Kemal-Sayar-Urun-Resim_9144-600X450.jpg

İyi insan yetiştirme rehberi

Star Gazetesi
Çocuklarınızı rekabetçi kişiler değil ahlaklı ve merhametli bireyler olarak nasıl yetiştirebilirsiniz? Prof. Dr. Kemal Sayar ve psikolog Feyza Bağlan’ın kaleme aldığı Koruyucu Psikoloji ebeveynlere çocuk eğitiminde duygusal anlamda rehberlik ediyor

Dokuz yaşındaki çocuk parmağıyla boğaz kesme işareti yaparak ölmek istediğini söylüyor, “Ölüp bilgisayar oyunlarının içine girmek, sadece orada yaşamak istiyorum” diyor. Bir başka çocuğun annesi ise telaşlı, “Onu hep ahlaki değerlere bağlı kalarak büyüttüm. Ancak bu durum onun ezilmesine yol açıyor” diye dert yanıyor. Modern çağda anne babalar çocuklarını yetiştirirken adeta ne yapacaklarını bilemiyor. Çocukları kursa gitsin diye uzun saatler çalışıyor ve onları göremeden yaşıyor. Çocuklar ise sadece televizyon seyretmek ve bilgisayarda oyun oynamak istiyor. Anne babalık için artık zaman yok. O halde aç televizyonu!

EBEVEYNLİK DEĞİŞTİ

Ebeveynlikle ilgili pek çok şey de değişime uğruyor. Hal böyle olunca da çocuk yetiştirmek giderek zorlaşıyor. Geçmişte iyi anne babalık dendiğinde çocukları beslemek, duygusal ve sosyal açıdan gelişmelerine yardım etmek anlaşılırdı. Bugün iyi anne babalık aynı zamanda çocukların ne yaptığını yakından gözlemek anlamına geliyor. Peki aileler ne yapmalı da çocukları daha sağlıklı bireyler halinde yetiştirebilsin?

Prof. Dr. Kemal Sayar ve psikolog Feyza Bağlan’ın kaleme aldığı, Timaş Yayınları’ndan çıkan Koruyucu Psikoloji adlı kitap modern dünyada her aileye gerekli olan anne babalık tutumları üzerine kılavuzluk ediyor. İşte Koruyucu Psikoloji adlı kitaptan anne babalar için yol gösterici bazı ayrıntılar...

Çocuğunuza güvenin kendinize mola verin

Prof. Dr. Kemal Sayar Koruyucu Psikoloji kitabında ebeveynlere tavsiyelerde de bulunuyor: “Pek çok aile çocuklarını nasıl yetiştireceğini bilmiyor. Anne babalar artık kendilerini düşünmekten çocuklarına zaman bulamıyor. Bireycilik ve bencillik ön plana çıkıyor. 60’larda insanlar dünyayı değiştirmeye çalışırken şimdilerde sadece kendilerini kurtarmaya çalışıyor. Çocuklar da popüler kültürden daha çok etkileniyor. Gençlerin içinde giderek boşluk oluşuyor neye inanacağını bilmiyor. Bu da şiddeti getiriyor. Dolayısıyla anne babalar aşırı koruyucu olmamalı ama uzaktan onlara otoriter yanlarını göstererek ve küçük hatalar yapmalarına fırsat vermeli. Sağlıklı kuşkular geliştirmeli ve kendilerine de mola vermeyi unutmamalı. Yaptıklarınızın, söylediklerinizden daha önemli olduğunu bilin.”

Pohpohlamayın rehberlik edin

‘POHPOHLAMANIN nesi yanlış?’ diye düşünebilirsiniz. Ama bir ebeveyn çocuğuna hak etmediği bir övgüde bulunuyorsa çocuk bunun gerçekliğine inanmayacağı gibi ebeveynine duyduğu güveni de bir ölçüde kaybedebilir. Öte yandan çocuklardan ‘Sıkıldım’ kelimesini sık sık duyarız. Bazen onca oyuncaklarına rağmen yapacak bir şey bulamazlar. Bu durumda çocukları eleştirmemek gerekir. ‘Sıkıldım’ aslında ‘seninle vakit geçirmek istiyorum’ demektir. Ona birlikte yapabileceğiniz faaliyetler önerebilirsiniz.

Cümleleri doğru seçin

Çocuklarla iletişim kurarken her yaş grubuna farklı yaklaşmak gerekiyor.

6-10 yaş arası iletişimde etkili cümleler: Sende en çok takdir ettiğim nokta..., Seninle oyun oynamak beni mutlu ediyor., Seninle zaman geçirmeyi gerçekten çok seviyorum.

11-14 yaş arası iletişimde etkili cümleler: Gerçekten ne söylemek istediğini merak ediyorum ve seni dinlemek istiyorum., Bazen kendin olmak cesaret ister. Sence bu konuda seni arkadaşlarından farklı düşünmeye iten sebep ne olabilir?, Yardımın için gerçekten çok teşekkür ederim, benim için değerliydi.

15 -18 yaş arası iletişimde etkili cümleler: Gerçekten zor bir durumdu fakat sen üstesinden geldin tebrik ederim., Sorumluluklarını yerine getirdiğinin farkındayım ve seni takdir ediyorum.

Koşulsuz sevgi hissetmeli Çocuğunuzun resim ödevini kendisinin yapmasına fırsat vermeyip siz mi yaptınız? Kızınız yatağını düzelttikten sonra siz yeniden mi düzelttiniz? Peki ya bunları yaparak çocuklarınıza ‘mükemmel olmayan her şey değersizdir’ mesajı verdiğinizin farkında mısınız? Eğer çocuğunuz sebepsiz kişisel beklentiler içindeyse yapıp ettikleri onun tatmin etmiyorsa kararsızlık problemi varsa, eleştirildiğinde dünyası başına yıkılıyorsa mükemmeliyetçiliğin yıkıcı kollarında ilerliyor demektir. Onu bu durumdan kurtarmak için koşulsuz sevgimizi hissettirebilmeli, dikkatini başarılı olmaktan yaşamının amacına yöneltmeliyiz.
Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş