6096cedbbd8e0__1.jpeg

Farkındalığın Farkında mıyız?

08.05.2021

 


Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında

Ahmet Hamdi Tanpınar

Her şey hızla akıyor. Yaşadığımız çağa bir isim vermek gerekseydi hız çağı denebilirdi. Milan Kundera, Yavaşlık adlı romanında, “Her şey çok hızlı gerçekleştiğinde kimse hiçbir şeyden emin olamaz, kendisinden bile” diye yazmıştı. Kişi kendisi ile kalamaz, özünü, kendi sesini dışarıdaki gürültüden ayıramaz ise seçimlerinden ve eylemlerinden nasıl emin olabilir? Kendi sesini dinleyebilmek için insanın iç gözlem yapacak dikkat ve zamana ihtiyacı var. Anın genişliğinde ve o bütünün akışında kendini bulmak, kendini bilmek kolay değil. Üstelik modern yaşamın içinde sürekli yeni uyaranlara maruz kalıyoruz. Bunlardan biri de bilinçli farkındalık uygulamaları. 

Milan Kundera

Hemen her gün bu uygulamalar hakkında bir program ya da bir kitap ile karşılıyor olabilirsiniz. Farkındalıklı Gebelik, Farkındalıklı Ebeveynlik, Farkındalıklı Diyet olmak üzere yaşamın her alanına temas edebilecek bir vaat ile karşı karşıyayız. Üstelik bu durum sadece bireysel tercihlerimizle de sınırlı değil. Şirketler, okullar, spor takımları farkındalık eğitimi veriyor. Söz konusu psikoloji alanı olduğunda bu yükseliş daha da dikkat çekici hale geliyor. Sürekli bilinçli farkındalık üzerine çalışmalar yapılıyor, makaleler üretiliyor ve kitaplar yayınlanıyor. Bilinçli farkındalık uygulamalarının bir terapi modeli gibi sunulduğu durumlar da az değil. Örneğin, bipolar bozukluk tanısı alan hastalarla çalışırken “ daha az lityum, daha fazla farkındalık” telkinin ne denli riskli durumlara yol açabileceğini dikkate almalıyız. Üstelik daha az lityumun bipolar tanısı alan hastalarda intihar gibi hayati sonuçları doğurabileceğini unutmadan bunu yapmalıyız.

Farkındalık uygulamaları ile psikoloji eğitimim sırasında tanıştım. Bu alanda akademik okumalar yapmanın yanı sıra bu uygulamaları kendi hayatımda da deneyimledim. Ana odaklanmak ve anın getirdiklerini yargısızca gözlemlemenin bana verdiği sükuneti ve dinginliği çok kere tecrübe ettim, etmeye de devam ediyorum. Lakin bu alandaki hızlı üretim ve tüketimin getireceği sonuçları da merakla gözlemliyorum. Yavaşlamanın üzerine kurulan bu yaklaşımın böylesine hızlı, hatta kontrolsüzce büyüyor olması ironik. Kapitalizm ve endüstri, bu temel ihtiyacımızı bir pazarlama stratejisine dönüştürmüş durumda. Üstelik mevcut sistemi rahatsız etmeyecek hatta onu besleyecek bir forma evirerek bunu yapıyor olması da düşündürücü. 

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/6096cf7869146__3.jpeg

Farkındalık uygulamaları bir araçtır, onu ne için ve nasıl kullanacağınız tüm mahiyetini değiştirebilir. Farkındalığın çeşitli tanımları mevcut, en yaygın olanı ise şu anın zenginliğini ve çeşitliliğini yargısızca karşılamaya hazır ve nazır olmak. Burada kritik olan nokta sadece benliğin değil anın tüm getirdiklerine açık olabilmektir. Amaç zihnin tamamen boşaltılması da değildir; zihinde olanları kişisel değerlendirmelerimizden mümkün olduğu kadar arınarak algılamaya çalışmaktır. Sadece olumlu şeylere odaklanarak onların tadını çıkarmaktan ibaret de değildir. Var oluşun her anını, en zor olanlarını bile, olduğu gibi kabul edebilme kapasitesini geliştirmektir. Kabul burada kilit noktadır zira kabul, mevcut olanı olduğu gibi tanımayı deneyerek gerekli değişim için bir başlangıç noktası sağlar. Durum olanı meşru ya da mazur görmek değildir. Farkındalık; durmamızı, düşünmemizi, böylece duruma mesafe alarak yeni bir perspektif geliştirebilmemizi hedefler. 

Durmak ve anlamak arasında yakın bir ilişki vardır. Örneğin, İngilizcede anlamak fiili ile durmak fiili aynı kökten gelir. “To stand” durmak anlamına gelirken “to understand” anlamak demektir. Durum Almanca ve Arapça dili için de aynıdır. Durmanın Arap Dilindeki karşılığı “vakafe”dir. Anlamak ise “vâkıf olmak”; yani onu derinden kavramak manasına gelir. Nasıl hızla koşarken çekeceğiniz resmin netliği şüpheli hale gelirse akıp giden zamanın içinde bir an bile durmadan koşarken kendimize ve çevremize dair algılarımız da o derece şüphe götürür hale gelir. Özellikle modern hayatın içinde sürüklenen şehir insanları için farkındalık uygulamaları durup anlam yolculuğunda soluk alınabilecek bir durak olabilir. 

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/6096cfb2c4f49__4.jpeg

Ancak farkındalık, zamanımızın hâkim olan paradigması tarafından çarpıtıldı. Sorunun nasıl uygulandığı ile biraz daha az, nasıl tanıtıldığı ile daha fazla ilgisi var. Çoğu durumda, neredeyse sihirli faydalar sağlamak için bu nefes alma tekniklerine güvenilmeye başlandı. Farkındalığın modaya uygun versiyonu, bireyler olarak bizim için neler yapabileceği açısından tanımlanma eğilimindedir. Örneğin, Mindful dergisinin web sitesinde yakın zamanda yayınlanan bir makale, "Farkındalık iş yerinde size nasıl avantaj sağlar?"  diye soruyor. Benzer şekilde, “10 Dakikalık Farkındalık” kitabı da şunları vaat ediyor: “Anı analiz etmek ya da olumsuz düşüncelerde kaybolmak yerine gerçekten yaşadığınızda yaşamı değiştiren çeşitli fiziksel, duygusal ve psikolojik faydaların tadını çıkarırsınız. " Gerçekten öyle mi?

Farkındalığın bizim için neler yapabileceği hakkında gerçekte ne biliyoruz? "10 Dakikalık Farkındalık", stres, endişe ve aşırı düşünme düzeylerinin azalması, ayrıca gelişmiş hafıza, konsantrasyon ve iyi uyku gibi avantajlardan bahseder. Ve bu faydalar için bazı hafif bilimsel destekler de sunulmaktadır. Yayınlar düzenli olarak daha fazla çığır açıcı keşifleri duyurmaktadır. Yalnızca son birkaç hafta içinde, "Farkındalığa dayalı müdahalenin ebeveynliği önemli ölçüde iyileştirdiğini", "Zihin-vücut terapilerinin hastanedeki hastalarda yönetilemez ağrıyı anında azalttığını" ve "Farkındalığın kan şekeri seviyelerini düşürebileceğini" de okumuş olabilirsiniz. Neredeyse mucizevi bir şeyden bahsedilmektedir. Hızlıca ve büyük değişimler!

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/6096cff256def__5.jpeg

Pek çok çalışma çeşitli yaşam sorunları için farkındalığın faydalarını destekliyor. Yine de başlıklar, çalışmaların gösterdiklerini abartma eğilimindedir. Ve farkındalığın etkileri, titiz ve sıkı bir şekilde kontrol edilen deneylerin incelenmesi sonucu elde edilmiş gibi görünmemektedir. Kendi uzmanlık alanım göz önüne alındığında, özellikle farkındalık müdahalelerinin depresyonu önlemek ve tedavi etmek için yararlı olabileceğini öne süren İngiliz Psikolog Mark Williams ve meslektaşlarının çalışmaları ilgimi çekmişti. Ne yazık ki, geniş ve temsili bir yetişkin örneklemini içeren etkileyici 2014 çalışması, farkındalıkla ilgili bir yaklaşımı özellikle desteklemiyordu. Farkındalık temelli bilişsel terapi - meditasyonlu ve meditasyonsuz - majör depresif bozukluğun nüksetmesini önlemede önceden reçete edilen antidepresan ilaçlarla tedaviden daha iyi performans göstermedi. Çünkü, majör depresif bozukluğu olan birini ilaç olmadan tedavi etmeye kalkışmak depresyonunun tekrar tekrar ortaya çıkmasına neden olabilir. Yanlış anlaşılmasın lütfen, farkındalığın potansiyelini tamamen göz ardı etmemiz gerektiğini söylemek istemiyorum. Bazı saygın araştırmalar, farkındalık eğitiminin genel not ortalaması puanları ile ölçüldüğü takdirde zihnin dağılmasını azaltabileceğini ve bilişsel işlevi iyileştirebileceğini göstermiştir. Ancak, farkındalığın varsayılan etkilerinin çoğunun yer aldığı ve bilimsel olarak titiz olmayan yayınlara da şüpheyle yaklaşmalıyız diye düşünüyorum.

https://kemalsayar.com//website/assets/images/my1/images/6096d024082d0__6.jpeg

Bazı araştırmaların farkındalığın geri tepebileceğini öne sürdüğünü de belirtmek gerekir. Bir çalışma, kısa süreliğine farkındalık meditasyonuna katılan bir grup katılımcıyı bu uygulama yapmayan kontrol grubu ile karşılaştırdı. Tüm katılımcılardan 15 kelimelik bir listeyi ezberlemeleri istendi; tüm kelimeler çöp kavramını içeriyordu. Kilit nokta ise listenin "çöp" kelimesini içermemesiydi. Farkındalık grubu üyelerinin yaklaşık yüzde 40'ı yanlış bir şekilde "çöp" kelimesini gördüklerini hatırlarken kontrol  grubunun ise yaklaşık olarak sadeve yüzde 20'sinin yanlış hatırladığı görüldü. İronik bir şekilde, dikkatli olmak, ayrıntıların farkındalığını kaybetmek anlamına gelebilir. Popüler bir şekilde desteklendiği ve uygulandığı haliyle farkındalık başlı başına bir dikkat dağıtıcı olabilir. 

Farkındalık üzerine yapılan aşırı övgülerin çoğunun aksine yürüyüş gibi bazı aktivitelerin tekrarlanmasının sağlığı geliştirdiğine dair ikna edici kanıtlar var. Haftada üç kez, her seferinde 40 dakika ya da daha fazla yürümenin, insanların beyinlerinin hacmini yaşa bağlı yaşanan olağan kaybı neredeyse iki yıl tersine çevirecek kadar etkili olduğu görülmüş. Bu nedenle, farkındalık üzerine kitaplar okumak veya inzivalara katılmak yerine yürüyüşe çıkmayı da deneyebilirsiniz. 

Yürümenin dışında bütün eylemlerin adı kaçış, kaçış, kaçıştır.
İlhami Çiçek, Satranç Dersleri

Derleyen: Uzman Klinik Psikolog Rabia Yavuz
Eposta: rabia.yavuz@gmail.com
Instagram: @klinikpsikolograbiayavuz

Kaynaklar:
Çiçek, İ. 1991. Göğekin. Çiçek Pazarlama: Ankara. 
Kundera, M. 1995. Yavaşlık. Can Yayınları: İstanbul
Tanpınar, A. H. 1998. Bütün Şiirleri. Dergâh Yayınları: İstanbul. 
https://www.washingtonpost.com/outlook/mindfulness-would-be-good-for-you-if-it-werent-all-just-hype/2017/08/24/b97d0220-76e2-11e7-9eac-d56bd5568db8_story.html
https://www.psychologytoday.com/us/blog/the-athletes-way/202104/does-mindfulness-make-me-centric-people-more-selfish
https://knowablemagazine.org/article/mind/2018/peering-meditating-mind

Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş

ÖNCEKİ HAFTALAR