. İltifat etmek, insanların kim olduklarını, kim olacaklarını ve benlik algılarını etkileme yoludur. Gerçekte ise araştırmalar, yerinde yapılan iltifatların kişilere neler hissettirdiğini hafife aldığımızı gösteriyor. 

Şimdiye kadar duyduğunuz en iyi iltifat neydi? Sizi olumlu yönde etkileyen birisinin size söylediği şey neydi? Araştırmamda, bu şekildeki unutulmayan ve etkileyici olan anların liderlerden, yöneticilerden, süpervizörlerden veya öğretmenlerden geldiğini ortaya koyuyor. İnsanlar hakkımızda yankı uyandıran bir şeyler söylediğinde bu söylediklerini kabul ederiz. Bunu uygulamaya koymak ve iz bırakmak için, etrafınızda gerçekten değer verdiğiniz 3 kişiyi düşünün ve onlara güçlü yönleri hakkında anlamlı iltifatlarda bulunun. Veya ekibinize bir e posta yollayın ve “Küresel salgın döneminde şimdiye kadar yaptığınız çalışmaları ve gösterdiğiniz dirayeti kutlamak istiyorum” yazın. Olumlu iletişim kurmak niyetle ilgilidir. Lider, partner, ebeveyn veya arkadaş olarak iyi bir şeylere sebep olabilmek için sözlerimizi kullanmayı seçebiliriz. 

4. Daha derin ilişkiler için açık olun

İletişimle ilgili ikinci önemli gerçek, başkalarına karşı hissettiğimiz bağ ve yakınlığın tutunabileceğimiz bir şey değil yaptığımız bir şey olduğudur. Ve bu sevgi ve beraberlik hissi açık olma eyleminden gelir. Nasıl düşündüğümüzü, nasıl hissettiğimizi ve kim olduğumuzu kendimize has bir şekilde göstermektir. 
Tüm açığa vurumlar aynı şekilde işlemez ancak ortak elementlere sahiptir. İlk olarak, kendini açıklama şekli özgün olmalıdır. İçeride hissettiklerimizle dışarıda olanlar arasındaki uyumu yansıtmalıdır. Ne düşündüğümüzü ve neye değer verdiğimizi yansıtan doğru, dürüst ve kişisel bir iletişim olmalıdır. Bir bütünlüğü olmalıdır ama daha da önemlisi insani olmalıdır. Deneyimlerimiz insanlığımızı ne kadar yansıtırsa başka insanlarla konuştuğumuzda onlarda da aynı yankıyı uyandırma olasılığı o kadar artar. 

Nevada Üniversitesi’nde kriz dönemi iletişimi uzmanı Robert Ulmer’in yaptığı çalışmaya göre; liderler açık ve dürüst bir yaklaşım sergilediğinde kriz dönemlerini daha etkili bir şekilde yönetebilmektedirler. Çalışmasında yer alan bir vakada, Malden Mills CEO’su Aaron Feuerstein, birçok binanın etkilendiği bir yangına müdahale ederken “Lawrence’de faaliyet göstermeye devam edeceğiz. Yıllar önce güneye gitme fırsatımız olmuştu. Bunu o zaman yapmamıştık şimdi de yapmayacağız.” şeklinde açık bir iletişim kurmuş ve geniş bir kitleye hitap etmişti. Açık ve dürüst olmak paydaşları önemsediğimizi ve kriz dönemlerinden bir şeyler öğrenmek istediğimizi gösterir. Bu bahsettiğimi pratiğe dökmek için birisini düşünün ve ona ne kadar minnettar olduğunuzu anlatan bir mesaj gönderin. Açık ve dürüst olun. Sadece “Seni düşünüyorum ve hayatımda olduğun için minnettar olduğumu bilmeni istiyorum.” yazabilirsiniz. 

İçinizden geçen duygu ve düşüncelere odaklanın – Bunu yapmalı mıyım yapmamalı mıyım? Yaparsam insanların tepkisi nasıl olur? Tüm bunlara rağmen minnettarlığınızı şu anda ifade etmeyi seçebilirsiniz. Açık olmak tam olarak budur. 

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/609c164a4b52b__2.jpg

5. Destek vermeye teşvik edin

İnsan iletişiminin para vermek kadar somut bir verme yolu olduğunu iddia ediyorum. Sevgimizi vermek için iletişimi kullanırız. Yakınlık göstermek için iletişimi kullanırız. Ve ne zaman birisini yüreklendirmeyi istesek, o insana başarılı olması için ihtiyacı olan sosyal desteği yine iletişim aracılığıyla veririz. 

İnanıyorum ki rolümüz ne olursa olsun, sıradan bir ânı, söylediklerimiz ve diğer insanlarla paylaştıklarımızla olağanüstü bir âna çevirebiliriz. Size kendi kariyerimden bir örnek vereyim. Yıllarca, öğrencilerim her zorlandığında şunu derim “Neden biraz dalganın üzerinde olmayı denemiyorsun?”. Daha sonra, oldukça zorlu bir çalışma dönemindeyken, bir gün eşimden bir e posta aldım. Mesajda “Dalgalara bin bebeğim” yazıyordu ve yanına gerçek bir sörfçünün yüzüne benim yüzümün monte edildiği bir fotoğraf iliştirilmişti. O anı dün gibi hatırlıyorum. Bu tam olarak cesaretlendirmenin gücüdür. Söylediklerimiz ve yaptıklarımız sadece o anda değil gelecek yıllarda da desteğin kaynağı olarak bizi etkilemeye devam edecektir. 

6. Farklılıkları aşmak için dinleyin

Nasıl daha iyi bir dinleyici olunacağını öğrenmek küçük bir adım değildir ancak uzmanlar bunun, iyi liderlerin ortak özelliği olduğunu konusunda hemfikirler. Eğer dikkatli ve hassas bir dinleme yaparsak kendimiz ve başka insanlar arasında var olduğu düşünülen farklılıkları da aşmış oluruz. Başkalarının bakış açılarına azami derecede açık olmayı sürdürürsek daha derinlemesine dinlemeyi öğrenebiliriz. Ayrıca insanları ve eylemlerini yargılamamayı da öğrenmeliyiz. Psikolog Carl Rogers insanlara sıcak ve koşulsuz bakabilmeye “koşulsuz pozitif saygı” (unconditional positive regard) adını vermiştir. Derin bir dinleme için, aynı derinlikte bir empati geliştirmeniz ve onların yanlış mı doğru mu olduklarına bakmadan bakış açılarını anlamaya çalışmalısınız. 

Son olarak, tüm dikkatinizi karşınızdakine verebilmeyi öğrenmelisiniz. Fiziksel öğrenme derin dinleme ile başlayacaktır. Eğer gerçekten öfkelenirseniz, elinizi masanın altına indirin ve yavaşça açın – bu bir fiziksel “açılma” hareketidir. Dinlemek bazen rahatsız edici olabilir, ama içimizdeki tüm sesleri susturup dikkatimizi karşımızdakine verirsek öğrenecek çok şeyimiz olacaktır. 

İnanıyorum ki, pozitif yönlü iletişimi deneyimlersek, bu bizim profesyonel ve bireysel anlamda gelişmemize yardımcı olacak, işte ve evde daha kaliteli ilişkiler kurabilmemizi sağlayacak ve daha etkili bir liderlik etmemiz yönünde bizi destekleyecektir. Bahsettiğim küçük adımları attığınızda kelebek etkisini de başlatmış olacaksınız. Zamanla; önem verdiğiniz ilişkilerin, içinde var olduğunuz grupların ve ait olduğunuz toplumları etkileyen iletişim senaryonuzun değişmeye başladığına şahit olacaksınız. Ve bunu hep birlikte yaparsak hem kendimiz hem de çocuklarımız için daha iyi bir toplum inşa etmiş olacağız. 

Çeviren: Uzman Psikolog Lamia Kalender Ergül

Kaynak: https://greatergood.berkeley.edu/article/item/the_six_keys_to_positive_communication

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR