Kemal-Sayar-Urun-Resim_6813-600X450.jpg

Eski Bir Dostu Görmüş Gibi

Mustafa Oğuz
Kemal Sayar'ın hikâyelerden oluşan kitabı Otoyol Uykusu, okurlarıyla yeniden buluştu.

Sonra, şiirini yanına alarak yazdığı hikâyelerini okuduk o sarı sayfalarda. Öyle sıcak ve içten metinlerdi ki onlar, nasıl başladığını ve bittiğini anlayamaz, döner bir daha okurduk. Yazar 30'lu yaşlarında bu hikâyeleri "Otoyol Uykusu" adıyla kitaplaştırmıştı ve hikâyeleri toplu olarak okuma imkanı bulmuştuk. Sıkı edebiyatseverlerin döne döne okuduğu, her defasında ayrı bir tat aldığı kitapları mutlaka vardır. Kemal Sayar'ın Otoyol Uykusu da bu tür kitaplardan biri. Gel gör ki günümüzün genç okuru, bu kitaptan çok da haberdar değildi. 1996'dan beri yeni baskısı yapılmayan Otoyol Uykusu, arada kaynayıp giden iyi kitaplardan biriydi. Kemal Sayar'ın kitaplarını yayımlayan Timaş, Otoyol Uykusu'nu "Bütün Firaklardan Gelen Feryatlar" hikâyesini de ilave ederek yeniden sundu okura. Artık adını duyup da kitaba ulaşamayanlar, elde etme fırsatı bulacak, hiç duymamış yeni okurlar da bu nefis hikâyelerle tanışacak.

Sağlam bir kurgu ile insanı anlatan, şiir diliyle hikâye dilini harmanlayan bir kitap Otoyol Uykusu. Hatta hikâye ile deneme arasında gidip gelen metinler de denebilir kitaptaki hikâyelere. Dağları Delmek, Sonsuza Dek Sophie, Kır Çiçekleri Ölür, Gökyüzünde Kuşlar Var, Terk-i Terk, Bütün Firaklardan Gelen Feryatlar gibi şiirsel başlıklar taşıyan 13 hikâyeyi içeriyor Otoyol Uykusu. Aynı zamanda iyi bir psikiyatr da olan Kemal Sayar, bu hikâyelerde insanın derinlerdeki arayışını tasavvufi alt zemin eşliğinde anlatıyor. Otoyolda aşkı arayan, saniyelik görüşlerde âşık olan insanın ironisini gözler önüne seriyor. Kısacası insanın hikâyelerini anlatıyor. Elbette hikâyelerin en önemli özelliği, üslupçu bir yazarın elinden çıkmış oluşu. Hepimizin ruhunda karşılıkları olan o iç yolculukları, hep şiirin ve musikinin arkadaşlığıyla sürdürüyoruz. Kemal Sayar, dilin musikisini ihmal etmeyen bir yazar.

Aptirim Emmi, İmam Mustafa, Senihâ, Murtaza gibi hayatın içinden seçtiği kahramanların etrafında örgülenen hikâyelerin ortak noktası terk etmek. "Terk-i Terk"te 'Ruhun şifası teslimiyettedir.' diyen ve teslimiyetin nasıl olacağını, tasavvufi bilinçle kendisiyle yüzleşerek arayan ve bir köye giden imam Mustafa'nın her şeyi terk edişi, "Senihâ"da dünyanın kirli yüzünden kalbini bir efendiye, dergâha bağlayarak kurtulmaya çalışan bir babanın kirli işlerini terk edişi, "Bir Uykuyu Cânanla Uyuyanlar"da istifa eden bir doktorun mesleğini terk edişi, "Yağmurlu Pazar"da intihar psikolojisindeki bir insanın hayatını terk edişi anlatılıyor. Sayar, "Gökyüzünde Kuşlar Var" adlı metinde ise delimemetle korkutulan hasta bir kız çocuğunun korkularını şiirsel bir dille gözler önüne seriyor. Kitapta yer alan metinlerden Yağmurlu Pazar, Dağları Delmek, Sonsuza Dek Sophie, Gökyüzünde Kuşlar Var, âdeta mensur şiire dönüşüyor. İçindeki güçlü şiir ırmağını başlangıcından beri her yazısında/kitabında yaşatan Kemal Sayar, 'Her Şeyin Bir Anlamı Var' adlı kitabınıda kendini iyileştirmek için yazdığını ifade etmişti. Yazılarını kendini iyileştirmek için yazan bir yazarın yazdıkları okuru da iyileştirecek niteliktedir. Farklı türlerde yazdığı eserlerle bu 'iyileştirme' görevini ifa eden Kemal Sayar'dan yeni hikâyeler beklemek hakkımızdır. Fakat siz, yeni kitapları beklemeden, Cihan Aktaş'ın deyişiyle 'ayların en zalimi eylül'ün şu son günlerinde, bir parkın serinliğinde 'Otoyol Uykusu'na dalıp gidebilirsiniz...
Facebook
Facebookta Paylaş
Twitter
Twitterda Paylaş
Twitter
E-Posta ile Paylaş
Whatsapp
Whatsappta Paylaş